BAFRA’MIZ İÇİN İŞİN İNSANA, İNSANIN İŞE ADAPTASYONU
İçimizde, trafikte yaşanılan keşmekeşlikten ve ülkemizdeki liyakatsizlikten dert yanmayan aynı zamanda şoför eş dostundan “psikoteknik belgesini” de duymayan kalmamıştır diye düşünüyorum.
Muhtemelen giriş cümlesini okuduğunuzda da trafikteki sorunlar ile liyakatsizlik arasındaki bağlantıyı da merak edeceksinizdir.
Öncelikle psikoteknik belgesi, Karayolları Taşıma Yönetmeliğine göre ticari amaçla insan ve eşya taşımacılığı yapan sürücüler ile yine Karayolları Trafik Kanunu kapsamında belirlenmiş ihlalleri gerçekleştiren tüm sürücülerin almak zorunda oldukları bir belge. Yaptığım araştırmalar bana psikoteknik yönteminin aslında çok eski tarihlere dayandığını gösterdi . İlk olarak 1903 yılında Almanların taşıtlar dairesine personel seçiminde kullandıkları bu yöntem ülkemizde ise 1946 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Erkek Teknik Öğretmen Okulunda öğrenci seçmek için kullanılmış.
Konu ile ilgili Psk. Çağla Doyak ile yaptığımız görüşme esnasında “gelin sizinle beraber bir ‘deneme testi’ yapalım” dedi. Elbette hemen kabul ettim. Test için ilgili “test ölçme cihazı” ile karşılaştığımda Sn. Doyak’tan, ülkemizde bu amaçla kullanılan iki farklı markanın olduğunu bununla birlikte kendisinin, normlarının yüzde yüz Türk insanından toplanan verilerle TUBİTAK tarafından geliştirilen, ilk ve tek milli sistem olan ALG cihazını kullandığını öğrendim.
Sistemde katılımcının; zihinsel süreçlerinin, psiko-motor becerilerinin, kişilik özelliklerinin, davranış ve alışkanlıklarının ölçüldüğü 12 test bataryasının cevaplanma süresi ortalama 1 ila 1.5 saat.
Test sırasında karşılaştığım 12 test bataryasından sonra anladım ki psikoteknik testine sadece belirlenen kanun kapsamında ki şoförlerimiz değil tüm şoförlerimizin ehliyet almadan önce mutlaka tabi tutulmaları gerekmektedir. Özellikle, Bafra’mızda trafiğe çıkan her şoförün karşılaştığı hazin manzaralar sonrası. Tek yönlü yolda arabasını yıkayan kişiyi gördüğünüzde onun sizi hiç görmemezlikten gelip işine devam ederken sizin geri geri gitmek zorunda kalmanız ya da sırf işim görülsün diye aracını park ederek yolu kullanılmaz hale getirilmesi veyahut yolun ortasında pervasızca mal boşaltılması gibi. Ama en kötüsü acı bilançoları olan trafik kazaları ile karşılaştığımız anlardaki gibi.
Şu ana kadar psikoteknik testinin sadece trafik kısmını ele aldım. Testin bir de liyakat ile ilgili kısmı var. Gelişmiş ülkeler bu testi sadece karayolları trafiğinde değil hem endüstri kuruluşlarının işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin birimlerinde hem de kurumlarında işin insana, insanın işe adaptasyonundan yola çıkarak yani liyakat kavramının hakkını verebilmek adına Uygulamalı/Deneysel Psikoloji yöntemlerinden biri olarak da kullanmakta.
Amaç ise;
*İş kazalarını minimize etme,
*Personel seçimi,
*İş göreni işe yöneltme,
*Çalışma süresince olabilecek psikolojik bozuklukların saptanması,
*Terfi sistemlerinin ve örgüt ilişkisinin düzenlenmesi.
Tam da bu noktada konuyla ilgili dün aldığım bir kaç haber beni inanılmaz sevindirdi. Birincisi Bafra’mızda bazı kurum ve kuruluşların çalışanlarına bu testi yaptırmalarını zorunlu hale getirmeleri ikincisi ise bazı okul müdürlerimizin psikoteknik belgelerine bakarak yetersiz gördükleri yerleri göz önünde bulundurarak servis şoförlerimizi değerlendirmeleri. İlçemiz adına yaşanılan bu gelişmeleri geleceğe dair umut verici bulduğumu belirtmek isterim.
Eğer ki; gerçekten hem trafikte hem de liyakat üstüne kurulu bir düzen istiyorsak birbirimizi suçlamak, birbirimizden bir şey beklemek yerine bu tür Uygulamalı/Deneysel Psikoloji yöntemlerini hayatlarımıza daha fazla almak zorundayız. Daha fazla verimlilik daha fazla tutarlılık daha fazla kazanç ve elbette birbirimize karşı daha saygılı olabilmek adına.
Sağlıkla kalmanız dileğiyle iyi hafta sonları.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.