AK Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş, AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin Cumhurbaşkanı adayı olmasıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. 

Başkan Köktaş yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi : "Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı'na aday olması vatanımıza, milletimize daha üst seviyede hizmetler yapmak için bir görev değişikliğidir, farklı bir makama geçmektir. 

Hiç bir zaman günübirlik siyasetin içinde olmayan, ömrünün yarısını aziz milletine hizmet etmeye adamış, gecesini gündüzüne katmış, uçağını ev, otobüsünü ofis yapmış, tabandan gelen, toplumun her kademeleriyle çok güzel ilişkisi olan bir liderin Cumhurbaşkanı adayı olması bizi son derece mutlu ve memnun etmiştir. 

Ancak değil Türkiye, dünya ya teşkilatçılık dersi veren, siyasi partilerin nasıl çalışması gerektiğini öğreten, geleceğe dair ortaya hedefler koyan, hayalleri gerçeğe çeviren, makam ve rütbe için siyaset yapmayan, "Biz siyaseti Allah için yaptık, biz siyaseti millet için yaptık. Vatan için bayrak için istiklal ve istikbalimiz için yaptık. Seçildikten sonra bizi unutmasın diyen tüm unutulmuşlar terkedilmişler kimliği kültürü hakları özgürlükleri tüm elinden alınmışlar için siyaset yaptık." diyen bir liderin de aktif siyasetin başından ayrılması da bize tatlı bir hüzün vermiştir.

Türkiye, özellikle son 12 yıldaki kazanımlarını, birikimlerini, enerjisini, halkın seçeceği Cumhurbaşkanından yana kullanarak daha güzel hedeflere ulaşacağı, milletle yönetim arasında olan mesafenin tamamen kapanacağını hatta ortadan kalkacağını düşünürsek, halkın seçeceği bir cumhurbaşkanı ile halkın seçeceği bir başbakanla Türkiye'nin önü açık ve aydınlık olacaktır. 

Biz liderimizden, ustamızdan, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan, sadece genel başkan olduğu dönemlerde değil, İstanbul'da belediye başkanlığı yaptığı dönemlerde de, İl Başkanlığı yaptığı dönemlerde de siyasetin omurgalı ve ilkeli duruşunu öğrendik. 

Özellikle AK Parti'nin kuruluşuyla teşkilatçılığı, siyasetle insanlığın bir arada yürüdüğünü, siyasetle ekonominin, dış politikanın, savunmanın bir arada nasıl yürütüldüğünü yine ondan öğrenmiş bulunuyoruz. 

Kurumlar arasında kavga eden değil, kurumlar arasında anlaşmayı, uzlaşıyı, ön plana çıkaran, teşkilatlar kademesi arasında uyumu, ahengi , birlikteliği  
savunan bir lideri de aktif siyasetten çekilmesini görmek bizi  son derece üzmüş olmakla birlikte, gideceği makamı düşündüğümüzde, ülkeyi temsil edeceği mevki itibariyle de bizi son derece sevinçli ve mutlu kılmaktadır. 

Çünkü Türkiye, yıllardır kavga, kaos , sıkıntı ortamlarında geçtiği Cumhurbaşkanlığı sürecini, artık milletine emanet ederek seçecektir. 

"Milli irade, milli güç" diyerek, artık Cumhurbaşkanı anayasadan aldığı gücü, yetkiyi sonuna kadar millet adına, millet ile birlikte kullanacak, Türkiye'nin geleceği, önü, yolu daha da aydınlık olacaktır.

Sözlerime son verirken yeniden Cumhurbaşkanı adayımızın ülkemize, milletimize ve tüm dünya insanlığına hayırlı olmasını temenni ediyorum."