Fevzi Gülden İş-Kurda neler oluyor sorusu?

Fevzi Gül'den İş-Kur'da neler oluyor sorusu?

Demokratik Ofis Sen Samsun İl başkanı Fevzi Gül, İş Kur’da bir takım olumsuzlukların yaşandığını iddia ederek, yaşanan olumsuzlukları yaptığı basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaştı.

A+A-
Demokratik Ofis Sen Samsun İl başkanı Fevzi Gül, İş Kur’da bir takım olumsuzlukların yaşandığını iddia ederek, yaşanan olumsuzlukları yaptığı basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaştı.
Konuyla ilgili olarak basın açıklaması yapan Demokratik Ofis Sen Samsun İl başkanı Fevzi Gül, şunları söyledi: “Bilindiği gibi Türkiye İş Kurumu (İş-Kur) kurumdaki İl Müdürlüğü, İl Müdür yardımcılığı Şube Müdürlüğü ve Eğitim Uzmanlığı kadrolarının kapışılmasında özellikle Milli Eğitim ve Belediyelerin arka bahçesi konumuna gelmiş ve bu durum kurumda müdürlük bekleyen şeflerin umutlarını her geçen gün azaltırken dışarıdan atananlar ile kurum içerisindekiler arasında uyuşmazlıklar ortaya çıkmıştır. Bu yapılanlar birlikte kurum içerisindeki iş barışı bozulmuştur.
665 sayılı KHK ile tüm İl Müdürleri devlet ahlakına yakışmayacak bir şekilde Araştırmacı (Sıradan bir memurdan farksız) kadrosuna alınmış, emirlerindeki Şube Müdürleri İl Müdürü şefler (hülle ile) İl Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü yapılmıştır. Bu uygulamada kurumda büyük rahatsızlıklara yol açmıştır.
665 sayılı KHK ile olumlu bir karara da imza atılmış 200 adet Şube Müdürlüğü kadrosu alınarak2013 yılı Ocak ayında 200 Şube Müdürlüğü kadrosu için görevde yükselme sınavı açmıştır. Bir nevi hüllelerin önüne geçilmiş, 10 Mart 2013 tarihinde sınav yapılmıştır. Ancak Ankara’da farklı iki okulda yapılan bu sınavda bilinmeyen bir güç tarafından okulun birinde süre 10 dakika uzatılmıştır. Bu olayın ortaya çıkması sonucunda sınav yanlış anlaşılma gerekçesi ile iptal edilmiştir.
İkinci kez 14 Nisan 2013 tarihinde tekrar sınav açılmış, sınav sonuçları ise 30 Nisan tarihinde açıklanmış ve yönetmelik gereği üç ay içerisinde (30 Temmuz) atamaların yapılması zorunluluğu varken, bu seferde üç personelin özel sektör hizmetlerinin ¾’ünün hizmetlerine saydırılmasına dair Denizli İdare Mahkemesinin Yürütmeyi durdurma kararına istinaden bu üç kişi için 15 Haziran 2013 tarihinde ayrı bir sınav yapılmış, bu sınavın sonucu da 3 Temmuz 2013 tarihinde resmi olarak açıklanmıştır. Ayrıca kesin liste 01 Ağustosa kadar açıklanmayarak ikinci sınavın iptali için açılan diğer davaların sonuçlanması beklemek amacıyla bir oyalama taktiği başlatılmıştır.
Ancak geldiğimiz noktada, görevde yükselme yönetmeliğinde atamalar için belirlenen hükme istinaden (Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucunda başarılı olanlar arasından, üç ay içinde başarı sıralamasına göre duyurulan boş kadro sayısı kadar atama yapılır) 3 aylık süre 30 Temmuz tarihi itibarıyla dolmuş olmasına rağmen halen atama bekleyen personelden tercihleri dahi istenmemiş, bu personel mağdur edilmiş, her geçen ay alacakları maaş farkından mahrum bırakılmış, eylülde okulların açılması ile birlikte, daha sonraki yapılacak atamalarda sıkıntılara mahkûm edilmişlerdir. Atama süreci olan 3 aylık süreyi yönetmeliğe aykırı bir şekilde kesin listenin açıklandığı 01 Ağustostan itibaren başlatmışlardır.
Bu işlemler sadece atanacak 200 Şube Müdürlerini değil onlardan boşalan şef kadrolarına 2011 yılında yapılan şeflik sınavında yedekte kalan şef adaylarını da (110 kişi) mağdur etmiştir. Bu şef adayları yönetmelik gereği 2 yıl içerisinde atanmadıkları takdirde yeni bir sınava tabi olacaklarından bu 2 yıllık süreç 20 Ağustos’ta dolmuştur. İki yıllık süreçleri dolduğu için mağdur olmuşlardır.
Süreç, idare tarafından kasıtlı olarak farklı yorum ve gerekçelerle belirsizliğe bırakılarak kurum içerisinde sınav iptalcileri-sınav kazananlar şeklinde kutuplaşmalar olmuş, telafisi güç kavgalara sebep olmuştur İleriye dönük amir memur ilişkilerini sarsacak duruma gelmiş, belirsizlik süreci bu kutuplaşmayı her geçen gün ateşler hale gelmiştir. İdare maalesef kendi beceriksizliğinin ve başarısızlığının üstünü örtmeye çalışmaktadır. Birinci sınavın iptaline sebep olanları açıklayamayan idare bu sefer de mahkemece iptal edilme riskini düşünerek süreci saçma sebepler ile uzatmaktadır. “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” mantığıyla hareket etmektedir.
