Söz konusu demokrasi olduğunda iktidar ve muhalefetin ortak beyanlarda bulunması ve ortak tavır ortaya koyması çok şükür bu ihanet kalkışmasının önüne geçmiş; milletimizin huzur ve güvenliği kısa sürede yeniden tesis edilmiştir. Türk Ordusu ve Türk Polisinin bu süreçte ortaya koymuş olduğu çaba ve mücadele milletimizin devletine olan güvenini üst düzeye çıkarmış; ve güvenlik güçlerinin yanında olması demokrasi mücadelesine güç katmıştır. 
Türk Milleti , yakın tarihimizde bu tür demokrasiye müdahale girişimlerine maruz kalmış; acıları, ayrılıkları, umutsuzluğu, huzursuzluğu ve çaresizliği birçok kez yaşamıştır. Türk Milleti geçmiş tecrübelerine de dayanarak zaman içerisinde Cumhuriyetin temel prensibi olan halkın kendi kendisini yönetme hakkına müdahale eden her türlü yapının, oluşumun ve eylemin karşısında olmuştur. Fakat olağan üstü durumlarda geniş kitlelerin sevk ve idaresi bazı olumsuzlukları da ortaya koymuştur. Ruh hastaları olarak da nitelendirebileceğimiz bazı insanların şuursuzca hal ve hareketleri toplumda derin yaralar açmıştır. Aziz milletimizin samimiyetini alanlarda istismar eden zihniyetler, hiç kimsenin tasvip etmediği ve herkesin nefretle kınadığı bazı fotoğraf karelerinde yer aldılar. Türk Milleti 7’den 70’e böyle bir ihanete karşı dur derken hiçbir siyasi parti, ideoloji yada inanç sistemi kaygısına kapılmadan samimiyetini ortaya koymuştur. Türk Milleti için devlet kutsaldır. Devleti oluşturan her mekanizma kutsaldır. 
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Askeri de bizimdir Polisi de bizimdir.Var olma gücünü Aziz Türk Milletinden alan Şerefli Türk Ordumuza hiç bir hain plan yada ihanet şebekesi leke süremez. Kahraman Türk Askerimiz ve Türk Polis Teşkilatımız birdir ve beraberdir. İçerde ve dışarıdaki şer odaklarına karşı mücadeleyi beraber vermiş yine beraber verecektir. Güvenlik güçlerimizin hepsi vatan uğruna ölünce şehit, yaralanınca gazidir. 
Çağımız haberleşmenin en hızlı ve etkin olduğu bir çağdır. Ve bu çağda bilgiyi saklı tutamazsınız. Dünyanın herhangi bir yerinde olan bir olay, saniyeler içerisinde karşınıza gelir. Çeşitli sosyal medya platformları da bu bilgi akışını hızlandırır. Fakat sosyal medya kullanım noktasında fazlasıyla nefsi davranıyoruz. Sosyal medyada dolaşan her bilgi doğru bilgi değildir. Kitleleri hatalara sürükleyecek, toplumsal bütünlüğü zedeleyecek her türlü paylaşımlarla da karşı karşıya olduğumuz aşikardır. İnsanların sosyal medya üzerinden sorumsuzca paylaşımları huzursuzluğa, güvensizliğe ve çatışma ortamına zemin hazırlamaktadır. İnsanlar kendi heyecanını, kendi öfkesini, kendi hissiyatını kitlelerle paylaşarak bir vicdan süzgecinden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrışmaya kutuplaşmaya meydan verecek söz ve eylemlerden özellikle de böyle bir hassas süreçte kaçınması gerektiğine inanıyorum. İki beğeni fazla almak için, iki güzel takdir duymak için toplumda yaralar açmak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. 
1980 ihtilalinin evveliyatında ve sonrasında bunun çilelerini, acılarını her alanda yaşamış Ülkücü Hareket olarak demokrasiden ne bir şahıs yüzünden ne bir cunta yüzünden ne de kendini bilmez hainler yüzünden asla ve asla vazgeçmeyiz. Gazi Meclisimize yapılan saldırı alçaklıktır. Milli birlik ve beraberliğimize kasteden her yapı haindir. Toplumun huzur ve güvenliğini bozan her eylem ihanettir. Türk Milleti yalnızca ve yalnızca devletinin yanındadır. Bu yaşadığımız süreci ve ihanetin faillerini tarih er yada geç yazacaktır ve cezalarını çekeceklerdir. Bu süreçte millet olarak daha sabırlı ve sağduyulu olmalıyız. 
Bafra Ülkü Ocakları olarak Aziz Türk Milletinin demokratik hayatına müdahale eden her türlü yapının ve eylemin karşısındayız. Bafra Ülkü Ocakları Türk Demokrasisine olan inançlarını kaybetmeden; teşkilat bütünlüğümüze ve disiplinimize gölge düşürmeden büyük Türk Milletinin ve uğruna canımızı feda etmekten tereddüt etmeyeceğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanındadır. 
Osman Osma 
Bafra Ülkü Ocakları Başkanı