BAFRA TÜRK EĞİTİM-SEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

BAFRA TÜRK EĞİTİM-SEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

“Cumhuriyetimizin kurucusu M. Kemal ATATÜRK’ün Başöğretmenliği kabul ettiği ve “24 Kasım Öğretmenler Günü” olarak kutlanan bu günde, tüm eğitim çalışanlarımızın Öğretmenler Gününü kutluyoruz.

A+A-

 Bizler öğretmenin şahsında öğretmenliğin bir güne sığdırılamayacak kadar ulvi anlamı olduğunu biliyoruz.

Dünyadaki en onurlu mesleklerin başında olan öğretmenlik; bilgi, emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli, saygın bir meslektir. İdealini ve heyecanını daima taze tutan, kendini her zaman yenileyen siz değerli öğretmenlerimizin sayesinde ülkemiz, ancak her alanda kalkınmış ve gelişmiş bir dünya devleti haline gelecektir

      Değerli öğretmenlerimiz; kutsal bir mesleği icra etmenin onurunu taşıyoruz. Yarınlar sizlere emanettir. Mesleğimizin asıl amacı, nesillere çağın gerektirdiği bilgi donanımını kazandırıp onları içinde bulundukları çağı anlayıp yorumlayabilecek bilgi düzeyine ulaştırmaktır. Çocuklarımıza bilgi edinme yöntemlerini öğretirken, idealleri olan, tekniği milletin ruhuyla harmanlayan, vizyonu olan inançlı bir nesil yetiştirmek, mutlu ve huzurlu bir toplum inşa etmek temel sorumluluğumuzdur. Sorgulayan, irdeleyen, dünyaya açık beyinler yetiştirmek hedefimiz olmalıdır. Bunların yanı sıra millet bilincini yaşatabilmek için gençlerimize, milli kültür ve değerlerimizi aktarmak başlıca görevimizdir.

     Peki, Cumhuriyet öğretmenine gereken değer verilmekte midir? Eğitim çalışanları mutlu, huzurlu ve geleceğe güvenle bakabilmekte midir?

     Türk Eğitim-Sen Sendikamızın ve 6 bağımsız internet sitesinde daha yer alan anket çalışmasına toplam 21 bin 313 kişi katıldı.

     *Ankete katılanların yüzde 85,6’sı geleceğine güvenle bakamadığını söylüyor.

    *Ankete katılanların yüzde 41,4’ü öğrenci/veli şiddetine maruz kaldığını belirtti.

     *Terörün yoğun olarak yaşandığı bölgelerde devletimizin eğitim çalışanlarının can güvenliğini sağladığını öğretmenlerin yüzde 68,1’i kesinlikle inanmıyor.

      *Ankete katılanların yüzde 34’ü herhangi bir psikolojik rahatsızlık yaşadığını ifade etmiştir. Psikolojik rahatsızlık yaşayanların yüzde 36,6’sı ilaç tedavisi gördüğünü belirtmiştir

     *Ankete katılanların yüzde 79,3’ü son 5 yıl içinde bankadan kredi çektiğini, cevabı vermiştir.

     *Ankete katılanların yüzde 41’İ Kredi Kartı borcunu düzenli olarak ve tamamen ödeyemiyor.

     *Ankete katılanların yüzde 86,6’sı son bir yıl içinde alım gücünde azalma olduğunu, ifade ediyor.

     *Ankete katılanların yüzde 27,3’ü ek iş yaptığını, ifade etmiştir.

     *Ankete katılanların yüzde 89,7’si Toplu sözleşmenin ekonomik kayıplarınızı telafi etmeyeceğini belirtiyor.

     *Ankete katılanların yüzde 56,4’ü öğretmenlik mesleğinden istifa etmeyi düşündüğü zamanlar olduğunu ifade ediyor. Bunun nedenleri sorulduğunda; yüzde 45,5’i siyasi baskı, adam kayırmacılık, yandaş uygulamalar cevabı verirken; yüzde 23,5’i ekonomik olarak tatmin edici olmaması, yüzde 13,2’si öğrencilerin/velilerin olumsuz tutum ve davranışları, yüzde 6,1’i özlük haklardaki yetersizlikler, yüzde 3,5’i idarecilerle yaşadığım sorunlar, yüzde 2.4’ü tayin talebimin karşılanmaması ve bu nedenle ailemle ayrı yaşamak zorunda kalmam, diyor.

      Bu veriler kısmi de olsa Eğitim Çalışanlarının durumu hakkında bize mutlaka fikir veriyordur.

     Siyasi baskı, adam kayırmacılık, yandaş uygulamalar, ekonomik yetersizlikler, öğrencilerin/velilerin olumsuz tutum ve davranışları, norm kadro. Özlük haklardaki yetersizlikler, idarecilerle yaşanan sorunlar, aile bütünlüğünün sağlanamaması, gibi yığınlarca sorun çözülememişken İktidar 657 sayılı kanunu değiştirerek iş güvencesini de Kamu Çalışanlarının elinden almak istiyor. Geleceğine güvenle bakamayan bu güzide eğitim ordusundan nasıl bir idealizm-başarı beklendiğini merak ediyoruz.

    Eğitim çalışanları artık afaki nutuklardan ziyade adaletli, özgür bir eğitim sistemi istiyor. Yandaşlığın değil bilginin, liyakatin, hukukun, ahlakın egemen olduğu bir ortam istiyor. İnsanca yaşayabileceği bir ekonomik düzey istiyor.

   

       “Öğretmenler! Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır” sözü ile ATATÜRK ülkenin geleceğini gençlere emanet ederken anahtarını da öğretmenlere vermiştir. Ancak Eğitim Çalışanları bugün kendi geleceğinden dahi kaygı duymaktadır.  Kutsal bir meslek olan öğretmenlerimize şükranlarımızı ne kadar sunsak azdır.

      Her iklimde, her coğrafyada ve her şartlar altında bilginin üretilmesi, geliştirilmesi ve geleceğe aktarılması sürecinde çok önemli bir role sahip olmuş öğretmenlerimiz geçmişte olduğu gibi bugün de değişimin, gelişimin,  daha ileri hedeflere doğru yürümenin anahtarı durumundadır. Bu sebepledir ki öğretmenlik mesleği sadece yurdumuzda değil tüm dünyada en değerli ve en saygın mesleklerden birisidir.

 

      Bu duygu ve düşüncelerle; 24 Kasımların öğretmenlerimizin tüm sorunlarının çözümlendiği gelecekler getirmesini diliyoruz. Yine bugün vesilesiyle ebediyete göç etmiş, başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizi minnetle, şükranla ve rahmetle anıyoruz. Emekliliğe ayrılmış öğretmenlerimize uzun ve sağlıklı ömürler, halen görevlerinin başında olan siz öğretmenlerimize de başarılar diliyoruz. Sizleri en kalbi duygularla selamlıyor ve saygılar sunuyoruz.

       Değerli Eğitim Çalışanlarına ve Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

      

                                              İbrahim AKEKMEKCİ

                       BAFRA TÜRK EĞİTİM-SEN İLÇE BAŞKANLIĞI ADINA

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.