Samsun Türk Ocağından "Dünya Denkleminde, Din, İktidar ve Cemaat İlişkileri" Konferansı

Samsun Türk Ocağından "Dünya Denkleminde, Din, İktidar ve Cemaat İlişkileri" Konferansı

Samsun Türk Ocağından "Dünya Denkleminde, Din, İktidar ve Cemaat İlişkileri" Konferansı

A+A-

Samsun Türk Ocağı tarafından Öğretmenevi Konferans Salonunda "Dünya Denkleminde, Din, İktidar ve Cemaat İlişkileri" başlıklı konferans   gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Nadim Macit’in konuşmacı olarak katıldığı konferans saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından açılış konuşması için kürsüye gelen Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı Doç. Dr. Serkan Şen, insanın ruh dünyasını besleyen en önemli kaynağın din olduğunu ifade ederek bireylerden oluşan toplumu yönlendirmek isteyenlerin tarih boyunca dini kullanmaya kalktıklarını belirtti. Türk Milliyetçilerinin Allah ile kandırmayı felsefe edinenlere karşı uyanık olmaları gerektiğini dile getirdi. Konferansını vermek üzere yerini alan Prof. Dr. Nadim Macit, yakın zamanda yaşadıklarımızı anlayabilmek için Amerika’da tezgahlanıp Vatikan’da ısıtılan ılımlı İslam projesini iyi anlamamız gerektiğini vurguladı. Amerika’nın ve Avrupa’nın soğuk savaş sonrası için kendine hasım olarak İslam dünyasını seçtiğini bu gerçeği ilk görenin ise büyük mütefekkir Erol Güngör olduğunu aktardı. Amerika’nın İslam Dünyasında kendine göre risk unsuru teşkil ettiğini düşündüğü Türkiye’yi bölebilmek için din eksenli programlar geliştirdiği bu programlardan en çok güvendiği yapı olan FTÖ’nün milletin sağduyusu, dirayeti ve cesareti sayesinde bertaraf edildiği, lakin düşmanlarımızın bize yönelik oyunlarının hala devrede olduğu tespitini paylaştı. Osmanlı tecrübesini dinî gruplar ile devlet arasındaki ilişkiyi belirlemede gözden uzak tutmamamız gerektiği, dinî endişeyle hareket ettiğini söyleyen çevrelerin mutlaka kayıt altına alınıp hedef ve kaynak açısından denetime tabi tutulmaları lazım geldiği belirtildi. Bugüne gelişimizde başta din adamları ve siyasiler olmak üzere toplum kesimlerinin tamamının sorumlu olduğu, meseleyi bir kişi ya da kuruma indirgeyerek açıklamanın gerçekçi olamayacağını özellikle 28 Şubatçılarla Fethullahçıların birbirini beslediklerini örnekleriyle gözler önüne serdi. İnsanımızın dinî söylemlerle ortaya çıkanları akıl ve izan terazisinde tartmadan itibar etmemeleri gerektiği uyarısında bulundu.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.