Kadınlar, nüfusumuzun yarısı olması itibarıyla değil, anne olarak da toplumda son derece önemli bir yerde bulunmaktadır.

Üzülerek belirtelim ki, dünyada çok yönlü insan hakları ihlalleri yaşanmakla birlikte bu ihlallerin en yoğun bir şekilde muhatapları arasında kadınlar başı çekmektedir. Dünyada her üç kadından biri şiddete maruz kalmaktadır. Kadınlarımızın şiddet, cinsel taciz ve cinsel sömürünün hedefi olmaktan kurtarılması gerekmektedir. Bu konuda kız çocuklarımız daha çok korumaya muhtaç durumda gözükmektedir.

Gerek eğitim, gerek ekonomik özgürlükler konusunda kadınlarımızın durumu düşündürücüdür. Cinsel taciz ya da aile içi şiddet konusunda kadınlar Çok daha zayıf ve korumasız bir durumdadır. Anne ve çocuk sağlığı bakımından dünya çok dramatik gerçeklerle yüz yüzedir.

Bu noktada sokak çocukları gerçeğinin bir boyutunun da cinsel taciz ve anne-çocuk sağlığı ve korumasının yetersizliğinden kaynaklandığını belirtmeliyiz. Çocuklu ve emziren kadınlar için beslenme garantisi, hamilelik süresince ücretli izin, annelik desteğinin sağlanması kadınlarımız için önemli bir hak görev ve toplumumuz için sorumluluk alanı oluşturduğunu biliyor, herkesi bu sorumluluğuna sahip çıkmaya Çağırıyoruz.

Sağlıksız çocukların topluma maliyeti çok ağır ve çok yönlü olmaktadır. Anne ve çocukların sağlıksız beslenmesi ve annelerin ekonomik sebeplerle çocuklarını terk etmek durumunda kalmasının sorumluluğu bireysel sorumluluk bilinci ile açıklanamayacak kolektif bir sorumluluk alanıdır.

Kadın sorunu ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel bir konudur. Kuşkusuz sorunun çözümü için devletin yanında, sivil toplum örgütlerinin de bu konuda çözüm üretmesidir.

Herkesin kanun önündeki eşitliği güvence altına alınmalı ve ayrımcılıktan hukuk sistemimizin arındırılması gerekmektedir. Bizler her şeyden önce insanız. Kadın erkek bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız.

Öte yandan kadınlarımızın STK’larda da aktif olması, eğitim alanında ailelerin özellikle kız Çocuklarının öğrenimine önem vermesi gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. Siyasette de kadınlarımızın temsilinin çok yetersiz olduğunu görüyoruz.

Kız Çocuklarının eğitimini, insan hakları ve inanç özgürlüğü çerçevesinde hukuki bir güvenceye kavuşturmasını bekliyoruz. Bu konunun Çözümünde herkesin bulunduğu konumuna göre sorumluluğu olduğunu belirtmek istiyorum.

Yasaların varlık ve meşruiyeti, temel hak ve hürriyetlerin korunmasıdır. Onun için Milli Egemenlikten söz edilir ve onun için mahkemeler Millet adına karar verir. Bu konuyu siyasi bir polemik konusu yapmadan, toplumdaki mutabakatın bir benzerinin parlamentoda gerçekleştirilmesi gerekir.

Bu vesileyle tüm annelerimizin, hanımlarımızın bu günlerini kutluyor, Değerli annelerimizin ellerinden öpüyor, sağlık, mutluluk, esenlik, barış içinde bir gelecek diliyorum.

                                                                  Gıyas VAROL

                                                                TÜRKAV Bafra Şube Başkanı