İBRAHİM AKEKMEÇİ'DEN SİTEM

İBRAHİM AKEKMEÇİ'DEN SİTEM

Değerli basın mensupları, kıymetli velilerimiz ve sevgili eğitim çalışanı arkadaşlarımız bizler eğitim ile ilgili süreçleri gerek basında gerekse okullarda öğretmen arkadaşlarımızla sürekli paylaşmaktayız

A+A-

Değerli basın mensupları, kıymetli velilerimiz ve sevgili eğitim çalışanı arkadaşlarımız bizler eğitim ile ilgili süreçleri gerek basında gerekse okullarda öğretmen arkadaşlarımızla sürekli paylaşmaktayız. Son dönemde gerek yönetici kıyımında/atamalarında yaşanan hukuksuzlukları, ek zam taleplerimizi, gerekse Milli Eğitim müfredatındaki değişikliklerin getireceği olumlu olumsuz yönleri paylaşıyoruz. Eğitimle ilgili Sivil toplum örgütü olmanın da gereklerinden biri bu olsa gerekir. Ülke olarak eğitimde başarıyı yakalamak, gelişmek ve kalkınmak istiyorsak eğitimin ve eğitimcinin problemlerini çözmek zorundayız.
 

Sendikalar Milli Eğitim politikalarını en yakından takip eden kuruluşlardır. Milli Eğitim şuralarında, kanun ve yönetmeliklerin belirlenmesinde Bakanlığa sundukları görüşler, tartışmalar yol gösterici niteliktedir. Bu anlamda eğitimin ayrılmaz birer parçasıdırlar. Ancak bu işlevselliği henüz idrak edememiş, olaylara şahsi ve siyasi bakan yöneticiler de ne yazık ki yok değiller.
   
Bu öğretim yılı itibariyle İlçe milli eğitim müdürünün idareci arkadaşlarla yaptığı toplantılarda öğretmenler okullarda, öğretmen odalarında siyasi konuşma yapmayacak, sınıflara sendika takvimler, broşürleri asılmasın gibi sözlü/yazılı direktifler verdiği okul yöneticilerinin de bu durumu öğretmen arkadaşlara aktardığı izlenmektedir. Şimdi soruyoruz Türkiye Cumhuriyeti tarafından kanunla belirlenmiş eğitim Sendikalarına ait takvimlerin sınıflarda asılmasında ne gibi bir beis vardır. Şiir, resim, beste yarışmaları düzenlendiğinde duyurulmasın mı?
    
Sözgelimi Türk Eğitim-Sen’in duvar takvimindeki Atatürk ve Çanakkale Savaşının 100. Yılı ritüeli sizi rahatsız mı ediyor? Ya da masa takvimi yapraklarındaki Türk tarihinin örnek şahsiyetleri, şairleri, ozanları, olayları (Ki Milli Eğitimi müfredatında da/kitaplarda da bizzat yer alıyor)   beğenmiyor musunuz? Sınıflarda şirket ya da esnaf takvimleri mi kullanılsın? Manavın, kasabın takvimleri mi asılsın? Öğretmenler, öğrenciler takvim kullanmasınlar mı? Biz takvimlerimizi de, broşürlerimizi de, afişlerimizi de asmamız gereken yere asıyoruz. Kimsenin sendikal hakları engellemeye kalkmak üzerine vazife değildir.
Diğer yandan eğitimciler ülkemizin kaderini bağladığı çocuklarımızı yetiştiren toplumun bilgi düzeyi en yüksek güzide topluluğudur. Eğitimde sürekli değişen uygulamaları, kanun ve yönetmelikleri, hukuksuzlukları(Rotasyonu, norm uygulamalarını, yönetici atamalarını, değişen kanun ve yönetmeliklerin öğrencilerine ne getireceğini, ülkemizin sorunlarını…) konuşmasınlar da başka bir şey mi söylesinler. İllegal olmadığı sürece dönem dönem ülke meselelerinin konuşulması suç unsuru mu?

Eğitimde siyasallaşmanın alabildiğine baş gösterdiği, ülkemizin birçok sorunla yüzleştiği, uyuşturucu kullanımının ilkokula indiği bir bu süreçte kusura bakmayın kimse kafasını kuma gömemez. Baskı zihniyeti ile gelişmede sağlanamaz. Eğer ille de bu konuya dikkat çekmek isteniyorsa siyasi bir partinin ilçe başkanıyla sosyal medyada boy gösteren, toplantılar yapan idareci arkadaşların uyarılması daha yerinde olacaktır.

Biz hiçbir eğitim çalışanına ayrıştırıcı gözle bakamayız. Siyasal süreçler geçici Türkiye Cumhuriyeti kalıcıdır. Bugün güç bende, ben yaptım oldu mantığıyla davrananların ülkemiz eğitimini ne hale getirdiği ortadadır. Öğretmenlerin ne konuşacağına, hangi takvimi asacağına bile karışmak yerine okullardaki sorunlara kulak vermek gerekir. Biz Türk Eğitim-Sen olarak doğruları söylemeye devam edeceğiz.
  Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

          İbrahim AKEKMEKCİ
  BAFRA TÜRK EĞİTİM-SEN İLÇE BAŞKANI

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum