‘’Miraç`ın Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed SAV’in en büyük mucizelerinden biri olduğunu hatırlatarak belirtmek isteriz ki, Peygamber Efendimiz iyinin, güzelin, adaletin, doğrunun rehberi olmuştur. İnsanlık O’nun Miraç’ta vakıf olduğu ilahi sırlarla aydınlanmış, yine O’nun getirdiği ilahi prensiplerle doğru yolu bulmuştur. Böyle bir peygambere ümmet olmak bizler için şereflerin en yücesidir. Ama aynı zamanda sorumlulukların da en büyüğüdür. Çünkü bizler bütün insanlığın saadetini amaç edinmiş bir inancın mensuplarıyız. Yanlışın yerine doğruyu, kötünün yerine iyiyi, sömürünün yerine adaleti hâkim kılana kadar çalışmak zorundayız.

Nefes alıp veriyorsak ve Ayaklarımız değiyorsa toprağa, Kulaklarımız duyuyor, Gözlerimiz görüyor ve Hüzünlenebiliyorsak hala… Demek ki, Yapabileceğimiz çok şey var…

Miraç mucizesinin gerçekleştiği Mescid-i Aksa topraklarında yıllardır kan ve gözyaşı hâkimdir. Dünya kamuoyu sözde barış nutuklarıyla oyalanırken, İslam ülkelerinin payına hep sömürülme, işgal, iç karışıklık düşmüştür. Fazileti değil rekabeti esas alan Batı medeniyetinin, insanlığa huzur ve saadet getiremeyeceği ortadadır. Bu mazlum coğrafya sömürgeci zihniyetlerin hırs ve insafına bırakılamaz. Çare İslam Birliği’nin kurulmasıdır. Bu mübarek geceler tüm Müslümanların ortak değeri, ortak paydasıdır. Bu manevi iklimi bir fırsat olarak değerlendirmeli ve kardeşlik duygularımızı güçlendirecek adımları atmalıyız. Yeryüzünde yeniden iyiliğin, barış ve adaletin hâkim olması için çalışmalıyız. Cenab-ı Hakk bizlere bu şuur ve sorumlulukla çalışmayı nasip etsin. Bu müstesna gecenin hatırına İslam Âlemi’nin birlik ve beraberliğini sağlama gücü versin. Bu dua ve temenni ile tüm milletimizin ve İslam Âlemi’nin Miraç Kandili’ni kutluyor, tüm insanlık için saadet dolu bir gelecek diliyoruz.’’