İlkadım ilçesinde 2008 yılında bir büfede Mustafa Tevetoğlu'nun öldürülmesi ve Şerif K.A.'nın da yaralanması olayında kullanıldığı iddia edilen kayıp silah 4 yıl sonra polise teslim edildi. Polise mukavemet suçundan Bafra Yarıaçık Cezaevi'nde yatan Yusuf Ş.(26), cezaevinden yaklaşık 1.5 ay önce 5 gün izinli çıkarak, Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekiplerine giderek cinayette kullanılan 2 silahın gömülü olduğu yeri bildiğini söyledi.

Cinayet Bürosu ekipleri, Yusuf Ş.'nin gösterdiği Atakum ilçesi Oyumca köyü ormanlık alanda yaptığı kazıda toprağa gömülü 1 adet 9 mm çaplı tabanca ve 2 şarjör buldu. Polis arama çalışmalarına rağmen ikinci silah bulunamadı. Toprağa gömülü silah balistik inceleme yapılmak üzere Kriminal Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi. Gözaltına alınan Yusuf Ş., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 4 yıldır Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın duruşması bugün yapıldı.

Olayla ilgili tutuklu bulunan Özgür A.(24), Emrah A.(29) ve tutuksuz olan Yusuf Ş. duruşmada hazır bulundu. Yusuf Ş. mahkemede verdiği ifadede, "Hakkımdaki iddialar doğrudur. Olay akşamı arkadaşlarım ile içki içtik, sarhoştuk, mahalleden tanıdığımız Burak Ç.'nin vurulduğunu duyduk. Söz konusu büfeye geldik. Burada Şerif K.A. bize silah çekti. Arkadaşımız vurulmuştu ve biz de hasım sahibiydik. Emrah A. ile bende tabanca vardı. Bize ateş edecek korkusu ile Emrah ile birlikte Mustafa Tevetoğlu ve Şerif K.A.'nın ayaklarının dibine doğru ateş ettik. Yanlarına gittik.

Ben Mustafa Tevetoğlu'nun kafasına tabanca kabzası ile vurdum. Emrah A. da Şerif K.A.'nın kafasına silah kabzası ile vurdu. Vurulduklarını bilmiyorduk. Kendilerini silahtan korumak için yere attıklarını zannettik. Çünkü biz üzerlerine doğru değil, ayaklarına doğru ateş etmiştik. Alkollüydük. Uyuşturucu da almıştık. Daha sonra arkadaşımız Özgür A.'nın yanına gidip olayı anlattık ve kimseye söylememesini istedik. Sonraki gün Mustafa Tevetoğlu'nun öldüğünü, Şerif K.A.'nın ise yaralandığını mahallede duyduk. 10 gün sonra da alındık. Emrah A. tutuklandıktan sonra onun silahı da bana geçti.

İki silahı da aralıklı bir şekilde gömdüm. Yarı açık cezaevinden izinli çıkınca polise gidip gerçekleri anlattım ve silahları gömdüğüm yeri gösterdim. Benim kullandığım silahı bulduk. Diğerini bulamadık. Olaydan sonra ben de sorgulandım ancak olayı anlatmadım. Özgür A.'dan da rica ettim. 'Beni ele verme, ben seninle ilgileneceğim. Avukatlar tutup seni kurtaracağım’ dedim. Bu sözlerime rağmen Özgür A. ile ilgilenemedim. Onu kurtaramadım. Avukat da tutamadım. Arkadaşım Emrah A. ikrarda bulundu. Beni ele verdi. Ben de bunu öğrenince olayla ilgili ikrar etmek zorunda kaldım. İşin aslı budur. Özgür A.'nın bu olayla bir ilgisi yoktur. Bize yardım etmek isterken mağdur duruma düşmüştür" dedi.

Özgür A.'nın avukatı Burak Onur Toraman, müvekkilinin suçsuz olduğunun ortaya çıktığını belirterek, "Müsnet suçu işlememiştir. Olay yerinde bulunmadığı halde yanlış bir teşhisle tutuklanmıştır. Müvekkilim işlemediği bir suç nedeniyle tutukludur ve tahliyesini istiyorum" diye konuştu.
Tutuklu sanık Emrah A. ise, "Özgür A. suçsuzdur. Sadece dostluğundan dolayı bu zamana kadar susmuştur. Daha sonra bu olay anını anlatmak istiyorum" şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti suç vasfında değişme olma ihtimali üzerine 4 yıldır tutuklu olarak yargılanan Özgür A.'nın yurt dışı yasağı getirilerek tahliyesine, tutuksuz olarak yargılanan Yusuf Ş.'nin ise tutuklanmasına karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.