TEKİN;"Taşın altına elimizi değil gövdemizi koyduk"

TEKİN;"Taşın altına elimizi değil gövdemizi koyduk"

Ülkemiz çok önemli bir referandum arifesine girmiştir. Önümüzdeki yakın dönemin Türk Demokrasi tarihi açısından çok önemli sonuçlar doğuracağı aşikârdır.

A+A-

 Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarihi boyunca olduğu gibi bugün de sorumluluktan kaçmamış Ülkemizin içinde bulunduğu bu kaos ortamından çıkması için öncülük yapmış taşın altına elini değil gövdesini koyma iradesini göstermiştir.

Muhterem Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli beyin tüm dünya tarafından bilinen "Önce Ülkem ve Milletim Sonra Partim" politikasının tezahürünü bir kez daha Türk Milliyetçileri olarak, her türlü fedakârlığı yaparak hayata geçirdiğimize tarih şahitlik etmektedir. 'Söz Konusu Vatansa gerisi teferruattır' sözünün anlam bulduğu politikamız halkımızın teveccühü ile karşılanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti maalesef uygulanan hatalı yönetim uygulamaları, devlet kadrolarına sızan vatan hainlerine gösterilen müsamaha ve ülkemizi felaketin eşiğine getiren yanlış politikalar neticesinde Türk düşmanı çevrelerin, ülkemizi bölüp parçalamak isteyen emperyalist devletlerin taşeronlarına cesaret vermiştir.

Bu cesaret neticesinde de nihai hedeflerini gerçekleştirmek, Haçlı zihniyeti ile bin yıllık nefretlerinin tezahürünü uygulamaya koymak, Ülkemizi işgal etmek girişimiyle 15 Temmuz Hain Kalkışmasını gerçekleştirmişlerdir. Allah'a sonsuz şükürler olsun ki Türk Milletinin Milli Birlik ve Beraberlik ruhu yeniden ortaya çıkmış ve üstün cesaret göstererek bu hainlerin heveslerini kursaklarında bırakmıştır. Fakat 15 Temmuz'dan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı da gün gibi ortadadır. Türkiye düşmanları nihai hedeflerinden vazgeçmemiş farklı terör örgütleri ile canımıza kast etmeye kanımızı akıtmaya devam etmişlerdir. Ekonomik krizleri tetikleyerek de milletimizi karamsarlığa itmek için ellerinden geleni yapmaya gayret etmektedirler.

Fetö, Pkk, Işıd, Pyd, Dhkpc gibi terör örgütleri başta olmak üzere gözü dönmüş katil sürüleri ülkemizi kana bulamaktadır. Milletçe birlik ve beraberlik içinde gerek güvenliğimiz açısından son derece önemli Suriye'de mücadele ederken bir yandan da sınırlarımız içinde kahpe terör örgütleriyle çetin mücadeleye girmiş bulunmaktayız. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu mücadeleden alnımızın akıyla çıkacak güçteyiz. Ancak devletimizin yaşadığımız bu olumsuzluklar sebebiyle de büyük bir zafiyet yaşadığı yönetimde ki çift başlılık ve hukuk tanımamazlıktan ötürü de zor günler geçirdiği gün gibi ortadadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak ülkemizin içinde bulunduğu bu duruma mevcut iktidarın hatalarından dolayı geldiğini görmekle birlikte 'Bu iktidar gitsin de ne olursa olsun' anlayışını benimsememiz mümkün değildir. Devletimizin bekası, milletimizin bütünlüğü bu kadar büyük tehlike ile karşı karşıya iken siyasi çıkar gözetemeyiz. Bütün bu aksaklıkların giderilmesi olumsuzlukların ortadan kalkması güçlü ve milli devletimizin yeniden tesisi son yurdumuzu korumanın yanı sıra Türk Dünyasının, İslam Âleminin ve tüm mazlum milletlerin de yegâne umududur.

 

Türk Milliyetçileri olarak bunun gereklerini yerine getirmek de boynumuzun borcudur. Bütün bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda bu karmaşa ve kaos ortamının ortadan kalkması devletimizin aksayan ve zafiyet yaşanan tüm sorunlarının giderilebilmesi için yeni anayasa çalışmaları yapılmıştır. MHP'nin Türk Milleti adına vazgeçmeyeceği kırmızıçizgileri korunarak anayasa teklifi milletin kararına sunulmuştur. Yeni Anayasada Cumhuriyet'ten, Türk'lükten, Parlementer Sistem'den ayrılmadan, Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Dil ve Tek Devlet olgusu güçlendirilmeye çalışılmıştır.

 

Cumhurbaşkanın daha fazla sorumlu olduğu ve daha fazla yargılanabileceği düzenlemeler yapılmıştır. Daha önce ülkemizde tartışılan Anayasa metinlerinde ki; Eyalet sistemi, Federasyon, başka bir dil, başka bir bayrak ve rejim değişikliği tartışmaları çöplüğe atılmıştır. TBMM'den son haliyle geçen bu Anayasa Teklifi milletimizin huzuruna çıkacağı gün tam olarak belirlendiğinde MHP olarak bu teklifi neden desteklediğimizi ve neden 'evet' dediğimizi milletimizin de neden 'evet' demesi gerektiğini tüm ayrıntıları ile aziz milletimiz ile paylaşarak desteklerini isteyeceğiz. Son kararı elbette egemenliğin asıl sahibi büyük Türk milletinin sarsılmaz iradesi belirleyecektir. Türk milletinin iradesinden rahatsız olan kesimler ise insanımızın kafasını karıştırıp puslu bir ortam oluşturarak halkımızı evet-hayırcı olarak kutuplaştırma gayretine girerek bu demokrasinin olmazsa olmazı seçim ortamını fırsat görerek insanımızı ayrıştırmak için fitne yarışına girmişlerdir.

MHP'ye içten içe duydukları nefretlerini referandum bahanesiyle kusmaya çalışan, ülküdaşlık hukukunu hiçe sayarak MHP'yi bölüp parçalamak için fitne tohumları ekenlere de hiçbir şart altında fırsat vermeyeceğiz. Bu milletin en güçlü birleştirici çimentosu olan ülkücüler bu ayrışmaya asla izin vermeyecektir. Referandum sürecinden milletimizin sağduyusu ile daha güçlü bir Türkiye olarak çıkması ve yeni anayasa metninin milletimizin onayından evet olarak geçmesi için liderimizin emrinde gerekli çalışmaları tüm teşkilatlarımızla omuz omuza yapacağız. Aziz Türk Milletinin vereceği karara da sonuna kadar her zaman olduğu gibi saygı duyacağımızın bilinmesi isterim. 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.