Samsun’un Bafra ilçesinde 20 yıldır ikamet eden Cemil Erdoğan, sağlık sistemindeki aksaklıklar nedeniyle yaşadığı mağduriyeti kamuoyuna anlattı. Aslen Sinop’un Dikmen ilçesinden olan Erdoğan, hem kendi sağlık sorunları hem de ailesinin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle büyük bir çıkmazda olduğunu belirtti. Özellikle ortopedi polikliniğinden iki aydır düzenli olarak randevu alamadığını ifade eden Cemil Erdoğan, bu süreçte yaşadığı tüm zorlukları tek tek anlattı.
“Tedavi olamadığım için çalışamıyorum, çocuklarım okuyor”
Cemil Erdoğan, her iki omzunda da kırık ve kopuk bulunduğunu, buna rağmen haftalardır hastaneden tedavi için bir randevu alamadığını dile getirdi. Eşi de diz ağrıları nedeniyle tedaviye ihtiyaç duyarken, aynı şekilde o da iki aydır randevu bulamıyor. Erdoğan, yaşadığı bu mağduriyetin ailesine de yansıdığını şu sözlerle ifade etti:
“Benim 2 omzumda kırık var, kopuk var. 2 aydır randevu almak istiyorum, ama sistemde boş randevu yok. Eşim dizlerinden rahatsız, o da bekliyor. Tedavi olamadığım için çalışamıyorum. 4 çocuğum var, hepsi okuyor. Eve ekmek götüremiyorum, büyük maddi sıkıntı yaşıyoruz.”
“Sekreter bağırıyor, kızımın kistleri var ama randevu yok”
Randevu alamama sorununun yanı sıra, hastane içinde de kötü muamele gördüklerini belirten Cemil Erdoğan, sabah erken saatlerde sıraya giren hastalara sekreterlerin sert davrandığını söyledi:
“Sabah 6’da gelip sıra bekleyen insanlar var. Sekreterler hastalara bağırıyor. Ayrıca randevu sorunu Amasya’da da var. Kızımın göğsünde iki tane kist var, ağrılardan duramıyor ama ona da randevu bulamıyoruz.”
“Annemizi getirdik, danışmadakiler ilgilenmedi”
Erdoğan, yaşlı annesi için evde sağlık hizmetlerinden faydalanamadıklarını, bu nedenle hastaneye kendi imkânlarıyla geldiklerini söyledi. Ancak danışma birimindeki personelin ilgisizliğinden yakındı:
“80 yaşındaki annemizi hastaneye getirdik. Sedye veya tekerlekli sandalye gerekiyordu. Danışmadan yardım istedik. 4 kişi vardı ama kimse ilgilenmedi. Telefonlarına bakıyorlardı. ‘Git şuradan bir yerlerden bul’ diyerek bizi başlarından savdılar.”
“Parmağım kopuyordu, kimlik yüzünden tedavim gecikti”
Cemil Erdoğan’ın en çarpıcı anlatımı ise acil servis deneyimine dair oldu. Parmağı kopmak üzereyken acil servise gittiğini belirten Erdoğan, kimliği yanında olmadığı için sekreterin sadece T.C kimlik numarası ile işlem yapmayı reddettiğini söyledi:
“Parmağım kopmak üzereydi. T.C. kimlik numaramı söyledim ama sekreter illa kimlik görmek istedi. O an yanımda polis memuru vardı, onun iknasıyla işlem başlatıldı ve tedavi oldum. Ama sistemde hakkımda ‘kimliksiz işlem yapılamaz’ notu düşülmüş. Şimdi her işlemde sorun yaşıyorum. Sanki suç işlemişim gibi kayda geçildim.”
Cemil Erdoğan’ın yaşadıkları, bireysel bir mağduriyetin ötesinde, sağlık sistemindeki yapısal eksiklikleri de gözler önüne seriyor. Randevu alamayan, ilgi görmeyen, acil durumlarda dahi bürokrasiye takılan vatandaşlar acil çözüm bekliyor.