Canik Üniversitesi mağdur öğrencilerinin haklarınını savunmak insanlık borcumuzdur

Canik Üniversitesi mağdur öğrencilerinin haklarınını savunmak insanlık borcumuzdur

Samsun’a ikinci üniversiteyi getirdik diye seçim propagandası yapanların mağdur olan öğrencilerin haklarını savunmaları bir insanlık borcudur.

A+A-

Canik Başarı Üniversitesi, 2010 yılında özel arazileri istimlak ederek, devlet arazileri ise hibe edilerek oluşturulan arazi de kurulması sağlanmış ve AKP’li bakanların belediye başkanlarının ve bürokratlarının da katılımıyla büyük bir coşkuyla açılışı gerçekleştirilmiş olan bir vakıf üniversitesidir. Açıldıktan sonra da AKP ve AKP’li Canik Belediyesi tarafından yoğun bir propaganda malzemesi olarak kullanılmış, seçim meydanlarında övüç kaynağı olarak gösterilmiştir. Samsun’a ikinci üniversiteyi getirdik diye seçim propagandaları yapılmış reklam bilbordları hazırlanmıştır.

Canik Başarı Üniversitesin de okuyan 2200 öğrencinin büyük bir bölümünü Samsunlu gençler oluşturmaktadır. Öğrencilerin ve ailelerinin Başarı Üniversitesini seçmelerinde ki öncelikli etken kendi memleketinde okuma isteği ve ailenin maddi imkanlarına göre planlama yapmalarıdır. Ailelerin dünya görüşleri araştırıldığı zaman AKP’li, MHP’li, CHP’li ve her siyasi görüşten oluşan kozmopolit bir yapı olduğu da anlaşılacaktır. Üniversite bünyesinde eğitim gören 2200 öğrenci ÖSYM’nin yaptığı merkezi sınavla ve yerleştirme sistemiyle puan üstünlüğüne dayalı olarak bu okulun öğrencisi olmuşlardır. Yani öğrencilerin Başarı Üniversitesini özellikle seçmediğini, sınav sisteminin bu öğrencileri 30 tercih arasından seçerek yerleştirdiği gerçeğini ortaya çıkarıyor.

15 Temmuz gecesi Fetö/PDY terör örgütü tarafından kalkışılan işgal girişiminin ardından, Fetöyle bağlantısı bulunan 14 üniversiteyle birlikte Canik Başarı Üniversitesi de kapatılmıştır. Yök’ün yapmış olduğu ilk açıklama da, öğrencilerin eğitimlerine garantör üniversite olarak Ondokuzmayıs Üniversitesin de devam edeceği şeklindeyken, ikinci bir açıklama ile öğrencilere farklı üniversitelere geçiş hakkı verileceği söylenmiştir. Ancak Yök üçüncü bir kararla üniversiteye giriş puanlarıyla yeniden bir tercih yapılarak yerleştirmelerin gerçekleşeceği, bu şekilde yerleşemeyenlerin ise Türkiye’nin her hangi bir yerine merkezi atamayla yerleştirileceklerini açıklamıştır. Bu şekilde yapılacak olan bir yerleştirmede öğrencilerin kendi bölümlerine yerleşemeyecekleri görünen bir gerçektir. Böyle bir durumda ortaya çıması kuvvetle muhtemel sorunlar şöyledir.

