Türk milliyetçiliğinin önemli isimlerinden tarihçi, yazar, Türkolog, hukukçu ve Türk siyasi tarihinde “1944 Türk Milliyetçilik Olayı” olarak geçen acı hadisede, tabutluklarda işkence gören Ordinaryüs Profesör Reha Oğuz Türkkan’ı, 18 Ocak vefat yıl dönümünde rahmetle andık.

1934 yılı yaz başında Büyükada’da ki misafiri İran Şahı Rıza Pehlevi’yi gezdirmekte olan Mustafa Kemal Atatürk evlerinin önüne geldiğinde, onu faytona alır ve Türklük üzerine sohbet eder. Bu sohbet vesilesiyle Türkçü fikirleri küçük yaşta belirmeye başlayan Türkkan, Atatürk’ün öldüğü günden bir gün sonra İş bankası sponsorluğunda “Ergenekon” dergisini çıkarır.
Bir haber kanalına yaptığı konuşmada Türkkan; Babası ile İtalya’ya gittiği sırada orada yaşanılan olaylardan faşizmin Türkiye için bir tehlike oluşturduğu kanaatine vardığını bu sebeple “Faşizm Tehlikedir” adlı yazısını kalem aldığını ifade eder. II. Dünya Savaşı sebebiyle Almanya ile münasebetlerin kötü olmasından korkan İnönü bu yazıdan dolayı dergiyi kapattırır. Bundan sonraki süreçlerde Türkkan faşist olarak yaftalanır.

Yine Türkkan’ın anlatımlarıyla o yıllarda Sovyet Rusya’nın Almanya’yı yenmesiyle birlikte komünizm tehlikesi başlar.

Bu seferde tehlikeye karşıda İnönü işten attıkları öğretmenleri profesör yapar, hapse attıklarını çıkarır. Bu sürece karşı çıkan Atsız, Türkkan gibi Türkçülüğün sivrilmiş isimleri tutuklanır. 23 kişiden bir tanesi olan Türkkan’da ırkçı olduğu gerekçesiyle ve darbe yapacakları iddiasıyla yedi, yedi buçuk ay hapiste işkenceye maruz kalır. Tabutluklarda ve lağımın aktığı, akrep dolu yerin altında. Yine Türkkan’a göre tabutluklarda ki rekor üç gün dört gece ile kendisindeyken, yerin altında ki rekor bir hafta ile Atsız’ındır. 
Ülkemizde, Türkçü olmanın zor olduğu dönemlerde çok genç yaşta korkmadan, yılmadan, yaftalanarak, işkenceyle yargılanan sırf Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük hayali ve biz Türk gençliğine vasiyeti olan “Türk Dünyası” düzeni için çalışan Reha Oğuz Türkkan’a ve tüm ecdadımıza hizmetlerinden dolayı ve bir davaya incinebilecek kadar değer vermeyi  gösterdiklerinden dolayı hassaten teşekkür ederim.
BİR davaya adanmış ömürler olmadan çizimler yapılmıyor....