EMİN GÜNAYDIN'IN KALEMİNDEN! OSMANLIDA RAMAZAN..

EMİN GÜNAYDIN'IN KALEMİNDEN! OSMANLIDA RAMAZAN..

Tarihçi-Sosyolog Emin Günaydın, bugünkü yazısında Osmanlı'da Ramazan'ı kaleme aldı.

A+A-

OSMANLIDA RAMAZAN

DÜN NEYİMİZ VARDI - BUGÜN NE KALDI

Masalarını bile batılılar gibi köşeli (dikdörtgen veya kare) imal etmeyip , sofralarını daire suretinde teşkil, meclislerini daire şeklinde tertip eden bir medeniyetin mirasçıları, köklerini unutunca, ister istemez sofra ve meclislerinin başköşelerine kurulmaktan hoşlanır oldular; Çünkü dairelerde köşe bulunmadığını unuttular.

(Dücane Cündioğlu)

Ramazan ayı Osmanlı Devletinde önemli bir yere sahiptir. Büyük bir heyecanla beklenir. O dönemde astronomi çok gelişmiş değildir. Erkenden Ramazanın ne zaman başlayacağı tam tespit edilememektedir. Bu yüzden Ramazan ayının hilalinin gözlenmesi için yüksek tepelere bazı görevliler gönderilir. Ramazan ayının ilk hilalini görenlere ve onlara şahitlik edenlere hatırı sayılır miktarda ödüller verilirdi.

NE VARDI

Fitre, sadaka ,zekat

Bunlar Ramazan ayından daha ziyade Şaban ayında ihtiyaç sahiplerine verilirdi. Çünkü Ramazan ayında insanlar ihtiyaçlarını daha rahat karşılasınlar diye.

Zimem Defteri(Veresiye Defteri)

Varlıklı kişiler hiç tanımadıkları mahallelere gider bakkal, kasap, manav, fırınlara girer zimem defterlerini yani veresiye defterlerini alır içinden rastgele bir sayfa açar ve söz konusu olan kişinin borcunun tamamını öderdi.

NE KALDI

Günümüzde insanlar daha çok kazandıkça bencilleştiler. Dünya malına ve makamına tapmaya başladılar. Mutluluk bile rakamlarla ölçülür oldu. Zenginler varlıklarından dolayı alttaki insanlardan çok farklı ve üstün olduklarını düşünür oldular. Bu bencilleşme, insanların ölmeyeceği, sonsuza dek yaşayacağı algısını doğurdu. Ve sonuç olarak paylaşma azaldı.

Komşu dara düştü kimse koşmaz oldu. Komşu açken, tok yatılır hale gelindi. İnsanlar cüce olmalarına rağmen kendilerini dev aynasında görür oldu. Bol para, iyi meslek , makam sahibi olunca mütevazilik gitti karakter değişti. Buğday başakları doldukça eğilir felsefesi unutuldu.

NE VARDI

Hırka-i Saadet Merasimi-Destimal Töreni

Ramazan ayının 15.günü, kutsal emanetlerin bulunduğu Topkapı Sarayındaki Has oda temizlenir , gül suyu ile yıkanırdı. Devletin ileri gelenlerinin hazır bulunduğu törende ,padişah tarafından gümüş sandukanın içinden, Hz Peyganberin ,Ka’b bin Zuheyr’e hediye ettiği hırka çıkarılırdı. Hırkanın üzerine konulan mendiller davetliler tarafından öpülür ve kendilerine öptükleri mendiller hediye edilirdi.

İşte bu mendillere ‘Destimal-i şerif’ denilirdi. Bu mendiller bir ömür boyu öpe koklaya saklanırdı. Ziyaretçiler, “Bu mendili yüzüme örtün ve beni öyle kefenleyip defnedin” diye vasiyet ederdi. Bu yüzden bu mendillerin çoğu günümüze ulaşmadı.

NE KALDI

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan , 9 Haziran 2017 ‘de Ramazan ayında Hırka-i Saadeti ziyaret ederek ,Destimal törenine katıldı. Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden çekildiği 1922 yılına kadar süren sonra unutulan geleneği 95 yıl sonra tekrar başlattı.

NE VARDI

Diş Kirası

Osmanlıda iftar saati kapılar açık olur , kapıya kim gelirse geri çevrilmezdi. İftarın ardından ev sahibi yemeğe gelen misafirlere hediyeler sunardı. Bu hediyeler gümüş, altındı. Para misafirin eline verilmeyeceği için altın veya gümüş bir havlunun, mendilin veya bir kesenin kenarına bağlanır ve bu şekilde verilirdi. Bu diş kirası denilirdi.

NE KALDI

Günümüzde zenginler ,ihtişamlı, envay-i çeşit yemeklerin bulunduğu lüks iftar sofraları kurdular. Davetli olarak kendi cemiyetlerini çağırdılar. İhtiyaç sahipleri o sofralarda hiç oturamadı, bunun adı iftar oldu. Corona virüs salgınından dolayı bu sene iftarlar farklı olacak. Gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşılacak. Ramazan ayının, Kuran, namaz, sadaka, zekat, paylaşma, hoşgörü olduğu tekrar hatırlanacak.

NE VARDI

Cerre Çıkmak

Medreselerde okuyan öğrencilere tatil üç aylarda verilirdi. Daha önceden tespit edilmiş medrese öğrencileri hem kendilerini geliştirmek hem de halkı aydınlatmak için imparatorluğun faklı bölgelerine gönderilirdi. Bu gönderme olayına cerre çıkmak denilirdi.

NE KALDI

Meydanlar ,iftar ve sahur programları medyatik hemen hemen her sene değişmeyen din adamlarına kaldı.

NE VARDI

Ramazan ayı içerisinde zam yapılması yasaktı.

Buradaki hedef ,ekmek ve eşya fiyatlarının çıkmasını engelleyerek ,ihtiyaç sahibi ailelerin Ramazanda rahat alış veriş yapmasını sağlamaktı.

NE KALDI

Ramazan ayı fırsatçı esnaf için kazanç ayı oldu. Haksız kazanç elde eden esnaf hiç rahatsız olmadı. Kul hakkı yedi orucunu bozdu.

NE VARDI

Arife Çiçekleri

Bayramdan birkaç gün önce alış veriş yapılırdı. Çocuklar bayramlıklarını sabırsızlanarak bayramdan bir gün önce giyer ve gezerlerdi. Bu duruma Arife Çiçekleri denilirdi.

NE KALDI

Çocuklarımız artık kıymet bilmiyorlar. Herkesi kendilerine hizmet etmek için yaratılmış görüyorlar. Açlık nedir bilmiyorlar, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında , acıkmalarına fırsat vermiyoruz.

Çocuklar hiç üşümüyorlar, soğuk havada evden çıkarmıyoruz. Yorgunluk nedir bilmiyorlar, iki adımlık mesafeye arabayla götürüyoruz. Yokluk nedir bilmiyorlar, daha istemeden her şeyi önlerine koyuyoruz. Bu yüzden malın kıymetini bilmiyorlar.

Günümüzde alınan elbiselere sabırsızlanıp bir gün önceden giyecek Arife Çiçekleri yok artık.

O çiçekleri biz soldurduk.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.