  • Vakıf veya devlet üniversitesi olsun, öğrenci hangisine giderse gitsin her halükarda okul ücreti ödeyecek, ödenecek bu ücretlerin normal yapılan ödemelerden daha yüksek olacak olması, aileleri maddi anlamda mağdur edecektir.
  • Öğrencinin farklı bir şehirde okuluna devam etmesi durumunda, konaklama, beslenme, yol vb. ek masrafları okul bütçesine eklenecek ve bu durum da maddi açıdan aileyi zor durumda bırakacaktır.
  • Bu öğrencilere Kıredi Yurtlar Kurumu tarafından tanınan burs ve kredi hakları garantör üniversitelere aktarımlarına rağmen kesintiye uğramaktadır.
  • Devlet ve vakıf üniversitelerinin, kapatılan okullardan öğrenci almak istemediklerini söylemeleri, gençlerin her hangi bir üniversiteye yerleşmeleri durumunda dahi aslında zamanla yaşayacakları mağduriyet hakkında önemli fikirler vermektedir.
  • Öğrencilerin gittikleri okullarda yaşayacakları intibak sorunu, ders kredilerinin uyuşmaması durumunda derslerden muaf sayılmayarak bu dersleri alttan alma durumları ortaya çıkıyor ve bu durumda her öğrencinin yıllık kredi kotası dolduğunda dersleri sayılmadığı için sene uzatmak zorunda kalacaklar. Bu da aile için yeni bir masraf, öğrenci için iş hayatına daha geç atılmak gibi sorunlara sebebiyet verecektir.
  • Öğrencilerin diplomalarında bu okullarla alakalı bir ibarenin geçmesi, ileriki yıllarda gençlerin iş bulmasını zorlaştıracağı dikkat edilmesi gereken çok önemli bir durumdur.
  • Bir kısım öğrencinin evlilik, iş ve özel durumlarından dolayı başka şehre gitme imkanı yoktur. Bu durum belki de o öğrencinin okul hayatının bitmesine sebebiyet verecektir.

Bütün bu sorunlar yaşanırken, okulun açılması için can siperhane bir mücadele vererek  reklam yarışına giren AKP’li siyasiler ve Samsun’un önde gelen iş adamları, bugün gelinen noktada nedense sessiz kalıp bu mağdur öğrencileri sahipsiz bırakmaktadırlar. Samsun’un evlatlarının sorumluluğu kime aittir veya kimlere emanettir? Bu soruyu bugün halen bizleri idare eden AKP’li idarecilere sormak gerekir.

Tabiki devletine karşı suç işleyen herkesin hak ettiği cezayı çekmesi, Milliyetçi Hareket Partisinin arzusudur. Fakat, top yekün bir öğrenci grubunun suçlu kabul edilerek hareket edilmesi, masum olan, derdi sadece eğitimini tamamlamak olan gençlerin ayırt edilmeden, her önüne gelene hain muamelesi yaparak, insanları mağdur etmek hiç birimizin isteyeceği bir durum da değildir. 

Okuyan öğrencilerin bir çoğu cemaate ait bir kurum olduğundan habersiz, aldıkları puandan dolayı bu okuldalar. Gençlerimizin ve ailelerinin haklarını korumak devletimizin görevidir. Ortada bulunan bu mağduriyetin acilen giderilmesi gerekmektedir. Kapattım bitti kolaycılıktır, sonrasını düşünmemektir. Samsun’umuzun iktidar mensubu siyasileri bu haksızlık karşısında neden halen sessizliklerini korumaktadırlar? Burada öğrenim gören bir çok öğrenci bu siyasilerin sözlerine itibar ettikleri için bu üniversiteyi tercih etmişlerdir. Bu masum, Fetö terör örgütü ile hiçbir bağı bulunmayan gencecik öğrencilerin vebali bu siyasilerin boynundadır.

Canik Başarı Üniversitesinin başını güvenilir bir heyet atayarak eğitime devam etmesi sağlanabilir. Ondokuz mayıs üniversitesinden  öğretim görevlisi takviye edilebilir ve devletin kontrolünde eğitim devam ettirilebilir. Bu sayede fetoyla bağlantısı olan öğrenciler de ortaya çıkarılıp haklarında gerekli işlemler yapılabilir.

Bu mağduriyetin çözüme kavuşturulması AKP’nin Samsun halkına karşı bir sorumluluğudur. En az mağdurla oluşturulacak çözüm bir çözüm AKP’nin Samsun halkıyla helalleşmesi olacaktır.

 

Taner Tekin

Mhp İl Başkanı 

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.