Birinci cihan harbiyle başlayan, Anadolu’nun işkaliyle birlikte bir İstiklal savaşına dönüşen olaylar ve savaşlar zincirile, bu topraklar “TÜRKİYE” olarak tescil edilmiş, bu toprakların kaydı  dünya tapu siciline “TÜRKİYE” diye yazılmıştır. 
İstiklal savaşıyla sınırları çizilen bu coğrafyadaki toprakların adı TÜRKİYE, sahibi ise Atatürk’ün tabiriyle “TÜRK” milletidir. 
Türk miletinden aldığı güçle ülkenin bağımsızlığını kurtaran büyük komutan Atatürk, istiklal savaşını kazandıktan sonra Türk milletinin meclisinin başkanı olarak Türk milletinin iradesini ortaya koyuyor; devletin adını “TÜRKİYE” olarak ilan ederken, yönetim şeklinide “CUMHURİYET” olarak kabul ve ilan ediyordu.
29 Ekim 1923 te kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti;
1.Bölünmez ve parçalanma kabul etmez ÜNİTER bir devlettir. 
2.Bu topraklar üzerinde yaşayan halka TÜRK MİLLETİ denir.
3.Bu topraklarda konuşulan ve yazılan resmi dil Türkçedir. 
4.Devletimizin idare şekli CUMHURİYET olan, demokratik, Laik, Sosyal bir Hukuk devletidir. Bunlardan taviz verilemez. 
Cumhuriyeti, Biz Türk Gençlerine emanet eden ulu önderimiz ATATÜRK’ün Türk milletini özüne döndürmek, en kısa zamanda kalkındırmak ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırmak için yapmış olduğu inkilap ve ilkelerinin vazgeçilmez savunucusu ve uygulayıcısı olarak O nun yolunda ilerleyeceğimize söz veriyoruz. Sözlerimi yine büyük ATATÜRK ün özdeyişiyle bitirmek istiyorum. 
“Biz doğrudan doğruya milliyet perveriz ve Türk milliyetçisiyiz Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. 
Bu topluluğun fertleri nekadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluluğa dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.
Bu vesile ile bu aralar ülkemizde Andımız üzerinden yürütülen tartışmalara katılarak “Türk’üm dedirteyi doğru bulmuyorum” diyen yerel siyasetçiyi ve zihniyetini kınıyor, Bafralılara havale ediyorum. Tekrar Cumhuriyetimizin 95. Yılını kutluyor, Saygılarımı sunuyorum. 


              Recai Kaya
Ülkü Ocakları Bafra İlçe Başkan yardımcısı