Günaydın’ın, Akdeniz bölgesine ait olan ve yok olmakta olan Kum Zambakları ile ilgili Bafra55.net haber muhabirine yaptığı açıklama şöyle; “Kum zambakları nergisgiller familyasına ait soğanlı bir çiçektir. Soğanları yaklaşık 80 santimetre kumun altında olur. Yazın sıcağına ve kurağına, deniz meltemine dayanıklı, mis kokulu aynı zamanda tıbbi alanda ilaç sektöründe kullanılan bir bitki türüdür. Alzheimer, AIDS gibi alanlarda ve parfümeri alanında kullanılıyor. Ama bu çiçeğin yetişme alanına baktığımızda İstanbul, Adana, Antalya, Samsun, Giresun, Trabzon, Bartın gibi bölgelerde yetişiyor. Karadeniz sahilinde yetişmiş olması güzel bir olay. Karadeniz sahilini süsleyen beyaz gelinler gibi her tarafı sarmışlar. Alaçam için müthiş bir değer. Bu değerin yok olmaması, buna sahip çıkılması gerekiyor. Aşırı kentleşme ve insanların bilinçsizliği, soğanların toplu bir şekilde sökülmesi bu türü ciddi bir şekilde tehdit altında bırakıyor.

Alaçam’daki bu bölgede çevre kirliliğinin yoğunluğunu görebiliyoruz. Koruma altına alınmış bir tür bu, fakat burada korumanın olmadığını gözlemleyebiliyoruz. Özellikle Bartın Belediyesi çok ciddi bir çalışma yapıyor. Bartın Belediyesi şu an Kum zambakları ile ilgili 6. Festivali düzenleyecek.

Alaçam’da elimizde kalan bölge bir burası var. Sahip çıkmazsak 3-5 sene sonra bu türde yok olmuş olacak.”

Kum zambaklarının yetiştiği bölgelere değinen Günaydın; “Bu bölgede Göçkün, Toplu’da, Yakakent’in sahillerinde, kumsalın bittiği alanlarda, Bafra’nın Koşuköyü’nde bulunmaktadır.Tohumlanma ve çiçek açma dönemi Temmuz ve Ağustos’un sonuna kadar. Rüzgarla birlikte ileri doğru savrulma ve ileride de çimlenmesiyle birlikte büyüme safhası gerçekleşiyor olabilir.” dedi.

Sahip çıkılmadığı takdirde bu değerin yok olacağının altını çizen Günaydın, “Alaçam Belediyesi ve Kaymakamlığı’nın buna ciddi bir şekilde sahip çıkması gerekiyor. Proje çizilmesi ve çevrilmesi gerekiyor. Biz bu değerlere ne kadar sahip çıkarsak, bir sonraki kuşağa bu değerleri o şekilde aktarabiliriz.” dedi.

Samsun Tarih Derneği olarak yapılan çalışmalardan söz eden Günaydın; “İlgi alanımız bitkilerden ziyade insanoğlunun geçmişi, geçmişten kalan mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasıyla alakalı bir şey. Kum zambaklarının da bir tarihi geçmişi var ve gelecek kuşaklara mutlaka aktarılması gerekiyor. Yoksa sadece fotoğraf ve videolarda kalacak bir değer olarak gözüküyor. Kent tarihi ile alakalı araştırma yapıyoruz. Duyarlılık yaratma, gelecek kuşaklara aktarma, gençlerle yaşlıları buluşturma gibi birçok alanda seminer veya sempozyum gibi birçok çalışmamız oluyor. “ dedi.