"Trump'ın dengesizliği piyasaların dengesini bozacaktır"
ABD'de ikinci kez başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump'ın zaferi, dünya ekonomisinin hali hazırda kırılgan olan yapısını daha da sarsabileceği endişelerini gündeme getirdi.
ABD'de ikinci kez başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump'ın zaferi, dünya ekonomisinin hali hazırda kırılgan olan yapısını daha da sarsabileceği endişelerini gündeme getirdi. Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Hekim, Trump'ın aldığı kararların küresel piyasalarda büyük dalgalanmalara yol açabileceğini belirterek, "Artık her sabah kalktığımızda X platformunda acaba Trump bugün ne demiş diyeceğiz. O dedikleri muhtemelen piyasalar üzerinde çok büyük etki yapacak" şeklinde konuştu.
Ticaret Savaşları ve Korunmacılık Politikaları
Dünyanın yakından takip ettiği ABD başkanlık seçiminde Demokrat Parti'nin adayı Kamala Harris ile Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump arasındaki rekabet, sadece Amerika'yı değil, tüm dünya ekonomisini doğrudan etkiliyor. Trump’ın seçilmesinin dünya ticareti ve Türkiye için önemli etkiler yaratacağına dikkat çeken Hekim, özellikle Trump'ın gümrük tarifelerini artırma vaadinin global ticaret üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti. "Trump'ın vaatleri, tüm ülkelere yüzde 10 tarife artışı getirecek. Bu da tüm dünyada fiyat artışlarına yol açacak ve ticaret savaşlarının alevlenmesine sebep olacak" diyen Hekim, serbest ticaretin daralmasının ve ülkeler arası çatışmaların daha da derinleşmesinin mümkün olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Ekonomik Perspektifi ve Trump'ın Güvenilmezliği
Trump'ın Türkiye’ye yönelik etkilerini değerlendiren Hekim, Türkiye için olumlu bir ilişkilenme potansiyeli olsa da Trump’ın geçmişteki tutarsız tutumlarının yeniden devreye girebileceğini vurguladı. "Trump güçlü bir lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha iyi ilişkiler kurabiliriz. Ancak güvenilmez bir karakter olduğunu unutmamalıyız. İkili ilişkilerde zaman zaman sıkıntılar yaşanabilir" ifadelerini kullandı. Trump’ın geçmişte Türkiye’ye yönelik uyguladığı alüminyum ve çelik tarifelerine tekrar yönelmesi, Türkiye’nin de ticaret ve ekonomi politikalarını gözden geçirmesine neden olabilir.
Savunma Harcamalarının Artışı ve Jeopolitik Riskler
Trump'ın NATO'ya yönelik sert tutumlarının, Türkiye gibi ülkeleri savunma harcamalarını artırmak zorunda bırakacağını belirten Hekim, "Trump'ın dengesiz politikaları ve her gün yeni bir gelişme yaratması, piyasalarda volatilitenin artmasına yol açacak. Bu süreçte jeopolitik riskler de yükselecek" dedi. Bu tür belirsizliklerin, küresel enflasyonu tetikleyebileceği gibi, piyasaların daha hassas hale gelmesine de neden olacağı öngörülüyor.
Yeşil Dönüşüm ve Fosil Yakıtlar
Trump’ın iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm konusunda olumsuz bir tutum sergilemesi, dünya çapında çevre politikalarını da etkileyebilir. Hekim, "Trump, fosil yakıtları destekleyen bir karakter. Bu da yeşil dönüşümün sekteye uğramasına yol açabilir. Özellikle fosil yakıtlara dayalı sanayilerde artış görebiliriz, ancak yeşil teknolojilere olan yatırımda bir duraklama olabilir" şeklinde konuştu.
Savaş Endüstrisi ve Trump'ın Yaklaşımı
Hekim, Trump’ın Ukrayna savaşını bitirme potansiyeline sahip olduğunu ve iş adamı bakış açısıyla hareket ederek bu savaşı sonlandırabileceğini söyledi. Ancak Trump’ın dengesiz dış politikalarının, uluslararası çatışmaları daha da körükleyebileceğini de sözlerine ekledi. "Savaş endüstrisi, Trump ve Harris seçiminden bağımsız olarak, dünyanın daha güvensiz bir yer haline gelmesiyle daha da büyüyecek" diyen Hekim, dünya genelinde savaşların artış gösterme olasılığını da vurguladı.
Trump'ın ikinci dönemi, hem ticaret savaşlarını hem de jeopolitik gerilimleri daha da artırabilecek bir döneme işaret ediyor. Bu belirsizliklerle dolu yeni dönemde, ekonomistler, global piyasalarda daha fazla dalgalanma ve riskin olacağını öngörüyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.