Diğer taraftan büyük bir umutla yaklaşık 2.650.TL maaşla göreve başlattığı İş ve Meslek Danışmanlarının yüksek maaşı kurum içerisinde daha önce bu görevi yürütenler ile diğer eski personeli kızdırmış, çeşitli kavgalara sebep olmuştur. Eski yeni ayırımına yol açmış, eskiler ile yeniler arasında telafi edilemeyen yaralar, kavgalar açmıştır. Bu da yetmez gibi İMD’lere kadro verme sürecinde de 4000 kişinin maaşı devlette rastlanmamış bir şekilde yaklaşık 800 Tl düşürülmüştür. İnsanların umutlarıyla oynanmış, hedeflerini ortadan kaldırmış, birçoğunun planları alt üst olmuştur.
İş ve Meslek Danışmanlarına(İMD) ya baştan yüksek maaş vermeyecektiniz, yâda bu şekilde bir kıyıma gitmeyecektiniz. Burada kadro verirken bu kişilerin maaşları dondurulabilirdi (Özelleştirmede olduğu gibi) veya kademeli bir şekilde ileri bir tarihte yürürlüğe girmek üzere düşürülebilir, insanlar planlarını ona göre yapar mağdur olmazlardı. Yakında İş-Kur İMD’leri icra kapılarında dolaşırsa kimse şaşırmamalı. Bu kişiler alacakları maaşlara güvenerek imkânları olduğu halde başka kurumları tercih etmediler, özellikle birinci gurupta göreve başlayanlar KPSS puanlarından vazgeçtiler. (taban puan 82’lerde kalmıştı) bu kadro olayında ise KPSS 2 yıllık süreleri sona erdi. Bu insanlara isteyen kadroya geçer alternatifi sunulurken yargı yolu adeta kapatıldı, sözleşmesi kalsa akıbeti ile ilgili bir güvence olmayınca çaresiz kadro kabul edildi.
Ancak;
İMD’lerin fırsatını bulduklarında başka kurumlara geçeceği İş-Kuru terk edeceği çok açıktır. Sayın Bakan 713 kişinin İş-Kur’u terk ettiğini söylüyor böyle giderse bu rakam 4713 olacak. Yapılan yatırımlar harcanan eğitimler boşa gidecektir. Personeli yetiştireceksiniz tam verim alacakken kaçıracaksınız. Devlete maliyetini bir düşünün.
Biz Demokratik Ofis-Sen olarak her zaman İş-Kur çalışanlarının tamamına Uzmanlık verilmesini savunduk. Türkiye’de ilk defa İş-Kur’a İş ve Meslek Danışmanlarının sayısının artırılmasını, sosyolog ve psikolog alınmasını, her ile bir avukat alınmasını ve her büroda bir işaret dili bilen personel çalıştırılmasını gündeme taşıdık. (Türkiye İş Kurumu Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri başlıklı 2010 ve 2012 deki raporlarımızda çok açık bir şekilde belirttik.) Bunların bir kısmının gerçekleşmesine rağmen, İş ve Meslek danışmanlarının maaşlarının bu şekilde düşürülmesini haksızlık olarak görüyoruz. Son günlerde İş-Kur İl Müdürlüklerinde İMD lerde büyük ölçüde performans düşüklüğü yaşandığı açık bir şekilde görülmektedir.
Bu olaylar karşısında sessiz kalan ve Özellikle İMD leri makam odalarına davet ederek, kadro vaadiyle kandırılıp üye yapıp sonrada böyle darbeye göz yuman sendikacıların bir faaliyetine rastlamıyoruz.
Sayın Başkanımızdan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK’ten bir an önce Şube Müdürlerinin atamalarının yapılmasını, iş ve meslek danışmanlarının özlük haklarının korunarak kadroya geçirilmelerini talep ediyoruz.
Yine İş-Kurda çalışan eski memurlarında durumlarının gözden geçirilmesini bekliyoruz. Eskiden İş-Kur memurların kurum değişikliğiyle geçiş merkeziyken şimdi kaçış merkezi haline gelmiştir. Biz Demokratik Ofis-Sen olarak Türkiye’de faaliyetleriyle gözde bir kurum haline gelen İş-Kur çalışanlarının ellerinden alınan haklarının (yılda iki ikramiye ve tazminatları) bir an önce iade edilmesi gerektiğini düşünüyor ve talep ediyoruz” dedi.
Demokratik Ofis Sen Samsun İl başkanı Fevzi Gül, son olarak tüm kamu çalışanlarına ve özellikle de İş Kur çalışanlarına seslendiğini belirterek, “buradan tüm kamu çalışanlarına ama özellikle bir kez daha iş kur çalışanlarına seslenerek üyesi bulundukları sendikalarını sorgulamalarını arzu ediyoruz” dedi.
 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.