TÜRK MİTOLOJİSİNDE BOZKURT!

Şükran AKGÜN

Menşe (köken) mitleri (mitoloji) Türk mitolojisinin en zengin koludur. Türk kozmik düzenini topluma yansıtması ve milli psikolojiyi ortaya koyması açısından en değerli kaynaklardır. Menşe mitlerinde, kabilenin kendi meselelerine ilişkin ve tarih karşısındaki görevlerini, yükümlülüklerini nasıl yerine getireceklerine dair sorulara cevaplar mevcuttur. 

Menşe mitlerinde en önemli yere “ecdat” sahiptir. Türkler kandaş birliklerine oldukça önem verirler. Ata kültürüne saygı duyarlar. Bu yüzden atalarına büyük önem verirler. Ecdat kültürünü oluşturan meşhur ata ise Oğuz boylarının ilk atası, Türk devlet geleneğinin ilk yapısını oluşturan, orduyu ilk düzenleyen, ilk cihan hâkimiyetini kuran, tarihi kültürel kişiliğe sahip Oğuz Kağan’dır. Ayrıca ilk ata Tanrıoğludur. Soyuna; tarımcılığı, avcılığı, insanlar ve soylar arasındaki ilişkiyi, şarkı söylemeyi, musiki alet yapmayı öğretmiştir. 

Kazak Türklerinde ise üreme ata ile bağlantılı değil ana ile bağlantılı şekilde gelişmiştir. 

Bazı uruklarda ise “ecdat” aynı zamanda soyun kutsal ruhudur. 

Türk menşe mitini; bozkurt, kuş,  ağaç, dağ, mağara, su gibi ayrı ayrı mitler oluşturur. 

Türk menşe mitinin başında “bozkurt” mitleri gelir. Yine bozkurt da Türk menşeilerinde  Tanrıoğlu fonksiyonu üstlenmiştir. Kurt hem ilk mitoloji metinlerinde hem de Oğuz Kağan Destanı’nda gökten, gök ışığının içinden inmiştir. 

Yazıyı alınma kronolojisine göre beş tür menşe vardır. 

-Kurdun emzirdiği Wu-sun hükümdarının oğlundan türeyen boy,

-Hükümdar kızının ilah olarak kabul edilen veya Tanrı tarafından gönderildiği düşünülen kurt ile evlenmesinden türeyen boy,

-Ko – çi hükümdarının üç kızını Tanrılarla  evlendirmek istemesi sonucu küçük kızını ihtiyar bir kurtla evlendirmesinden türeyen boy,

-Göktürkler’de elleri ve ayakları kesilip bataklığa atılan çocukla, dişi kurdun çiftleşmesinden doğan boy,

-Kırgızların ve Türklerin atalarının on sekiz kardeşin içinden, kurttan doğan en büyüğünün soyundan türeyen boy. 

Kurdun soylu Türk ailelerinin atası olduğu bilinmektedir. Çin kaynaklarına göre Türk Kağan’ı ve kurt anlayışları eş anlamlı olarak kullanılmışlardır.  

Türk kültüründe bozkurt kurtarıcı Ecdat, himayeci, yol gösteren, insanları kötü ruhlardan kurtaran, insanlara ateş yakmayı, silah düzeltmeyi, çadır kurmayı vs. öğretendir. 

Kurt resminin bayraklarda yer alması ise kurda resmi ecdatlık vermiştir. Kurt bayrakların, kızıl renkli kurt başı vardır. Oğuz Kağan Destanı’nda kurdu yalnız Oğuz görür. 

Türkler doğan her bir çocuğu savaşçı gördüklerinde “kurt oldu” derler. Türk dövüşçüsü, ecdatları olan bozkurda benzemeye çalışır, kurt gibi dövüşür, kurt taktiğini kullanırlardı. 

Gagavuzlar ise “Kurt Bayramı” yaparlar. Kurda yalvararak dua okurlar. Kurttan onları kötü ruhlardan korumalarını isterler. 

Kurt, mesih ve sahib ez - Zaman simasında kıyamet günü gelecek ve insanları kurtaracaktır. Eski Türklerin “kurtla kıyamete kalmak” deyimine de  anlam yönünden çok yakındır. 

Türkler için kıyamet ise devletin mahvolması ve esarettir. 

Ecdat kurt, genellikle geniş kitleler tarafından göklerin Türkleri koruması için gönderdiği kutsal hayvan olarak düşünülür. Nitekim düşmanlar tarafından ormanlık bir yerde kuşatılan Tatarları ak kurt kurtarmıştır. 

Türk mitolojisinde bozkurtta oldukça önem verilmiş, kurttan türeme; Türkler için yeniden oluşma ve altın çağ olmuştur. 

İnsan hayatının öteden beri ortaya çıkan hareketlerin, isteklerin sonsuz surette tekrarlanması olduğunu düşünürsek Türk milleti bozkurtu yine “ecdat” olarak görecek ve böylece kendi ecdadının bir parçası olacaktır. Dünya döndükçe altın çağını yaşayacak ve kendi özel yolculuklarını yapacaklardır. 

“Kurtla kıyamete kalacağız!”