8. sınıflar için Seviye Belirleme Sınavı yapıldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da SBS’de sorulan Türkçe sorularını değerlendireceğiz.

Öncelikle şahsi kanaatimizi belirtelim: bu seneki SBS Türkçe soruları kolaydı. Anlama ve yorumlama kabiliyeti orta düzeyde olan bir öğrenci bu soruları çok rahatlıkla yapabilir. Umarız bütün öğrenciler bizimle aynı kanaattedir. Gelelim soruların analizine:

Bu yılki Türkçe sorularının konu dağılımı şöyle:

1 soru kelime anlamı

2 soru cümle anlamı (bazı sorular paragraf içinde cümle anlamıyla ilişkili olduğu için paragrafta anlatım içinde değerlendirildi).

16 soru paragrafta anlatım

1 soru yazım ve imla

1 soru cümle ögeleri

1 soru metin türü

1 soru anlatım bozukluğuna ayrılmış.

Yukarıdaki dağılıma bakınca her zaman olduğu gibi paragraf sorularının ağırlıkta olduğu (yaklaşık %70) açıkça görülmektedir. Yeni Türkçe Öğretim Müfredatında okuma ve anlamaya özel bir önem verilmişti.  Milli Eğitim Bakanlığı da bu müfredata göre soruları hazırlamaktadır. Dil kurallarını dikte etmeye yönelik dilbilgisi sorularını her geçen yıl azaltan Bakanlık, bu yılki SBS’de sadece 1 dilbilgisi sorusuna yer verdi. Noktalama işaretlerine bu yıl hiç yer verilmedi. Ayrıca anlatım bozukluğu sorusunun bir tane olması da dikkat çekiciydi.

Yukarıdaki konu dağılımı dikkatle incelendiğinde okuduğunu yorumlamanın ağırlığının her geçen yıl daha da arttığı belirgin bir şekilde görülmektedir. Bu yıl yapılan YGS’deki Türkçe sorularını inceleyenler ÖSYM’nin de aynı şekilde paragraf sorularına ağırlık verdiğini dolayısıyla okuma ve yorumlama kabiliyetini ölçmeye yönelik soruları arttırdığını göreceklerdir. (bu konuyla ilgili YGS Türkçe analizimiz için “Seçme mi Eleme mi - YGS Türkçe Soruları üzerine” başlıklı yazımıza bakınız.)

Bu yıl dikkat çeken sorulardan biri de metin türü ile ilgili soruydu. A kitapçığında 20. soruda  “anı” ile ilgili metin verilmiş ve bu metnin türü sorulmuş. Geçen yıl da buna benzer bir soru sorulmuştu ama doğrudan metin türünü sormaya yönelik olmayan bu soru düşünce paragrafını buldurmaya yönelikti.

Bu yılki Türkçe sorularında göze çarpan diğer bir husus da önceki yıllarda sorulan sorularda görsellerden faydalanılmasıydı. Hatta bazı soruların şıkları sadece görsellerden oluşuyordu. Bu yıl Türkçe sorularında hiçbir görsel kullanılmamış. Bunu sebebi aslınca bizce merak konusudur. Acaba sınavlarda görsellikten faydalanma yönteminin daha önceki sınavlarda olumsuz bir sonucu mu oldu ya da sınavlarda bir yöntem değişikliğine mi gidildi? Bu soruların cevaplarını belki ilerleyen zamanlarda öğrenebiliriz.

YGS ile ilgili değerlendirmemizde de belirttiğimiz gibi, artık sorular öğrencilerin okuduğunu anlama ve yorumlama kabiliyetlerini ölçmeye yönelik olacak. Bu durum son yıllarda yapılan sınavlarda açıkça gözlenmektedir. Öğrencilerimizin burada takip edecekleri tek yol var; o da kitap okumaktır. Okudukça anlama ve yorumlama kabiliyetini arttıran öğrenciler hem bireysel gelişimlerine katkı sağlamış hem de bu vesileyle sınavlara hazırlanmış olacaklardır. Ne dersiniz, öğretmenlerimizin “kitap okuyunuz” tavsiyelerine daha yürekten kulak verme zamanı gelmedi mi artık?