Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, Türkiye’de 2024 yılı içerisinde 150 milyar 400 milyon dal sigara tüketildiğini belirterek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin kişi başına düşen sigara tüketiminde dünya birincisi olduğunu ifade eden Özkaya, “Yeni doğan bebekler dahil herkese yıl boyunca 100 paket sigara düşmüş gibi bir tablo ortaya çıkıyor” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün sigarayı “dünyanın en hızlı yayılan ve en uzun süren salgını” olarak tanımladığını hatırlatan Prof. Dr. Özkaya, gelişmiş ülkelerde sigara kullanımının azalmasına karşın, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde tüketimin her geçen yıl arttığını söyledi.
Yapılan araştırmalara göre Türkiye, kişi başına düşen ortalama günlük sigara tüketim adedi sayısında 17.1 ile dünya birincisi konumunda. Bu oran Yunanistan’da 15.7, İsrail’de 15.5, Japonya ve Avusturya’da ise 15.4 olarak kaydedildi.
"Filtredeki Hile, Katranı Gizliyor"
Sigaranın dış görünümünde yapılan bazı değişikliklerin kullanıcıları yanıltmayı amaçladığını belirten Özkaya, “Eskiden sigara içildikten sonra izmaritte oluşan sarı-kahverengi katran lekesi, kullanıcıların tiksinmesine ve bırakma kararı almasına sebep olabiliyordu. Ancak son yıllarda bu lekenin görülmemesi için filtre kısmı daha derine gömülerek tasarlandı. Böylece kullanıcı katranı görmüyor ve fark etmiyor,” dedi.
Bu yeni tasarımın sadece psikolojik değil, fizyolojik olarak da tehlikeli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özkaya, “Sigara dumanı artık tübüler ve lineer bir akım oluşturarak daha doğrudan ve yoğun şekilde akciğerlere ulaşıyor. Bu durum nikotin bağımlılığını artırırken, aynı zamanda kanserojen madde alımını da artırıyor,” ifadelerini kullandı.
Özkaya, yeni tasarımlı sigaraların özellikle akciğerlerin üst loblarında daha fazla katran birikimine yol açtığını ve bu durumun akciğer tomografilerinde daha net şekilde görülebildiğini belirtti.
"Rekor Seviyede Tüketim"
2024 yılı verilerine göre, Türkiye’deki sigara tüketimi tarihin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Prof. Dr. Özkaya, “Sigara üreticilerinin kullandığı bu yeni teknolojik yöntemler, bağımlılığı körükleyerek tüketimi artırıyor. Günlük stresle baş etmek isteyen bireyler, bu ürünlere daha çok yöneliyor,” dedi.