‘’TÜRK’ÜN KANAYAN YARASI DOĞU TÜRKİSTAN’’ SEMİNERİ
Ülkü Ocakları Bafra İlçe Başkanlığında “Türk’ün Kanayan yarası Doğu Türkistan” isimli seminer verildi.
Seminer Bafra Ülkü Ocakları eski Başkanlarından Sadettin Kutlu tarafından verildi. Katılımcılara Doğu Türkistan’ın Nufusü, Coğrafi önemi, yer altı zenginlikleri, oradaki müslümanların din ve geleneği detaylı olarak anlatılmasının yanısıra Doğu Türkistan halkının çekmekte olduğu baskı ve zülümler örnek verilerek anlatıldı yaklaşık 1 saat süren seminere Ülkü Ocakları Bafra İlçe Başkanı Kemal Şahin ve yönetimi, Bafrada ki tüm liselerin yanı sıra Turizm fakültesi ve Meslek yüksek okulundan öğrencilerde katıldı. Seminerde şu konulara değinildi; Doğu Türkistan olarak adlandırdığımız Uygur bölgesi bugün Çin'in kuzeybatı sınır sahasını oluşturan topraklardır. Uygurlar bu bölgeyi Şarki Türkistan olarak adlandırırken Çincede resmî olarak Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi olarak isimlendirilmektedir. Bölgenin yüzölçümü Türkiye'nin iki katı kadardır ve yaklaşık 23 milyonluk bir nüfusu bulunmaktadır. Bu nüfusun %45'i Uygurlardan, %40'ı ise Çinlilerden oluşmaktadır. Geri kalanının da önemli bir kısmı Müslüman olan Kazaklar, Kırgızlar, Özbekler, Tacikler, Çinli Müslümanlar gibi muhtelif azınlıklardan meydana gelmektedir.
Uygur bölgesi sahip olduğu belli başlı özellikleri dolayısıyla Çin için hayati önem arz etmektedir.
İlk olarak Uygur bölgesi Çin topraklarının altıda biridir ve sekiz ülkeye sınırı bulunmaktadır. Bu açıdan tarihsel olarak bakıldığında bölge Çin için yabancıların istilalarına karşı bir tampon bölge görevi görmüştür. Bu bakış açısı günümüzde de Pekin yönetimi için geçerliliğini korumaktadır.
İkincisi Çin'in üniter devlet yapısı için Uygur bölgesinin büyük Çin ailesine entegrasyonu kritik önemdedir. Çünkü en az 56 etnik grubun bulunduğu Çin'de Uygur ve Tibet bölgelerindeki ayrılıkçı hareketlerin diğer etnik gruplar için ilham verici olabileceği ve dolayısıyla ülkeyi bölünmeye götürebileceği gibi endişeler bulunmaktadır.
Üçüncüsü Uygur bölgesinde zengin petrol, doğalgaz, kömür ve uranyum rezervleri bulunmaktadır. Çin'in çıkarılabilir petrol rezervlerinin %35'nin Uygur bölgesinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu bakımdan Uygur bölgesi ulusal gelirden aldığı pay açısından Çin'in diğer bölgelerine kıyasla daha gerilerde olmasına rağmen ülkenin ekonomik büyümesinde hayati bir öneme sahiptir.
Dördüncüsü bölgenin stratejik konumu; Uygur bölgesi Çin ve Orta Asya arasındaki enerji, doğalgaz ve petrol boru hatlarına ev sahipliği yapmaktadır. Çin'in Orta Asya'daki Türki cumhuriyetlerle olan ilişkisinde Uygurların bölge halkları ile olan akrabalık bağları da Çin için avantajlı bir durum teşkil etmektedir. İşte tüm bu sebeplerden ötürü Uygur bölgesi Çin için büyük önem taşımaktadır.
Devlet kapitalizmi modelini benimseyerek küresel kapitalist düzenle entegre olan Çin Komünist Partisi, bir yandan da siyasi muhalifleri hapsederek, internet kullanımını sınırlayarak ve yazılı ve görsel basında sansür uygulayarak Komünist ideolojiyi ayakta tutmakta ısrar etmektedir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.