Samsun’un Ondokuzmayıs ilçesinde avukatlık mesleğini sürdüren Adem Güney, çocukluk yıllarındaki köy hayatından aldığı ilhamla tarıma yönelerek seracılığa adım attı. Babası ve annesinin tütün ektiği dönemde tarıma ilgi duymaya başladığını belirten Güney, edindiği arazileri üretime kazandırmak için çalışmalar başlattıklarını söyledi.

Başlangıçta sebze üretimiyle sektöre giriş yaptıklarını dile getiren Güney, zamanla bu işi geliştirerek sera alanını 40 dönüme çıkardıklarını ifade etti. Şu an tamamen çiçek üretimine odaklandıklarını aktaran Güney, “Türkiye olarak sebzede ihracatçı, çiçekte ise ithalatçı konumdayız. Biz bu açığı kapatabilir miyiz diye başladık. Ancak işçilikte hem temin hem de maliyet açısından ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bitkisel üretimde maliyetler yüksek, aile işçiliği kullanılırsa kazanç daha iyi ama bizim gibi işçi çalıştırıldığında gelir düşüyor” dedi.

Türkiye’de tarımın savunma sanayi kadar stratejik öneme sahip olduğuna vurgu yapan Güney, “Pandemi sürecinde gördük, marketlerde ilk boşalan raflar gıda reyonları oldu. Sen kendi milletini doyurmadıktan sonra ne kadar gelişirsen geliş eksik kalır” ifadelerini kullandı.

Babasının yanında çalışarak projeyi birlikte büyüten Ziraat Mühendisi Zehra Betül Güney ise sürecin hızlı ve zorlu başladığını belirtti. Güney, “Benim hedefim babamla birlikte bu işi daha da geliştirmek” diyerek seracılıkta geleceğe dair umutlarını paylaştı.