Bafra Belediye Meclisi'nin Şubat ayı toplantısı, bir dizi tartışmaya sahne oldu. Bafra55 haber olarak, bu toplantıları şeffaf bir şekilde sizlere aktarmaya çalışıyoruz. Amacımız, seçtiğiniz meclis ekibinin sizin için neler yaptığını görmenizi sağlamak ve seçimlerinizi sorgulamanıza yardımcı olmak.
Son 10 meclis toplantısında yaşanan olaylar, meclis gündeminin ne kadar çeşitli ve bazen de tartışmalı olduğunu gözler önüne seriyor. Dünkü toplantıda ise gündem, başkanın makam arabasının yenilenmesi ve bir meclis üyesinin kızının işe alınmasıydı.
Öncelikle araba konusuna değinelim. Başkanın araba yenilemesi, bazıları tarafından eleştirildi. Kimileri arabanın fiyatını, kimileri ise markasını tartıştı. Ancak unutmayalım ki, bu tür harcamalar başkanın şahsına değil, kurumun temsiline yöneliktir. Aracın markası böyle olmasa daha iyi olurdu. Ancak yine de, bu tür harcamaların şeffaf bir şekilde açıklanması, kamuoyunun rahatlaması açısından önemlidir.
Meclisteki tartışmaların şehrin gelişimi için yapıldığını unutmamalıyız. İstihdamın artırılması, şehrin marka değerlerini nasıl yükseltiriz gibi konuların mecliste tartışılması, şehrin geleceği için önemlidir. Ancak bu tartışmalar, kişisel çekişmelerden ziyade, yapıcı ve çözüm odaklı olmalıdır. Aksi takdirde, "maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek" atasözünde olduğu gibi, tartışmalar amacından sapabilir ve kısır döngülere yol açabilir.
Meclis üyesi yakınlarının işe alınması konusu ise daha hassas bir konu. Bu konuda geçmiş dönemlerdeki uygulamalara da bakmak, daha sağlıklı bir değerlendirme yapmamızı sağlayabilir. Mesela geçmiş belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, parti başkanlarının yakınları işe girmiş mi? Girmiş ise ne vasıflar ile işe alınmış? Hak etmiş mi? Bunları irdeleyebilirsek belki doğru yolu buluruz. Ancak unutmayalım ki, hak ve hukukun gözetilmediği durumlarda, toplumda huzursuzluklar yaşanır. Her gelen belediye başkanı akrabalarını ve yakınlarını işe alırsa, belediye bir akraba şirketi haline gelir. Sonra burada işlerin ilerlemesi mümkün olmuyor. O benim adamım, bu senin adamın tartışmaları şehri maalesef ileri yerine geri götürüyor.
Bunun en büyük örneği de nüfustur: 1985 yılında Bafra nüfusu ile 2025 yılında Bafra nüfusu aynı ise bu şehir maalesef iyi yönetilmemiştir. Bunu anlatmak ve anlamak için okullar bitirmeye gerek yok. Eğer bir şehirde nüfus artmıyorsa, o şehirde gelişim ve kalkınma da durmuş demektir. Bu durum, şehrin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan geri kalmasına neden olur.
Son olarak, meclisteki ses sisteminin yetersizliğine değinmek istiyorum. Bu durum, meclis toplantılarının sağlıklı bir şekilde takip edilmesini zorlaştırıyor. Umarım bu durum en kısa sürede çözülür ve meclis toplantıları daha şeffaf bir şekilde takip edilebilir.
Amacımız, sizleri bilgilendirmek ve şehrimizin yönetimiyle ilgili farkındalık oluşturmaktır. Unutmayalım ki, bir şehrin gelişimi, o şehirde yaşayanların katılımı ve eleştirileriyle mümkündür.