Milletimizin göz bebeği, ikbali ve mutluluğu olan gençlerimize armağan edilen bu güzel günü gururla kutlamalı, milli bayramlarımızı değer ve milli sembollerimizi değersizleştirmeye çalışanlara inat bu bayramda bayrağımızı daha bir yükseğe kaldırmalı, bayramımızı coşkuyla kutlamalıyız.

19 Mayıs 1919’da ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’dan yaktığı meşale dalga dalga bütün yurda yayılmış, millet karanlık ve ümitsizlik dolu günleri Mustafa Kemal’in önderliğindeki millî kurtuluş hareketi sayesinde aşmıştır. O yüzden, 19 Mayıs tarihi bu milletin tarih kronolojisi içinde çok önemli bir yere, milletin belleğinde silinmez bir özelliğe sahiptir. 19 Mayıs Samsun’umuzla özdeş hatta kardeş gibidir. Bu tarihi birçok yerden söküp atsalar bile Samsun’dan söküp atamazlar. Bu sebeple Samsun’dan doğan Kurtuluş güneşi sonsuza kadar bu memleketin semalarında parlayacaktır. Bunun en büyük teminatı da yüksek karakterli Türk gençliğidir. Türk gençliği, bütün maddi ve manevi değerlerinin, bayramlarının, bayrağının ve sınırlarının teminatıdır. Sınırlarımızı beklemede acziyete düşenler, Türk gençliğinin ve bilhassa ülkücü gençliğin sınırlarımızı korumadaki kararlılığını test etmeye kalkışmamalıdırlar. Ülkemizde vatan, millet bayrak ve ülke dendiğinde ülkücü gençliğin yüreğinin nasıl toplu çarptığını, bu kıymetlere nasıl sevgi ve sadakatle bağlı olduğumuzu bilmeyen yoktur. Bizim varlık sebebimiz Türk milleti ve onun kutsal değerleridir. Türk milletinin varlığına ve kutsalına karşı girişilen her alçak saldırıda Türk milliyetçileri ve ülkücüler, bu milletin refleksi olur, tepkisi olur, sıkılan yumruğu ve atılan narası olur. Bundan hiç kimse şüphe duymamalıdır.

Milli bayramlarımızı her türlü polemik ve tartışma zemininin dışında tutulmalı, milletin her ferdi bu bayramlara coşku ve heyecanla katılmalıdır. Milleti bayramların içine çekmek adına kutlama programlarında geçen yıldan itibaren yapılan bazı değişikliklerin milletteki bayram heyecanını öldürdüğü de ortadadır. Eğer millette bayram coşkusu yaratılmak isteniyorsa gençlerle birlikte millete dönük etkinlikler de yapılmalıdır. Ancak bu noktada herhangi bir çalışmanın olmadığı da ortadadır. Öyleyse milleti bayramlara çekme düşüncesinin aslında boş olduğu da böylece ortaya çıkmaktadır. Andımızın, gençliğe hitabenin okullarımızdan kaldırılma tartışmalarının olduğu bir dönemde aslında milli bayram ve ritüellerimize yönelik yapılan düzenlemelerin de aslında iyi niyetten yoksun olduğu görülmektedir.

Her ne olursa olsun, Türk gençliği ve Türk milleti milli bayramlarını coşku ve heyecan içinde kutlamaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle yüce milletimizin bayramını tebrik eder, daha nice bayramları coşku ve gururla kutlamasını yüce Allah’tan dileriz.

Bafra Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı.