. Ancak buna rağmen sıkıntıların her geçen yıl maalesef artarak devam ettiğini üzülerek gözlemliyoruz. Yapboz tahtasına dönmüş olan eğitim sistemimizde her sene yeni bir şeylerin deneniyor olması ve bir önce yapılanın kötülenerek sonlandırılması eğitim konusunda ne kadar plansız ve koordinesiz olunduğunun bir göstergesi olsa gerek.

Örneğin alt yapısı tam anlamıyla oluşturulmadan, tam gün eğitime geçilmesi; bazı okulların kapanmasına, taşınmasına, bir çok öğretmen arkadaşımızın norm fazlası durumuna gelmesine sebebiyet vermiştir. Norm fazlası öğretmen arkadaşlarımızın düzenlerinin bozulması, nerede ne kadar süreli çalışacaklarının net olmaması, öğretmenlerin veriminin düşmesine ve eğitimde motivasyonun kaybolmasına neden olmaktadır.

Başka bir okula taşınan okullarda; öğretmen ve öğrencilerin taşındıkları okula geçmeleri kararı çıkmasına rağmen bu kurala bazı okullar için uyulmamasıyla birlikte öğretmen arkadaşlarımızın bir çoğu  genel anlamda mağdur edilmiştir.

Bunların yanı sıra;

Öğretmen atamaları noktasında, birçok öğretmen adayı arkadaşımız KPSS’den yüksek puan almış olsa bile mülakatta elenmiş ve öğretmen olmasının önüne geçilmiştir.

Sözleşmeli öğretmene “ya işini ya eşini” tercih etmesi önerisi sunulmuştur.

Yıllardır yapılmayan uzman öğretmenlik sınavlarından dolayı bir çok öğretmen arkadaşımız maddi anlamda hak kaybına uğramaya devam etmektedir.

Ek derslere hala gerekli, adaletli bir sistem getirilmemiştir.

Ülkemizin her kesimini ilgilendiren TEOG, LGS, YKS karmaşası vb…gibi bir çok sorun ülkemizde eğitimi her geçen gün geriye götürmekte ve toplumda huzuru ve barışı sarsmaktadır.

Tüm bu sıkıntılar ve daha birçok sorun ortadayken Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Daire Başkanlığı tarafından 12 ilde performans değerlendirmesi için pilot uygulama yapılacağı belirtilmiştir.

Bu kabul edilemez sistem ortaya atıldığı andan itibaren bir çok sosyal medya sitesinde öğretmenlere yönelik not ve değerlendirme sistemi üzerinden skandal denilebilecek paylaşımlar yapılmaya başlamıştır. Sen bana iyi davranırsan seni iyi değerlendiririz,yok benim istemediğim gibi davranırsan bizde seni ona göre değerlendiririz anlayışı; sıfır derecesine inmiş eğitim sistemimizi ve itibarı yok edilmeye çalışılan öğretmenlik mesleğini tamamıyla bitirecektir. Eğitimde kaliteyi artırmak için öğretmeni hedef yapmak tartışılamayacak kadar gereksiz ve yanlış bir çalışmadır. Bizler performans sistemini kabul etmiyor, reddediyoruz. Öncelikle yapılması gereken büyük Türk Milletinin gelişmesinde, ilerlemesinde en büyük pay sahibi olan öğretmenlerimizin hiçbir kaygı taşımadan, huzurlu, sağlıklı ve yüksek motivasyonlu bir şekilde çalışabilmesinin yolu açılmalı bu konuda gerekli adımlar atılmalıdır.

Türk Eğitim Sen ailesi olarak bizler her daim sorunların üzerine gidecek, çözüm için tüm gayreti gösterecek, dün olduğu gibi bugünde ve her zaman  devletimizin, milletimizin, eğitim çalışanlarımızın yanında olacağız  ve haksızlıkların karşısında mücadelemizi sürdüreceğiz.

Bu minvalde Türk Eğitim Sen Genel Merkezimiz tarafından;

Türk Eğitim-Sen Merkez Yönetim Kurulumuzun 25/10/2017 tarih ve 156 K. sayılı kararıyla, 12 ilde pilot olarak başlatılan ve daha sonrasında Türkiye geneline yaygınlaştırılacak olan performans değerlendirmesi çerçevesinde; okul müdürünün, meslektaşının, velinin ve öğrencinin öğretmeni değerlendireceği uygulamanın öğretmenler arasında çalışma barışını bozacağı, ayrıca böyle bir değerlendirmenin Türk milli eğitimine yarardan çok zarar vereceği kanaatiyle, üyelerimizin 2017-2018 eğitim-öğretim yılı süresince, öğretmenler için değerlendirme yapmamalarına, karar verilmiştir.