Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem – Bir – Sen )Samsun Şube Başkanı Savaş Gayretli düzenlemiş olduğu basın açıklaması ile bazı belediyeler tarafından Bem Bir Sen üyelerine karşı ayrımcılık, baskı ve yıldırma politikalarının uygulandığını belirtti. Gayretli; ““Üyelerimiz kadrolarından alınarak, 657 sayılı kanunun 76. Maddesine aykırı şekilde daha alt kadrolara atanmakta” dedi.

Bem – Bir – Sen  Samsun Şube Başkanı Savaş Gayretli Memur Sen Samsun İl Temsilciliğinde düzenlemiş olduğu basın toplantısında Bem Bir Sen üyelerine karşı ayrımcılık, baskı ve yıldırma politikalarının uygulandığını belirterek; “ 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından, üyelerimiz İlkadım, Atakum, Alaçam ve diğer belediyelerde ayrımcılık, baskı ve yıldırma politikalarının kurbanı olmaktadır. Üyelerimiz kadrolarından alınarak, 657 sayılı kanunun 76. Maddesine aykırı şekilde daha alt kadrolara atanmakta, 6 aylık süreçte her ay yeni bir görevlendirme ile karşılaşmaktadır.

Atakum Belediyesi’nde 4 müdür biri sendika temsilcimiz ve 1 başkan yardımcısı üyemiz, siyasi saiklerle müdür kadrosundan alınarak daha alt kadrolara atanmıştır. Belediye, görevden almalara gerekçe olarak üyelerimizin Zabıta Müdürlüğü’ne sınavsız atandığını gerekçe göstermiştir. Ancak mevzuatta Zabıta Müdürlüğü için sınav şartı aranmadığı herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu hususta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü ile İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin görüş yazıları bulunduğu gibi İdare Mahkemesi ve Danıştay kararları tartışmaya mahal vermemektedir. Ancak buna rağmen Atakum Belediyesi, olaya istediği pencereden bakarak, aynı koşullarla atanan müdürlerden yalnızca aralarında sendika temsilcimizin de bulunduğu üyelerimiz hakkında görevden alma kararı vermiştir. Diğer müdürler hakkında işlem yapılmaması ise sendikal ayrımcılık yapıldığının en açık göstergesidir.

İlkadım Belediyesi’nde müdür kadrosunda bulunan 6 üyemiz biri sendika temsilcimiz yine siyasi saiklerle müdür kadrosundan alınarak, önce uzman kadrosuna, sonra veznedar kadrosuna, daha sonra ise tahakkuk memuru olarak atanmıştır. Üyelerimize bu görevlendirmelere rağmen bir yer tahsisi dahi yapılmamış, hukuka aykırı şekilde verilen görevleri dahi yapmalarına imkân tanınmamıştır. Yapılan görevlendirmeler bu haliyle mobbingin ana unsurlarını oluşturmaktadır.

Üyelerimiz bu hukuka aykırı atama ve görevlendirmelere karşı dava yoluna başvurmuştur. Üyemiz Mustafa Yeşil adına açtığımız davada Samsun 2 İdare Mahkemesi, atama işleminin açıkça hukuka aykırı olduğuna ve telafisi imkansız zararlara neden olduğuna hükmederek, atama işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Mevzuat gereğince mahkeme kararlarının 30 günü geçmemek üzere gecikmesizin uygulanması gerekmektedir. Ancak İlkadım Belediyesi sendikamızca yapılan görüşmelere, hatırlatmalara rağmen 45 gündür mahkeme kararını keyfi şekilde uygulamamaktadır.

Mahkeme kararının uygulanmaması durumun vahametini ortaya koymaktadır. Seçimden sonra göreve gelen Belediye Başkanı ve diğer görevlilerin kendilerini mahkemelerin üstünde gördüğüne şahit olmaktayız. Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası olarak, bu tutum ve anlayışı esefle kınadığımızı belirtmek isteriz. Kimse yargı makamlarının üzerinde değildir. Belediyenin tutumu Anayasa’nın 138. Maddesine aykırı olduğu gibi, Türk Ceza Kanunu’nda  “Görevi Kötüye Kullanma” suçunu oluşturmaktadır. Bu hususta gerekli adımların atılacağını da kamuoyuna duyurmak isteriz.

