Eğitimci-Yazar Ömer Yayla, yeni yazısıyla Bafra55net haber sitemizde

Eğitimci-Yazar Ömer Yayla, yeni yazısıyla Bafra55net haber sitemizde

Eğitimci-Yazar Ömer Yayla'nın kaleminden; Tilkiye slogan at demişler. "Kahrolsun kümesler, yaşasın tavukların özgürlüğü ”demiş

A+A-

Eğitimci-Yazar Ömer Yayla'nın kaleminden; Tilkiye slogan at demişler. "Kahrolsun kümesler, yaşasın tavukların özgürlüğü ”demiş

Tilkiye slogan at demişler,” kahrolsun kümesler, yaşasın tavukların özgürlüğü” demiş. Ülkemizde maalesef çok üzücü olaylar meydana gelmektedir.Terör, deprem, yangın, sel, mülteci meselesi, salgın hastalık gibi afetlere karşı bilinçli, duyarlı ve tedbirli olmayı milli bir mücadele olarak görmeliyiz. Bu kader  günlerinde beraber olmamız ve yaraları sarmamız gerekir. Felaketleri fırsata çevirmek için fitne çıkarmak, provoke etmek, olumsuz algı yönetimi yapmak ise ahmaklıktır. Derler ya.. Merkebin arkasında, öküzün önünde, ahmağın ise hiçbir yerinde bulunma! 
   Kazım KARABEKİR “Öyle puslu ki hava şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor” der. Zor zamanlarda armudun sapı, üzümün çöpü var diyerek hep olumsuzluk yaymak yerine toplumsal duyarlılık ve sorumluluğumuzu bilip her türlü zararı, riski, tehlikeyi  göğüslemek için cansiperane çaba sarf etmeliyiz. Zor durumdaki ülkem ve insanım için bana düşen görev nedir? Anlayışında olmalıyız. Bu afetlerde milli hassasiyetimizi unutarak hamasi nutukla krizden nemalanmak, karamsar tablo çizmek bir hastalık haline gelmemeli.. 
   Bu vatanda yaşıyor nimetlerinden istifade ediyorsak, ülkemiz ve insanımızın selameti için yapacağımız   bir şeyler olmalı.. Gerçi şu bir gerçek ki, Hakk’a şükretmeyen halka teşekkür etmez. Birini bilmeyen binini bilmez. Gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar, onlar akıllarını da çalıştırmazlar. Toplumsal kaos köpürtülmesinin kimseye faydası olmaz. Şikayet kültürü girdabına girenler zaman gelir isyan selinde boğulurlar. 
   Arap baharını Türk baharına dönüştürmek isteyenlerin değirmenine su taşımayalım. Türkiye’den başka Türkiye yok.. Hangi dine, mezhebe, ırka, soya, etnik yapıya ve görüşe sahip olursak olalım ülkemizin menfaatleri için yerli ve milli duruşumuzu göstermeliyiz. 
   Malazgirt meydan muharebesinde beraber savaşan, yaklaşık bin yıldır hiç ayrılmayan bu kardeşliği bozmaya çalışanlara fırsat vermemeliyiz. Yanlışları, eksikleri görmezden gelmeyelim dile getirip düzeltilmesini isteyelim ama, krizleri fırsat bilerek var güçleriyle etrafa zehir akıtan ihanet çetelerinin işini kolaylaştırmayalım. Doğruların destekçisi, yanlışların düzelticisi olurken, yanlışları birle, doğruları onla çarpalım.  
    Peygamber SAV “Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız, iman etmedikçe de cennete gidemezsiniz” buyuruyor. Din, vatan, bayrak ve ezan için bir araya gelmek doğruları itirafa mani değildir. Aklın yolu doğruların yanında, yanlışların karşısında durmaktır. Pire için yorgan yakmadan, hoşgörü çerçevesinde olmalı, yapılacak her şeyin vatana zarar verip, düşmanın ekmeğine yağ sürmeyecek olmasına dikkat edilmelidir. Zehirli bir dille halkımızın arasına ekilmeye çalışılan  kin ve nefret tohumlarına, farkında olmadan ya da iyi niyetle bile olsa asla alet olmayalım. 
   Birilerinin  yeni problemler, dertler için büyük bir halk öfkesi ve büyük bir doğal afet oluşmasını beklemesinin hiç kimseye faydası olmaz. Tarihini bilmeyenlerin haritasını başkaları çizer. Geçmişin olumsuzluklarını anlatmaktan geleceğin yeni ufuklarını açamazsınız. Cemil MERİÇ’in dediği gibi “Varlıklarını yaşanmaz kılanlar, vatanlarını yaşanmaz kılanlardır” Selam ve Dua ile..

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.