Bafra Öğretmen evinde yapılan toplantıya, Ak Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş, Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin, Ak Parti İlçe Başkanı Tuncay Yurduseven, Ak Parti Gençlik Kolları Başkanı ve Yönetimi, Ak Parti Kadın Kolları ve Partililer Katıldı.

Açılış Konuşması yapan Ak Parti İlçe Başkanı Tuncay Yurduseven, ’’ 30 Mart yerel seçimlerinden sonra yapmış olduğumuz 2. İlçe danışma toplantısında sizlerle birlikteyiz. 30 Mart seçimlerinden milletimizin ak parti hizmetlerine, ak parti icraatlarına sahip çıktığı bir tarih olmuştur. Ak Parti iktidarlıkları kendisinden önce hiçbir dönemde olmadığı kadar birçok hizmeti ülke insanının istifadesine sunmuştur ve bu her alanda böyle oldu. Bafra İlçe Başkanlığı olarak tüm bu seçimlerde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bu başarıyı sürdüreceğiz ve başbakanımıza Bafra’dan da hak ettiği desteği ve katkıyı sunmuş olacağız diye düşünüyorum. ‘’ dedi.

Ardından konuşma yapan Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin ise şunları söyledi, ‘’ Her ay farklı toplantılar yapıyoruz ve tabi ki seçim arasında farklı çalışmalar yaptık. Ben bir kez daha burada seçim döneminde bizlere destek veren ve katkı sağlayan en alt birimden, en üst birime kadar hizmet veren bütün arkadaşlarıma gerçekten teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi mahalli seçimler hem belediye başkanlarının test edilmesi hem de hükümetin de test edilmesine dönüştü. Dolayısıyla yüce TÜRK milleti bir kez daha ak partiye güvenini tazeledi ve inşallah öyle görüyorum ki birkaç dönem daha böyle gidecek gibi gözüyor. Ben şunu söylemek istiyorum size, Bir Olalım, İri Olalım, Diri Olalım, Birlikten kuvvet doğar. Hepinize saygılarımı sunuyorum.

Son olarak konuşma yapan Ak Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş İse, ‘’ Sözlerime başlamadan önce İstanbul'un fethinin 561. yıl dönümünde bu kutlu fethi gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmet Han'ı ve şanlı ordusunu rahmetle, minnetle yad ediyorum. Yine önceki gün 27 Mayıs 1960 darbesinin 54. yıl dönümüydü. Bu tarihte yaşanan askeri darbe izlerinin tamamen silinmediği için 12 Mart olmuş, 12 Eylül olmuş, 28 Şubat olmuştur. 27 Mayıs zihniyeti değişmediği için, 27 Mayıs ahlakı, bazı ruhlara sirayet ettiği için, bugün bile bazı zihinlere, bazı ruhlara demokrasi nüfuz edemiyor. Bizim, geleceğimiz adına, demokrasimiz adına, birliğimiz ve kardeşliğimiz adına, işte bu 27 Mayıs'ı, bu 12 Eylül'ü, bu 28 Şubat'ı gençlerimize çok geniş bir şekilde anlatmamız gerekiyor. Türkiye'nin gelişmesini, büyümesini istemeyen, her zaman sokakların, meydanların kaos görünümünde olmasını bekleyen ve bu beklentilerden kendilerine rant sağlayan bir takım çevrelerin yönlendirmesiyle bugün hareket edenlere, ellerinde molotof kokteylleriyle dolaşanlara, insanların canına ve malına kast edenlere, önce o günlerde yaşananları çok iyi anlatmamız gerekiyor. O dönemlerde özgürlüklerin insanların ellerinden nasıl alındığını, ülkemizin nasıl çökme noktasına geldiğini onlara çok iyi anlatmamız gerekiyor. Eğer bu karanlık tarihler unutulursa, aynı şekilde tekerrür ederler. Gençlerimizin, bu tarihleri bilmeleri gerekiyor. Gençlerimizin, bu tarihlere nasıl gelindiğini, bu darbelerin nasıl hazırlandığını, sonrasında Türkiye'nin hangi ağır faturaları ödediğini bilmeleri gerekiyor. Bu salonda bulunanlar 27 Mayıs'ı, belki de 12 Eylül'ü yaşamadılar. 27 Mayıs darbesini yapanlar tarihin çöplüğüne gömülmüş olsa da, biz 27 Mayıs utancını unutmamalıyız" ifadelerini kullandı.

“DARBE GİRİŞİMİNDE BULUNANLAR MUVAFFAK OLAMAYACAK”
"Geçmişe yönelik arşivlere baktığımız zaman bazı yazılı medya gruplarının gazete manşetlerinde, köşe yazıların da, tüm yazılanların bugünle hemen hemen aynı olduğunu görmekteyiz” diyen Köktaş sözlerine şöyle devam etti: “O dönemlerde de ne zaman istikrar ve güven ortamı oluşmaya, ne zaman Türkiye iyi noktalara gelmeye başladıysa, aynı oyunlar aynı sokak ve meydan olayları sergilenmiş. Türkiye bu müdahale ve karanlık olaylar nedeniyle gerçekten çok ağır bedeller ödedi. Gençlerini, kazanımlarını, birikimlerini, enerjisini maalesef heba etti. 27 Mayıs'ta darbe komitesini hemen tanıyan, maddi destek veren dış güçler ise bugün de her türlü darbe girişimine örtülü ya da açık destek vermektedir. Çünkü bilmektedirler ki büyüyen ve güçlenen Türkiye'nin önünü kesmenin yolu darbelerden geçmektedir. Ama milletimizin, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkan tutumu göstermiştir ki, artık Türkiye'de darbe girişiminde bulunanlar muvaffak olamayacak ve en ağır cezalarla cezalandırılacaklardır.”
Başkan Köktaş konuşmasını şöyle tamamladı: "İşte AK Parti iktidarının ilk göreve geldiği günden bu yana, her alanda önemli hizmetler, dev yatırımlar yapan hükümetlerimizin önü de kesilmek istendi. Geçtiğimiz yıl haziran ayında gerçekleşen Gezi ve 17 ve 25 Aralık olayları bariz ortadadır. Gazete manşetlerini, köşe yazılarını, sokak olaylarını, sosyal medyayı nasıl yönlendirdiklerini bu süreçlerde gördük. İnsanları aldatmaya, kandırmaya yönelik yapılan bu hareketler, yaşanan her süreçte aziz milletimiz tarafından elinin tersi ile itilmiştir. Yıllarca beklediği AK hizmet anlayışına, özlediği istikrar ve güven ortamına kavuşan milletimiz, her seçimde AK Parti'ye, Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, milli iradeye, istiklaline ve istikbaline sahip çıkarak, kararlı duruşunu tüm çevrelere göstermiştir.” Dedi.