Belediyelerdeki sorunlar bununla sınırlı değildir. Atakum Belediyesi’nde;

   Tüm çalışanların maaşından kasada yeterli para olmasına rağmen %30 kesinti yapılmıştır. Buna gerekçe olarak temizlik ihalesini göstermiştir. Ancak bir önceki döneme göre temizlik ihale bedeli % 40 daha fazla ödenmiştir. Kendi çalışanının maaşını ödeyemediğini söyleyen belediye, aşırı sayıda işçi, sözleşmeli personel ve naklen tayin ile personel almaktadır. Belediye maaşını ödeyemeyeceği ek personeli neden almaktadır?

    Üyelerimiz hakkında mevzuattan adeta sinekten yağ çıkarmaya çalışmaktadır. 2 üyemiz hakkında geçmiş dönem maaş bordrolarını imzalamadıkları gerekçesiyle haklarında işlem başlatmış ve müdürlükten almıştır. Görevden alınan diğer üyelerimize ise oturup iş yapabilecekleri masa ve sandalye dahi gösterilmemiştir.

   Bu kadar titiz olan belediye, milyon liralık icra takibinin muhatabı olan diğer çalışanları hakkında hiçbir disiplin soruşturması başlatmadığı gibi bu çalışanlarını terfi ettirmektedir. (657 sayılı kanun madde 125/B-k, Kınama Cezası gerektirir) Bu durum da yine üyelerimize sendikal ayrımcılık yapıldığını göstermektedir.

Alaçam Belediyesin’de ise : Müdür kadrosunda bulunan üyemiz yine siyasi saiklerle müdür kadrosundan alınarak alt kadroya geçirilmiştir. üyemiz 4 müdür biri sendika temsilcimize angarya görevler verilmekte ve mobbing uygulanmaktadır.

İlkadım Belediyesi’nde de durum farklı değildir:

    Belediye yaklaşık 6 aylık yeni dönemde 4 ay boyunca çalışanlarına eksik maaş ödemesi yapmış, hatta 1 ay memurlara maaşın 1/4ü ödenmiştir.

    Üyelerimiz görevlerinden alınarak sık sık yer değişikliği müdür kadrosunda bulunan 6 üyemiz biri sendika temsilcimiz olmak üzere yine siyasi saiklerle müdür kadrosundan alınmıştır. Görevden aldıkları diğer üyelerimize ise oturup iş yapabilecekleri masa sandalye dahi gösterilmemiştir. atadıkları işi yapmaları dahi engellenmiştir. 1 üyemiz ise uzun dönem sürdürdüğü müdürlük görevinden alınarak veznedar olarak atanmış ve daha fazla uğraşmak istemeyerek emekliliğe ayrılmıştır. Belediyenin mobbing faaliyetleri ne yazık ki bir üyemizi sindirmiş ve başarıya ulaşmıştır.

       Yine memur üyelerimize, daha önce olmayan kadrolar açılarak angarya görevler verilmekte, üyelerimiz baskı amacıyla gün boyu çöp başında bekletilmektedir.

Söz konusu belediyelerin üyelerimiz üzerindeki politikaları, baskı, yıldırma ve sindirme amacı gütmekte, üyelerimizden boşalan koltuklara kendi kadrolarını getirme amacı taşımaktadır.  Bu baskı ve yıldırma çabaları başta Anayasa, uluslararası sözleşmelere, kanunlara ve yönetmeliklere tamamen aykırı olduğu gibi kamu vicdanını da yaralamaktadır.  Ancak takip ettiğimiz davalarla ve mahkeme kararlarıyla üyelerimiz hak ettikleri kadrolarına ve çalışma şartlarına geri dönecek, huzurlu bir çalışma ortamına kavuşacaktır. Belediyeler her ne kadar mahkeme kararlarını tanımıyoruz dese de Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve kimse yargı kararlarından kaçınma ayrıcalığına sahip değildir.”dedi.