Dün akşam belediye kışlık kültür merkezinde Bafra Yavuz Selim Vakfı tarafından Araştırmacı yazar Abdullah Yıldız ve İlahiyatçı Yazar Ahmet Bulut'un katıldığı bir konferans düzenlendi. Konferansta konuşan Ahmet Bulut;

İstatistiklere göre %90'ı Müslüman olan Türkiye'de %30 civarında namaz kılanın olduğunu belirterek, insanların namaz kılmayı arzu ettiğini ancak hep ötelediğine dikkat çekti. Yolda gezdiği ve tanıştığı insanlarla yaptığı konuşmalarında çok yoğun bir çalışma hayatım var, işlerim yoluna girsin öyle, ya da bir memur olayım ondan sonra namaz kılmaya başlarım diyerek namaz kılmayı arzu ettiklerini ancak hep ötelendiğini söyledi.

İnsan vücudunun su, yemek gibi gıdaya ihtiyacı vardır. Hiçbir insanoğlu artık yoruldum bundan sonra su içmeyeceğim, yemek yemeyeceğim diye bir serzenişi görülmemiştir. Ama ruhun gıdası olan namazın hiç bitmediğini bu yüzden de ötelenmektedir. Vücudumuz için gerekli gıdayı alırken ruhun gıdasını hep ihmal ederiz. Ancak şunu hep unuturuz ahirette de ilk karşımıza gelecek soru namaz. Çok kısa bir hayat süreceğimizi bildiğimiz bu dünyada kariyer yapmak, işlerimizi büyütmek için hep ötelediğimiz namaz var. Ancak bir nefes kadar yakın olan ölümü hatırlayarak mutlaka namazlarımızı kılmamız gerekir” dedi.

Ailelerin de en çok şikâyet ettiği konuların başında da çocuklarının namaz kılmadığı olduğunu belirten Ahmet Bulut bu sorunu da çok güzel bir hareketle anlattı.

Bulut seyircilere dönerek ellerinizi ovuşturmalarını söyledi. Seyirciler de bulutla birlikte ellerini ovuşturmaya başladı. Daha sonra bulut elinizi ensenize koyun dedi ancak kendisi elini alnına koydu. Seyircilerin neredeyse hepsi de elini ensesi yerine alnına koydu. Bu yaptığı ekzersiz çalışma ile çocuklara bir şey anlatırken sözün değil yapılan eğlemlerin daha fayda sağladığına dikkat çekti. Bulut, “evde namaz kılarken mutlaka çocuğunuzla birlikte namaz kılınki o da sizi örnek alarak namaz kılmaya başlar” şeklinde konuştu.

İlahiyatçı- Yazar Ahmet Bulut'un konuşmasından sonra söz alan Araştırmacı- Yazar Abdullah Yıldız ise sözlerine şöyle devam etti, “19 Ağustos 2006'da ” Vira Bismillah' deyip başlamıştık Namazla Diriliş Seferberliğine!

Üç yıl içinde, “namazla diriliş rüzgârı” tüm Anadolu, Rumeli, Kıbrıs, hatta Avrupa'yı sardı ve gönüllere şevkat veren tatlı bir melteme dönüştü, elhamdülillah. Dahası, kimi İslam ülkeleri bu çalışmayı ülkelerine taşıma arzularını beyan ettiler.