Binlerce yiğitten biriydi SEYYİT ALİ. Anaların ve Bacıların binbir zorlukla cepheye taşıdığı emanetini yüklenmişti sırtına. Her attığı adımda bu davanın yiğitleri gelmişti aklına;Allah'ın Aslanı Hz.Hamza,Kudüs'ün  Fatihi Selahaddin Eyyübi, Anadolu'nun Kartalı Alparslan,Çınar'ın Sahibi Osman Bey,Müjdelenmiş Komutan Sultan Mehmet, Aklın ve Fersetin vücut bulmuş hali Abdulhamid Han...

 

Gelmişti artık top kundağına. Hilal ile Haç'ın kavgasıydı gördüğü manzara. seslendi batmaz denen yüzlerce demir yığınlarına...

 

Ne makam ne mevki,ne para,ne pul beklemeden ateşlemişti davanın fitilini tekrardan.tek derdi vardı o da bu davanın şerefli bir neferi olabilmek.

 

SELAM OLSUN BU DAVANIN ŞEHİTLERİNE,

SELAM OLSUN BU DAVANIN NEFERLERİNE,

SELAM OLSUN BU DAVANIN DELİLERİNE...

 

 

"İster gecenizi gündüzünüze katarak bu hak dava için çalışın,ister yan gelip yatın. Bu Hak davanın başarısı ne birgün öne alınabilir, ne de bir gün geciktirebilirsiniz. Bütün mesele, bu şerefli davada nasıl bir imtihan vereceğimizdir." diyordu Erbakan Hocamız...

 

çanakkale Ruhunun kıyamete kadar yaşatılması adına mücadelemizin devam edeceğini ifade ediyor ve bu vesile ile çanakkale Deniz Zaferinin 102.yılında bu zaferi bizlere yaşatan kahraman şehitlerimize ve ahirete irtihal etmiş gazilerimize Allah (cc)'dan Rahmet diliyorum.

Dr. Fatih ERBAKAN

ERBAKAN VAKFI GENEL BAŞKANI