GÜVENİLİR VE İSTİKRARLI MESLEK GRUPLARI...

Şükran AKGÜN

Bilişim Devrimi, modern çağın özellikleri ile birlikte inovasyonunu baş döndürücü bir hızla tamamlamaktadır. En büyük etkisini ise mevcut meslekler ve meslek seçimi üzerinde gösterirken aynı hızla meslek örgütleri üzerinde de göstermektedir.

Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Örgütleri günümüzde de toplumda dürüstlüğü, vefakarlılığı, diğer insanların haklarına önem vermeyi, devlete bağlılığı, yardımseverliği ve alçakgönüllülüğü özendiren kurumlar olarak da karşımıza çıkmaktadırlar.

TÜRMOB, TTB, BAROLAR gibi…

Tarihi kökenlerimizde ki meslek örgütlerimizin gelişimine baktığımızda karşımıza ilk “Ahilik Teşkilatının” çıktığını görmekteyiz. Ahilik teşkilatının en büyük özelliği gayrimüslimleri üye yapmamasıydı. Zamanın ilerlemesi ile birlikte özellikle İstanbul’un fethiyle, esnaf türlerindeki farklılaşma ve gayrimüslimlerin üyelik zorunlulukları, Ahilik teşkilatının yetersizliğini ortaya koymuş yerini Loncalara bırakmıştır. Yine gelişen çağın ve olayların etkisiyle gerek çarşı ve dükkân sayılarının artması gerekse gerçek esnaf ve sanatkâr olmayanların da buralardan iş yeri tutmaları, Lonca şeyhlerine olan güvenin azalması, Lonca teşkilatlarını da sarsmış yerini Gedik sistemine bırakmıştır. 1838 yılında yapılan ticaret sözleşmeler ile Avrupa mallarının Osmanlı pazarını istila etmesi ile birlikte Gedik sistemi de çökmüş, kooperatifler biçiminde örgütlenmeler yer almaya başlamıştır. Daha sonra ki süreçlerde ise Ticaret odaları, Esnaf Dernekleri ve Esnaf Odaları oluşmaya başlamıştır.

Mevcut olan meslek örgütlenmeleri de teknolojik gelişmeler ve yetersizliklerin ortaya çıkması sebebiyle yeni sistemler için çıkış yolu aranmasına neden olmuştur.

Kamu Kurum Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının” mevcut sorunlarına baktığımızda, karşımıza birden fazla sorunun çıktığını görmekteyiz.

*Bu sorunlardan en önemlisi meslek odalarının amaçlarının tam olarak ortaya konmadığından anlamdan yoksun olmalarıdır.  Meslek odalarının amacı; meslek üzerinde aidiyet ve disiplin kazandırmak, meslek itibarlarını sağlamak ve korumak, meslek mensuplarının iktisadi şartlarını oluşturmaktır.

*Diğer ve en önemli sorunlardan bir tanesi ise etkinlikleri düzenleyen birlik ve oda başkanlarının kendi amaçlarını, ideolojilerini ve siyasi görüşlerini ortaya koymaya başlamaları, bunun sonucu olarak da çatışmaların başlamasıyla etkinlikleri düzenleyenlerin tehlikeli ve belirsiz yollara girmeye başlıyor olmalarıdır.

*Bir diğer sorun ise birçok üstün amaçlar ya da değerler kendi değerlerimize ve kültürümüze ne kadar uzak iseler bizim onları tasarım olarak içselleştirmemiz de o denli güç olur. Böyle durumlarda sadece zihinsel olarak algılar, veri olarak kabul eder ancak uygulamaya koymayız.

Tüm bu sorunlardan yola çıktığımızda görmekteyiz ki oda yönetimlerinde ki bozucu etkenlerden kaçınmak için kurumsal etik kodlar dahilinde meslek örgüt yöneticilerinin, genel kabul görmüş şu dört maddelik başlıklara ivedilikle yönelmeleri gerekmektedir;

*Çıkar çatışmalarından kaçınmak,

*Tarafsızlıklarını korumak,

*Uygunsuz davranışlardan kaçınmak,

*Halka açıklık konusunda tam sadakat.    

Hiçbir şeyin aynı kalmayacağındandın yola çıkarak zihni tutumlarımızın toplumsal değişme üzerindeki etkisini de göze alarak, mesleklerin itibar ile toplumlara faydalı olacağı unutulmamalıdır.

Asıl olan, doğru olanı bilmek değil doğru olanı yapmaktır. Ülkemizin geleceğini de göz önüne aldığımızda; güvenilir ve istikrarlı meslek örgütleri ve bakış açılarımızla gittiğimiz yol milli değerlerimiz olmalıdır.