SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİPTEN KORUNMA YOLLARI

SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİPTEN KORUNMA YOLLARI

İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Köksal, soğuk algınlığının çeşitli virüslerin yol açtığı üst solunum yollarının hafif seyirli bir hastalık olduğunu söyledi.

A+A-

Soğuk algınlığının en sık kış mevsiminde görüntünün altını çizen İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Köksal, “Bunun başlıca nedenleri arasında kötü havalandırılan ortamlarda daha çok zaman geçirilmesi, güneş ışınlarının daha az oluşu, daha çok toplu halde yaşanması ve burundaki koruyucu mukozanın soğuması ile virüslerin hızla çoğalması sayılabilir. Etken virüslerin bulaşması hapşırma ve öksürme gibi yollarla havaya yayılan virüslerin solunması ile olabileceği gibi, hastaların mikrop içeren burun veya ağız salgılarıyla bulaşmış elleri ve eşyalarıyla da olabilmektedir” dedi.
Hastalığın ilk belirtisi boğaz ağrısı ile başladığını belirten Köksal, “Ateş normaldir veya hafif yükselebilir. Bebek ve küçük çocuklarda ateş daha yüksektir. En sık görülen belirtiler, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, boğazda yanma ve öksürüktür. Koku ve tat duygusunun azalması, ses kalitesindeki değişiklikler gibi durumlara da sıkça rastlanır. Belirtiler ortalama 7 gün sürer. Soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur. Tedavi belirtilere göre yapılmalıdır. Burun tıkanıklığını giderici spreyler veya burun damlaları, öksürük giderici ilaçlar, baş ağrısını ve ateşi azaltmak için ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca istirahat ve dengeli beslenme vücut direncinin yeniden kazanılmasına yardım eder. Soğuk algınlığı ile çok karıştırılan grip ise, influenza virüslerinin yol açtığı akut solunum yolu hastalığıdır. Ciddi akciğer hastalıklarına ve ölüme yol açabilmesi, ülkeler ve kıtalar arası yaygınlaşma özelliğine sahip olması nedeniyle soğuk algınlığından ve diğer solunum sistemi hastalıklarından farklıdır. Ateş, üşüme, terleme nöbetleri, öksürük, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, halsizlik, kas ve eklem ağrıları ile seyreder. Bulgular soğuk algınlığına benzemekle birlikte gripte baş ağrısı, kas ağrıları ve ateş daha ön plandadır. Hastalarda 38 derecenin üzerinde ateş görülür. Grip genellikle 7 - 10 günde iyileşme ile sonuçlansa da sinüzit, bronşit veya zatürree gibi bazı ciddi enfeksiyonlara yol açabilme riski nedeni ile tedavi ve korunma önem taşır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda, bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde ve başka bir hastalığı olanlarda ciddi seyreder” diye konuştu.
Soğuk algınlığı ve gribe karşı önlem alınması gerektiğini ifade eden Köksal, “Özellikle grip salgınlarının yaygın olduğu sonbahar ve kış aylarında alınacak basit önlemler ile gripten korunulabilir. Dengeli beslenme, yeterli miktarda su içmek, düzenli egzersiz ve spor yapmak, stresten uzak durmaya çalışmak, sigara içmemek, kalabalık yerlerde kendinizi korumaya çalışmak, düzenli uyumak ve aşırı sıcak ortamlardan kaçınarak soğuk algınlığı ve gripten korunulabilir. Hastalığa yakalandıktan sonra da bulaşıcı önlemek için dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bunlar, öksürürken, hapşırırken tek kullanımlık mendiller ile ağız ve burun kapatılmalı ve burun temizlenirken de tek kullanımlık mendiller kullanılmalıdır. Kullanılan mendiller açıkta bırakılmamalı, kapaklı çöp kutularına atılmalıdır. Öksürdükten, hapşırdıktan sonra eller yıkanmalıdır. Eller ağız ve burundan, gözlerden uzak tutulmalıdır. Evde toz alırken nemli bez kullanılmalı, hastanın dokunduğu yerler günde iki kez çamaşır suyu ve deterjan konmuş sıcak su ile silinmelidir. Hasta ziyareti mümkün olduğunca kabul edilmemelidir. Hastayla yakın temas halinde olanlar koruyucu maske takmalı, eller sık sık sabunla yıkanmalıdır” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.