TÜRK EĞİTİM SEN “ŞİDDETE YETER ARTIK”
Son yıllarda, toplum olarak yaşadığımız hadiselerin önem ve hassasiyetine karşı gösterilen tepkiler en az yaşanan olaylar kadar acı veriyor.
Yalnızca duyan olmak, gören olmak, bilen olmanın yanı sıra bir de tüm yaşanan acıları çok çabuk unutan bir toplum olduk. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte acılar, sevinçler, hüzünler, tepkiler “iletilere” sığar oldu. Bir acıyı kayıt altına almak, bir acıya engel olmanın önüne geçti; ve yaşanan her şey artık normal ve sıradan mevzularmış gibi yalnızca ateşin düştüğü yerde kaldı ve kim yakınsa onu yaktı.
Gücü yetenin güçsüze, haksızın haklıya, zalimin mazluma, hainin kahramana üstün gelmesi, her ne kadar insanların tepkisizliği ve yaşananlardan ders çıkarmamasıyla alakalı olsa da; asıl sebep adaleti sağlayacak yasa ve yönetmeliklerin caydırıcı ve önleyici nitelikten uzak olmasıdır. Bir kadın ya da çocuğa yönelik şiddet olayının gerçekleştiği bir zaman diliminde bir başka kadın ya da çocuğa şiddet uygulanıyorsa; burada yasa koyucular, kanun düzenleyiciler ve uygulayıcıların bu konuda daha ciddi ve caydırıcı önlemler alması gerekir. Çünkü bu yaşananlar yalnızca anlık bir öfke ya da cesaret değildir.
Özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik taciz, tecavüz ve şiddet gibi toplumumuzu yaralayan olayların her geçen gün artarak devam etmesi toplumda ciddi güvensizlik oluşturmaktadır. İnsanın en temel hakkı olan yaşama hakkının bu kadar kolay elinden alınması özellikle Türk Milletinin ne tarihi, ne kültürel, ne de manevi değerleriyle bağdaşması mümkün değildir. Tarihin her döneminde kadına, çocuğa, yaşlıya ve mazluma her türlü değer ve önemi veren bu asil milletin bu tür olayları yaşaması akla, hayale ve vicdana sığmamaktadır.
Cumhuriyetle birlikte Atatürk’ ün öngörü ve adalet anlayışıyla; ülkemizde kadınlara birçok batılı devletlerden önce ve fazla hak verilmiş aynı zamanda kadınlar toplumun her alanında itibar görmüştür. Kadınlar toplumda birçok alanda başarılara imza atmış, adından söz ettirmiş ve toplumun temelini oluşturmuştur. Kadınlar anadır, baş tacıdır. Kadının onurunu korumak, gereken değeri vermek hepimizin görevi ve borcudur.
Kadına şiddet insanlık onuruna karşı işlenmiş en büyük suçlardan biridir. Bunun için günübirlik söylemlerden vazgeçilmeli ve devlet, yapması gerekeni hiç vakit kaybetmeden yapmalıdır. Bizler her daim mazlumun, mağdurun ve haksızlığa uğrayanların yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Sorunları ve çözüm önerilerimizi her daim, her platformda dile getirecek ve bunların takipçisi olacağız.
Hakan EROĞLU
Türk Eğitim Sen Bafra İlçe Başkanı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.