Halit Yücesan;" Kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri yaşatan usta"

Bafra’da Kültürel Miras Taşıyıcısı ve Kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri yaşatan emekli eğitimci Halit Yücesan ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.

A+A-

Bafra’da Kültürel Miras Taşıyıcısı ve Kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri yaşatan  emekli eğitimci Halit Yücesan ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Yücesan yaptığımız röportajda açıklamaları ile bizleri eskilere götürdü.
Yücesan,’’Bıçakçılık, bizim yaptığımız iş gönül işidir. Bu işi yaparak kimse zengin olamaz. Bu işi ben ilkokul 2.sınıfdan itibaren bizim köyden bir dayı dediğimiz var bıçakçı. Benim ustam da odur. Onun yanında körük çekerek başladım. Daha sonraları öğretmen olarak atandım. Atanan kadar da o ustamdan biraz göz hırsızlığı, biraz kulak hırsızlığı  ve onun öğrettikleri ile bu mesleği öğrendim.
Meslek hayatım boyunca ilk başta bıçak yapmaya devam ettim. En son 2009 senesinde emekli olduktan sonra 1 yıl dinlendim. Artık dinlenmem lazım dedim. Fakat artık sıkılmaya başlamıştım. Bu mesleğin başkalarında öğrenmesi gerektiğini hissettim. Bafra’da çırak olacak kimseyi bulamadım. Biz bu mesleği öğrenirken maddi bir beklentimiz yoktu.
Önce merak, sonra zevk, sonrada gönül işiyle bu mesleği öğrendim. 
Biz böyle öğrendik. Bize öğreten ustalar bize para vermedi. Biz onlara verdik. Ücret değil de biz onlara emek verdik, hizmet ettik. 
Bir gün Mertcan Keleş Usta geldi dükkanıma. OMÜ Ziraat Fakültesini kazandığını söyledi bana. Bana dedi ki ,’’Abi senden bir ricada bulunabilirmiyim. Bu bıçak bilemeyi bana öğretirmisin. Ben Ziraat Fakültesinde okuyorum. ‘’dedi.
Bende ona ,’’Senin el becerine 1 hafta bakmam lazım.El becerini beğenirsem benimle birlikte çalışırsın, fırsat buldukça gel öğretirim.’’dedim.
Mertcan 10.cu gün çok yetenekli çıktı. Özellikle bıçak bilemede yetenekli oldu. 1 yıl sonra da bileme ile ilgili bütün bilgilere sahip oldu. 
Çok iyi bir bileyici oldu. Ondan sonra kendisi  bana ben bıçak yapmayı da öğrenmek istiyorum dedi.
Sana söz vermedim ama. Bıçak yapmayı da öğreteceğim dedim.
Bıçak yapmanın püf noktası ocakta çeliğe suyunu iyi vermektir. Baktım ki Mertcan ustanın eli yatkın bıçak yapmaya. Ona bıçak yapmanın da püf noktalarını öğrettim. O da şimdi Kültür Bakanlığına başvurup tanıtım kartı alması gerekiyor. Benim onu Kültür Bakanlığına bildirmem gerekiyor. 
Kültür Bakanlığı bana Samsun İl Kültür Müdürlüğü sayesinde ulaştı. Kültürel Miras Taşıyıcılarını araştırırken Bafra’da bıçakçı var deniliyor. Sonra da geldiler beni buldular. Bu arada şunu söylemek istiyorum. Benim kardeşim de Giresun’da bıçak ustası. Tanınmış bir bıçak ustası.  O da Kültür Bakanlığına kayıtlı. Bende o sıra Kültür Bakanlığının forumlarını doldurup başvuru da bulundum. Beni daha sonra Bakanlığa çağırdılar. İlk komisyonda çalışmalarım beğenildi. Tanıtım kartım gönderildi. Şimdi Mertcan Ustaya’da aynısını yapmamız gerekiyor. Nedeni ise benim kimseyi yetiştirmeden bu mesleği bıraktı demesinler diye.
Yoksa bu iş burada kaybolacak. 
Bu iş başta da söylediğim gibi gönül işi. 
Mertcan Usta ile ileride 2 çeşit bıçak üzerine çalışacağız. 1 tanesi çoban bıçağı. Diğeri ise Giresun’a has Giresun doğrama bıçağı.
Bunları yaptıktan sonra ise bu mesleği ben bırakıp Mertcan Ustaya devredeceğim.’’dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.