Tasarruflar ise kısmen yatırımlara kaydırılmaktadır. Tasarruf kültürünün yerleşmemesi teknik bir konu olarak görünse de aslında sosyal bir konudur. 

            Algıda kapalı olan bir toplum, gelirlerini yönlendirirken tüketim yolunu seçer. Gelirlerden tüketime aktarılan tutarlar ise bütçede cari açığa neden olacaktır.

           Cari bütçe açığının en önemli nedeni  ise ithal edilen enerjidir.Yani ülkemizde ki cari açığın en önemli nedenlerinden biri dışarıya olan enerji bağımlılığımızdır.Enerji faturamızın cari açığı büyüttüğü ise apaçık ortadadır.

           Kendi enerji kaynaklarımızı çoktan elde edebilecek konumda olmamız gerekirken, bu gelişmelerin gerisinde kalma nedenimiz  yenilikçi bir gelişim anlayışı içerisinde hareket eden, motivasyonu yüksek  bürokrat eksikliğinden kaynaklanmaktadır.Bürokrat sözünü sadece bir kurum değil, üniversiteler dahil tüm kurumlar bazında kullandığımı belirtmek isterim.Enerji de koşarak giden bir dünya var ve biz yıllarca ardından seyrettik. 

            En yakınımızda ki Avrupa ile uzağımızda ki Japonya bile  5 ile 50 yıl arası enerji politika ve programlarını çoktan yaptılar ama bizim henüz bir enerji politikamız bulunmamaktadır.Biraz interneti karıştırdığınızda diğer ülkelerin enerji politikaları konusunda çalıştayları görebilirsiniz.

            Enerji konusunda uluslararası bir çok çalıştay yapılmaktadır.Ülkeler enerji politikalarını belirleyecek projeleri ile bu çalıştaylara katılmaktadırlar.Çünkü enerji katma değeri yani getirisi yüksek bir üründür ve dünya ülkeleri  bu yüksek getiri için çalıştaylarda yer alarak titiz bir çalışma yürütüyorlar.

            Ülkemizin üniversitelerde ki  makine mühendisiliği bölümleri aracılığı ile çalıştaylarda yer almasının önemini vurgulamak isterim.

             Yakın tarihlerde ulusal basın ve medyayı takip ettiğinizde enerji konusunda yeni bir atakta olduğumuzu da görürsünüz.Ülkemiz kendi sondaj gemilerini üretecek ve çalıştırabilecek ülke konumuna gelmiştir.

              Türkiye Petrolleri'nin 60. yılında Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Ocak ayında Batı Karadeniz'de yeni bir sondaja başlayacağız. Bu noktada yerli bir sondaj platformunun yapılması ihtiyacı da ortaya çıkabilir. Bu platformu da hamdolsun tersanelerimizde yapabilecek güce sahibiz. Bunun da müjdesini vermek istiyorum. İhtiyaç durumuna göre yaklaşık 1 milyar dolar maliyeti olan petrol sondaj platformunu ilerleyen dönemde yüzde yüz yerli olarak inşa edebiliriz. Nereden nereye' dediğinde;

              Bu konuşma  ekonomist olarak dikkatimi fazlası ile çektiği giibi bir o kadar da heyecanlandırdı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'enerji ithalatının yarattığı cari bütçe açığından ve dışa bağımlılıktan  kurtulma' gayreti içerisinde olduğunu gördüm.Cumhurbaşkanımızın enerji söylemeleri, ülkemizin iç dinamiklerini harekete geçireceği gibi dış dinamiklere de önemli bir mesaj niteliğindedir.

              Ülkemiz şu dönemde, ağırlıklı olarak  enerji politikasını belirleme ve uygulama gayreti içerinde iken, dış bağımlılıktan kurtaracak bu ve benzeri  önemli projeler hem halk hem de  üniversiteler tarafından desteklenmesi gerektiğine vurgu yaparak,
               Yazımı sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ediyorum.
                Esen kalmanız dileklerimle...