Yeni eğitim-öğretim yılının başladığı bu aylarda velileri, özel okullara kaydetme yarışı aldı. Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi için teşvikler verilirken, devlet okullarının bundan mahrum bırakılması velileri de özel okullara ve temel liselere yönlendirdi.  Bu durum devlet okullarında boşalmalara neden olurken, özel okullarda ise ciddi anlamda yığılmalara yol açtı.

“NEREDEYSE HER KÖŞE BAŞINA BİR ÖZEL OKUL TÜREDİ”

Konuyla ilgili olarak Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz son derece çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yavuz, bu durumun geçici olmadığını, 13 yıldır eğitimde devam eden özelleştirme politikalarının bir sonucu olduğunu söyledi. ‘’Eğitimin sosyal devlet anlayışı gereği kamusal bir hizmet olarak, parasız sunulmasını gerektiğini düşünüyoruz. Baktığımızda,  Son yıllarda özel okulların sayısı, devlet okullarına oranla ciddi bir artış gösterdi.  Neredeyse her köşe başına bir özel okul türedi. Bu süreç bence, Liberal ekonomiye geçişi hızlandırma ve muhafazakârlaştırma süreciyle alakalı. Zengin çocuklar iyi bir eğitim alabilirken, yoksul aile çocukları için fen liseleri, Anadolu liseleri ya da meslek liseleri gibi seçenekler kaldı. Vatandaş ciddi anlamda bir seçeneksizlik içerisinde bırakılıyor. Burada bence, bir toplumsal mühendislik süreci uygulanıyor.  Devlet, baktığınızda velilere özel okullar için de ciddi anlamda bir teşvik sağlamıyor. Örneğin, 15 milyarlık bir okula, 3 milyarlık bir yardım yaparken geri kalan para yine vatandaşın cebinden çıkıyor. Burada bir adaletsizlik var aslında, bir asgari ücretli bu parayı veremez. Mesela daha açık olmak gerekirse, bu yıl 230 bine yakın öğrenci için özel okullara teşvik verildi. Çocuğunu, özel okul öncesi eğitim kurumlarına ve özel kreşe gönderenlere 2 bin 680TL, özel ilkokula 3 bin 220, özel ortaokul ve liselere 3 bin 750, temel liselere gönderenlere ise 3 bin 220 lira ‘’özel okul teşvik’’ verilecekken, özel okulların fiyatlarında ise geçen yıla göre bu yıl ki fiyatlar, %20-%30 oranında arttı. Bu da doğal olarak vatandaşın cebinden daha fazla para çıkmasına yol açtı. Aslında devlet fiyatı ben belirleyeyim diyebilirdi. Sonuç olarak, özel okullarda ister istemez bir fiyat standardı olmadığı için,  devletin kamusal eğitime ayırması gereken kamu kaynaklarını özel okullara aktarmasının somut bir sonucu olarak, halkın cebinden yaptığı eğitim harcamalarında son 13 yıl içinde 5 kattan fazla artış yaşandı. Oysa devlet okullarının,  sorunları daha büyük. Kömür, elektrik, su ve doğalgaz parası gönderiliyor fakat bir okul yalnızca bunlarla dönmez. Örneğin; 50 ton kömür göndermişinizdir, ancak;  o sene için 70 tonluk kömür yakılmıştır bunun geri kalanını, okul aile birliği sağlamakta. Ya da kantin gelirleri ile velilerden alınan katkı payları sağlamaktadır. Buradaki problem aslında, ‘Kamudan esirgediğiniz kamu kaynağını, özele transfer ediyorsunuz. Böylece, kamuyu ikinci defa mağdur ediyorsunuz."

Mert KAPLAN