Şükran AKGÜN

Şükran AKGÜN

GEREKLİLİK “FIRSATÇILIĞI” GEREKTİRMEZ!

A+A-

Her geçen gün tüketim alışkanlıklarımızın ihtiyaç olmaktan çıktığını, bu zor günlerde acımasızca “fırsatçılığa” evrilmekte olduğunu aynı zamanda yarış ve israf haline geldiğini üzülerek izlemekteyiz. Fakat daha da kötüsü kanıksamaktayız.
Peki bu tüketim alışkanlıklarımız ahlaki değerlere ve etik kurallara ne kadar uygundur?
İnanıyorum ki ahlak ile etik kavramını birlikte yazdığımı görünce “ikisi de aynı şey. Neden bir arada yazılmış?” diye sorulacaktır. 
Her ne kadar etik kavramı sıklıkla ahlak kavramı yerine kullanılıyor olsa da ahlak farklı bir kavram etik farklı bir kavramdır.
Etik; Toplumsal prensipler ve teamüller (gelenek) iken,
Ahlak; Etik ilkelerin uygulanmasıdır.
Yani etik; kişinin değerleri iken ahlak; bu değerlerin yerine getirilmesidir.
Etik; “olaylar karşısında nasıl davranılırsa doğru olur” sorusuna yol gösterendir.
Etik; gücünü ahlak sisteminden, ilkelerden, insan davranışlarından ve gelenekten alır. 
Etik kanuni zorunlulukla yapılan faaliyetlere kıyasla standartları daha yüksek ilke ve kurallar bütünüdür.  Denetleyicisi toplumdur.  Toplum üstüne düşen görevi tam manasıyla yerine getirmediğinde etik dışı hareketler zamanla kanıksanarak normal görünmeye başlanır ve herkes toplumsal bozulmanın arttığından şikâyetçi olur. 

X X X

Etik; içinde bulunduğu zaman dilimine göre farklılıklar göstermiştir. 
İlkçağda; insanın amacının akıl ile iyi ve erdemli bir yaşam üzerine dayalıyken,
Orta çağda; temelini teolojiden (Tanrıbilim) almış, yaratıcı tarafından yaratılmış olmanın bilinciyle erdemli davranışlar sergileyerek yaşamaya dayandırılmıştır.
Etik; modern ve post modern çağlarda ise tüm insani faaliyetlerin temel güdümüne “insanın faydalı olması” gerektiği felsefesini yerleştirmiştir. Buna istinaden insanlarda her şeyin en iyisini tüketmeye ve etiğe değil kanuna uygun olan kazançlara yönelmiştir. Kapitalizmin ruhu doğmuştur.
Günümüzde tüketiciye her şeyi tüketebilir bir varlık olduğu empoze edildiğinden dolayı kapitalizmin ruhunu ve acımasızlığını etik kavramından uzak meşruluk kazanmış kanunlarda görmekteyiz. Oysa ki tüketimleri kısıtlamadan hoyratça yapılan alışverişler ve tabii fırsatçılıktan kazananlar bir şeyi gözden kaçırmaktadırlar. Covid-19 ile birlikte ekonomiye yön veren dünya ülkelerinin üretimlerinin durmasıyla ne tüketmeye ne de üretmeye herhangi bir hammadde kaynağının olmaması durumuyla karşı karşıya kalabiliriz. Buda gelecek günlerde kıtlıkla karşı karşıya kalabileceğimiz gerçeğinin göstergesidir. 

X X X
Gerekliliğin fırsatçılığı gerektirmediği ve israfın hoş karşılanmadığı felsefelerde yetişen ve yaşayan bizlerin bir an önce ahlaki yaşam örtümüzü takınarak kapitalizmden daha büyük bir şeyin Türk töresinin ve dinimizin parçası olması temennisiyle hepimize iyi hafta sonları dilerim.
Siirt Pervari ilçesinde şehit düşen askerimize Yaradan’dan rahmet kederli ailesine sabırlar dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum