Bünyamin Kocaoğlu Geri Dönüyor

Bünyamin Kocaoğlu Geri Dönüyor

Gümüşhane Üniversitesi rektör yardımcısı Bünyamin Kocaoğlu kente veda etti.

A+A-

Geçtiğimiz yıl Gümüşhane Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek’in Gümüşhane üniversitesine beraber getirdiği yol arkadaşı Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Bünyamin Kocaoğlu, yönetim kurulu kararıyla görev süresi uzatılmadığı için 19 Mayıs Üniversitesi’ne geri dönüyor.
Gümüşhane’den ayrılmadan önce Gümüşhane basınıyla veda kahvaltısı için Ramada Otel’de bir araya gelen Kocaoğlu, üniversitede yaşadığı sıkıntılara da açıklık getirdi.
“Kişisel Konuları Paylaşmaktan Mutlu Değilim”
Konuşmasına ‘Zeytin Dalı Operasyonu’ kapsamında Afrin’de operasyona giden Mehmetçikleri hatırlatarak başlayan Kocaoğlu, “Cennet bir coğrafyada yaşıyoruz. Muzaffer ordumuz bugün Afrin’de. Çok fazla şehit vermeden inşallah Türkiye bu operasyonda başarılı olacaktır. Ülkemiz Ortadoğu’da büyük ve güçlü bir devlet. Böyle önemli coğrafyada son derece önemli bir mesele içerisinde şahsım böyle bir konuda sizin karşınızda olmaktan mutlu değilim. Ülkemizin daha önemli konularını sizlerle paylaşmam gerekirken, kişiselleşmiş bazı konuları sizinle paylaşıyor olmakta mutlu değilim” dedi.
“Her Türlü Vazifeyi İcra Ettim”
Hayatını hep devlet ve devlet menfaatleri üzerine tesis ettiğini ifade eden Kocaoğlu, “Hayatımın hiçbir döneminde çıkar, kişisel arzu ve hırs içerisinde olmadım. YÖK sistemi içerisinde her türlü vazifeyi icra ettim. Çok şükür hepsinden de başarıyla ayrıldığım inancı içerisindeyim” şeklinde konuştu.
“Rektör Bey’in Teklifi İle Geldim”
Gümüşhane’ye geliş süreciyle ilgili bilgi veren Kocaoğlu, “Benim kadrom hali hazırda 19 Mayıs Üniversitesi Tarih bölümünde. Teknik olarak bakıldığında, YÖK’ün izniyle üniversiteler bazı akademik ihtiyaçlarını idari ve bilimsel açıdan görebilmek için uygun görülen üniversitelerden 40 B statüsünde öğretim üyesi alabilir zamanı sürelidir. 1 yıl yapılır ve takdir edildiğinde süre ilgili üniversitenin ve üniversitelerin onayı çerçevesinde uzatılabilir. Benim burada bulunuşum; Rektör Hocanın atanması sonrasında şahsıma yönelik teklifi üzerine geçen sene bu ay olmuştur. Ben Gümüşhane’ye dünyanın rezidansı diyorum. Buraya büyük bir umutla ve heyecan içerisinde severek geldim. Uzun yıllar yurtiçi ve yurtdışı tecrübenin ben de oluşturduğu birikimi burada kullanabilir miyim sorusu ve heyecanıyla buraya geldim. Geçtiğimiz yıl 12 Şubat itibariyle görevime başlamıştım. Bizim buradaki durumumuz Dekan vekilliği ve Rektör yardımcılığı görevleri idi ve ben de bu görevlerimden istifa ettim. Bu istifamı Rektör Bey geçen hafta Pazar istemişti zaten” dedi.
“Bu Millete Hakkıyla Hizmet Edemedik”
Kendisini yetiştiren ülkeye borcunu henüz ödeyemediğine vurgu yapan Kocaoğlu, “Utanacağım değil de gurur duyacağım işleri yapmayı Allah bundan sonraki yaşamımda da nasip etsin. Çünkü bilim adamları olarak biz bu millete borcumuzu ödeyemeden gideceğiz. En çok eleştirdiğim şeydir. Bilim adamları hakkıyla bu millete hizmet edemedi. Bunlarda biri de benim. Hala bu hicabı, bu eksikliği kalbimde hissediyorum. Allah nasip ederse bu projelerimi sonuna kadar bu milletin menfaati uğruna canımı da ortaya koyarak, seve seve yapacağıma inanıyorum” diye konuştu.
“GÜ’ye Laf Etmem, Hiç Kimseye Ettirmem”
Görev süresinde yaptığı çalışmalardan örnekler veren Kocaoğlu, “Gümüşhane Üniversitesi benim için 19 Mayıs neyse aynı. Ekmeğini yedim asla laf etmem, hiç kimseye de laf ettirmem. Gümüşhane Üniversitesi ne zaman ihtiyaç duyar da bilgimden istifade etmek isterse ben seve seve hiçbir menfaat hissetmeden yapmaya hazırım. Dekanlık görevimde aktif olarak aldığım fakültede 3 tane yeni bölüm açtık. Uluslararası İlişkiler, Yönetim Bilişimleri ve Ekonometri. Bugün büyük üniversitelerin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi hangi bölümlere sahipse bizde sahibiz. Yönetim Bilişimleri de son görevim o da öğretim görevlilerini tamamladık. Fakültemde bu bölümleri tamamladım. Fakültemde her işi iki görevim olmasına rağmen takip ettim, çalıştım. Yönetim kurullarımı toparladım. Her türlü eksiğine akademik kurullarımı zamanında yaptım. Hocalarıma ne talep ve şikayetleri varsa sordum. Hakkıyla çalıştığıma inanıyorum. Yöneticilik zordur. Herkesi memnun edemezsiniz. Eksikler olur. Önemli olan iyi niyetlerdir. Ben iyi niyetli olduğuma inanıyorum. Eksiklerim illaki olmuştur. Rektör yardımcılığım sürecinde hiç durmadım. Yaptığımız yönetim kurullarından çıkan kararları postaya bile koymadan koltuğumun altına alıp YÖK’teki arkadaşlarımla süreç hızlı olsun da bir an önce kadrolarımız çıksın diye üniversitemiz zaman kaybetmesin diye uğraşlarımdı. İlk 6 ayımda 10’dan fazla kez Ankara’ya gittim” dedi.
“Girne Amerikan Üniversitesi İle İşbirliği İçin Adım Atılmadı”
Yapmak istediği birçok projenin yarım kaldığına vurgu yapan Kocaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız üniversitelere çok büyük sinyaller verdi ama hala üniversitelerimizin bu sinyalleri doğru aldığı kanaatinde değiliz. Bugün İslam Dünyası ne halde görüyorsunuz. Yaklaşık 6 ay önce Cumhurbaşkanımız külliyede yapmış olduğu konuşmasında bizlere ‘İslam Dünyasına açılın’ dedi. Daha bir adım atmadık. Büyük düşünmek zorundayız. İslam dünyasının gözüyüz, kalbiyiz. Uluslarasılaşmaya çok önem verdim. Batı-Doğu her alanda hareket edelim. İkili ilişkilerimizle Girne Amerikan Üniversitesi bir bağlantı kurduk. Ekibimizle gittik. Orada yakın dostluklarını gördüğüm Gülhan Bey’le 1 günlük beraberliğimiz sonucunda çok önemli projeler geliştirdik. İlk defa dünya afet kongresini Gümüşhane’de yapalım dedik. Bütün hedef Gümüşhane’yi tanıtabilmemiz için üniversitemiz çok önemli. Orada başlayan dostlukla 1 ay içerisinde protokolleri hazırladık. Araştırmalarımız yaptıktan sonra her alanda karşılıklı işbirliği. Şuanda hiçbir adım atılmadı. Anlaşma yapıldı gerisi yok. Çünkü birisi lazım bu adımları atacak. Ben de açık söylemek gerekirse Eylül’den beri bazı gerekçelerim nedeniyle çok aktif çalışamıyorum. Gerekçesi farklı. Benden kaynaklı değil” diye konuştu.
Her ince detayıyla kendisinin ilgilendiği 1. Uluslararası Gümüşhane kongresini başarıyla gerçekleştirildiğini dile getiren Kocaoğlu, “135 tebliğli 11 tanesi yurtdışından katılan büyük bir kongreyi başarıyla yaptım. Kitaplaşması için de elimden geleni yaptım. Makalelerin yüzde 90’ı tamam. Bunu Sayın Rektör’e sunamadan ayrıldım. Bunun da akıbeti ne olacak bilemiyorum. Kongreleri önemsiyorum. Üniversitemizin tanıtım günlerinin ikisine de katıldım. Her ortamda Gümüşhane’yi gururla savundum. Geldiğimden beri A haber, Ülke Tv başta olmak üzere birçok programa canlı yayın konuğu olarak katıldım. Hepsini de gururla Gümüşhane Üniversitesi olarak yazdırdım. Bu tanıtım anlamında çok önemli. Ben hizmet ettiğime, projeler yaptığıma inanıyorum. Sempozyumundan tut, o kadar ağır yüküme rağmen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde yakın zamana kadar tek profesör olarak, yakın dönem siyasal hayat konularında Türk siyasi partileri, Anayasa tarihi, Osmanlı Türk modernleşmesi, Demokrat Parti Türkiye Siyasal hayatı gibi dersleri açtım ve verdim. Öğrencilerim şahittir. Akademik anlamda da öğrencilerime katkı sağladım” şeklinde konuştu.
“22 Yıllık Hukukumuz Bitti”
Rektör Zeybek’le 22 yıllık dostluğu ve hukuku olduğunu ifade eden Kocaoğlu, “Ama ben bu hukukun gerektirdiği şekilde buradan beni ayırmadığı için bu hukukun bittiği inancındayım. Rektör Bey geçen hafta Pazartesi günü istifamı istediğinde vermedim, siz alın dedim. Bu sabah verdim ve buraya geldim. Bunun gerekçesini belki Rektör Bey de bilmiyor. Öğretim üyesi olarak, derslerimin son günü olan bugün bütünleme sınavları için derse girdim. Hocalığımın son vazifesini yerine getirmek içindi. Rektör yardımcılığından istifa etseydim o gün gitmem icap ederdi. Hiçbir şeyi yarım bırakmamak ve devlet ciddiyetiyle ayrılmak için bunu yaptım. Sayın Rektörün takdirlerine bırakıyorum. Ben ne olduğumu, kaç kilo olduğumu, ne yapmak istediğimi, kalbimi, duygularımı iyi bilen bir insanım. Kimse bana devleti öğretmesin. Ben makam sevdalısı olsam buraya gelmeden önce, 19 Mayıs üniversitesi rektörümüz bana Dekanlık da teklif ettiler. Teşekkür ederek kabul etmedim. Çünkü böyle bir gelişme olabilir diye. Makam nasip meselesidir. Allah nasip ederse olur, gerisi hep vesiledir” ifadelerini kullandı.
“Kurumsallaşma Sorunu Yaşadık”
Toplantını sebebini Rektör Zeybek ile ilgili düşüncelerini son kez söylemek olduğunu belirten Kocaoğlu, “Buradan sonra asla Gümüşhane Üniversitesi’nin yönetimiyle ilgili ne burada masadan kalktıktan sonra ne de başka yerde asla bir şey paylaşmayacağım. Ben dürüst bir şekilde geldim, dürüst bir şekilde de ayrılacağım. İlk 6 ay içerisinde kadrolara, üniversitemizin değişik konularına Rektörümüzün izniyle Ankara’daki görüşmelerle katkı sağlamaya çalıştım. Ancak özellikle yaz aylarından beri itiraz ettiğim bazı konular vardı. Sayın Rektörümüzle zannediyorum 4 defa kurumsallaşma anlamında itirazlarım oldu. Bugün kamuoyunun büyük bir kısmının bildiği, tanık olduğu ve çok eleştirdiği bazı konuları, iki Rektör yardımcımızla üniversitemizde daha güzel işler yapabilmek için bir hiyerarşinin olması gereğinden ciddiyetle bahsettim. Sayın Rektörümüz maalesef görev dağılımda olması gereken bir yaklaşımı sergilemediler” dedi.
“Üniversitemizde Hiyerarşi Yok”
Görevinin ilk aylarında çok sıkıntı yaşamadığını dile getiren Kocaoğlu, “Ama maalesef Temmuz ayından beri alanlarımıza müdahale edildi. Sayın Rektör’ün üzerinde ciddi bir yük var. Üniversite yönetiminde icracı olan bazı makamları kendi üzerine aldı. Takdir kendisinin sorun yok. Strateji, personel, idari mali işler, yapı işleri gibi üniversitemizi bir adım atlattıracak kısım. Kendisine vereceği görevleri takip edebileceğimizi söyledim. Ama Sayın Rektörümüz atadığı 4 danışmandan sadece biri üzerinden buraları yönetmeyi tercih etti. Bunları saygıyla karşılıyorum. Bunlar suçlama değil; ben neden ayrıldığımı aktarıyorum. Bunlar sıkıntı yarattı ve hala da kampüsümüzde bunlar sıkıntıdır. Bir personelle konuştuğunuzda ilk söyleyeceği budur. Sayın Rektöre bunun hiyerarşiye uymadığını ve yanlış olduğunu söyledim. Öyle uygun gördüğünü söyledi” ifadelerini kullandı.
Rektör Zeybek’e “Sayın Rektörüm, siz bize tanımladığınız bu görevler ki bunlar yabancı öğrenciler vs. gibi etkin anlamda görev sayılmayacak konular” şeklinde söylemler ile sıkıntılarını aktardığını söyleyen Kocaoğlu, “Defalarca söyledim baktım olmuyor. Eylül’den itibaren siz ne görev verirseniz onu yapayım dedim. Buraya kadar geldik. Burada anlamadığım, 12 Şubat’ta görev sürem bitiyor sanıyordum 25 Ocak’ı yeni öğrendim. Geçen Pazartesi’ne kadar ondan önce ki 2 hafta görev süremin uzatılması yönündeki dilekçemle Sayın Rektörüme çıktım. Her defasında bakarız, konuşuruz diyerek beni böyle uzattı. En sonunda genel sekreter aracılığıyla dilekçemi verdim. İyi ki vermişim. 25 Ocak’ta düşecekti ‘dilekçe vermedin’ diyecekti herhâlde. Bilemiyorum. Rektör Bey’le son görüşmemizde aldığı kararın gerekçesini sordum, gerekçenin olmadığını söyledi. Peki kış günü neden getirdiniz beni madem dediğimde ben getirmedim dedi. Neden böyle dedi bilmiyorum. Keşke aylar öncesinde benimle çalışmak istemediğini söyleseydi de ben de ona göre hazırlansaydım” dedi.
“Gümüşhane’de Şehir Akademisi Oluşturma Projem Vardı”
Gümüşhane’deki projeleri arasında bir şehir akademisi oluşturmak da olduğunu belirten Kocaoğlu, “Şehir üniversitelerinin önceliği bulunduğu yerdir. Biz önce Gümüşhane’deki insanın sorununu çözmek zorundayız. O yüzden şehir akademisi düşünüyordum. Bir projem daha vardı. Balkanlarla yazın temasta bulundum 7 üniversiteyle. Balkanlardaki Türk siyasi partilerin genel başkalarıyla görüşecektim. Burada önce bir Balkan enstitüsü, yanına Ortadoğu, yanına Kafkas, üst çatıda bunu stratejik araştırma merkezine dönüştürme projem vardı” şeklinde konuştu.
“Yetim Hakkı Yemedim”
Kendisini en fazla üzen şeylerden birinin Rektör Yardımcısı sıfatıyla televizyon programına gitmek için araç izni yazdırması ile ilgili konu olduğuna vurgu yapan Kocaoğlu, “Geçtiğimiz gün gitmeden önce Ülke Tv’de Gümüşhane Üniversitemizin adını bir kez daha yazdırayım dedim. Rektör yardımcısı sıfatıyla araç izni yazdırdım idari mali işlere. 3 buçukta hareket edecektik. Hareket etmeden genel sekreterimiz beni aradı ve Rektör Bey’in sorduğunu söyledi. Ülke Tv’ye gittiğimi söyledim. İzin aldı mı benden vs. dedi. Niye gidiyor, “Yetimin hakkı yok mu arabada” dedi. Çok mahcup oldum. Şoföre dedim beni Gümüşvadi’ye götür. Gümüşvadi’ye binip gittim. Yetim hakkını ben çok iyi bilirim. Bu konuya girmek istemem. Yetim hakkı yendi mi yenmedi mi Sayın Rektör’e sorun. Ben o işlere karışmam. Ben kendi açımdan kimsenin hakkını yemedim. 10 taneden fazla Ankara’nın 7-8 tanesinin parasını almadım kayıtlar orada. Bunu paylaşmayacaktım. Böyle bir üslubun yemeğini de yemem. Böyle gitmek istemezdim. Bundan sonra 10 kez teklif etse asla kabul etmem. Sayın Rektör’e başarılar diliyorum. Her şeye rağmen inşallah Gümüşhane Üniversitesi kazanır. Liderler makamlardan güç almamalı. Güçlerini o koltuğa vermeli. Üniversitede yanlışlıklar varsa bundan sonra ben muhatabı değilim. Ben sadece giderken sizlere olan sorumluluğumu yerine getirmek için böyle bir açıklamayı uygun gördüm” ifadeleri ile açıklamalarını sonlandırdı.

Kaynak:gumuskoza.com.tr

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum