Ek ders göstergelerinde tek bir puan bile gösterilmediğini belirten Akekmekci, “Öğretmenler neredeyse herkes tarafından ek ders zengini olarak değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeyi yapanlar birçok öğretmenin çok az ek ders aldığından da, tabi ki habersizdir.
 


Son yapılan eşit işe eşit ücret kanununda da öğretmenler ve akademisyenler unutulmuş, ek ödemeleri sıfır artışta kalmıştır. Türk Eğitim-Sen eğitim çalışanlarını bir bütün olarak görmektedir. Öğretmen, akademisyen, hizmetli, memur ve diğer eğitim çalışanları eğitimimiz için olmazsa olmazdır. Türk Eğitim-Sen için böyledir de, Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı için böyle midir? Son yapılan düzenlemeler de öğretmen ve akademisyenlerin unutulduğu görülmektedir” dedi.  



     Akekmekci, eşit işe eşit ücret kanunu çıkarılırken 65 puanlık ek ödeme oranının 65”de çakılı kaldığını ve öğretmeni unutanları öğretmenlerde unutacağını bildirdi.       Akekmekci,” Eğitim camiası konusuna baktığımızda son 10 yıldır, iktidara geldi geleli eğitimle ilgili olarak, özleyen memur kesimleriyle ilgili olarak eşit işe, eşit ücret, ücretler arasındaki adaletsizliğin giderileceğini savunan ve söyleyen bir iktidar var.
 


Sürece baktığımızda, genelde belirli kesimlerde ufak tefek iyileştirmeler olsa da, sürekli öğretmen camiasının, eğitimcilerin, akademisyenlerin, öğretmeninin, memurunun, hizmetlisini ve eğitim çalışanlarını bir bütün olarak görmekteyiz. Bunların göz ardı edildiğini görmekteyiz. Son kanun kararname ile tüm memur kesimlerinde, bir iyileştirme getirileceğini söylediler. Şöyle baktığımızda son iyileştirmenin akademisyenin, öğretmenin ve diğer birçok eğitim kesiminin hiçbir taban değişikliğinin oluşmadığını, ekonomik alanda ve özlük haklarımız hususunda hiçbir iyileşmenin yapılmadığını görüyoruz.
 


Öğretmenlerin, eğitimcilerin, akademisyenlerin, hizmetçilerin ve memurların bu anlamda acaba rey kazanmak mı, veya neden hükümet memura şaşı bakmakta ve eğitimciyi görmezlikten gelmekte bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Türkiye”nin geleceğini emanet ettiğimiz evlatlarımızı yetiştiren fedakârlık beklediğimiz, memleketin dağında, taşında, ovasında, köyünde, deprem bölgelerinde yaşayan yüzlerce öğretmeni kaybediyoruz.
 

Bu insanlara neden ücret adaletsizliği veya diğer konularda hükümetin duyarsız kaldığını ve Milli Eğitim Bakanının bu anlamda bugüne kadar hiçbir iyileştirme yapmadığını anlamakta zorluk çekiyoruz. Eşit işe, eşit ücret kapsamındaki anlayışa katiyetten uyulmadığı kanaatindeyim. Öğretmene, eğitimciye, akademisyene hiçbir iyileştirme getirmediler. Kazanımlar ve kayıplar, eğitimciler, akademisyenler ve öğretmen için ortak olacaktır” dedi.