Çağşur Köyünde Şehitliği Olmayan Şehitler!

Çağşur Köyünde Şehitliği Olmayan Şehitler!

Çağşur köyünde, Rum çeteleri tarafından haince yapılan soykırım le ilgili yazılarımızı siz değerli halkımızla defalarca paylaşmış, Bafra halkı konuyla ilgili yetkililerden müjde bekliyor demiştik.

A+A-

Çağşur köyünde, Rum çeteleri tarafından haince yapılan soykırım le ilgili yazılarımızı siz değerli halkımızla defalarca paylaşmış, Bafra halkı konuyla ilgili yetkililerden müjde bekliyor demiştik.
Bırakın konuyla ilgili bir müjde almayı  herkes sessizliklerine devam etmektedirler. 
Bugün sizlerle anıt konusunu değil milli ve vicdani bir konu haline gelen Çağşur’da ki olaylarda şehit düşen ve halen mezarlıkları Çağşur’da bulunan İnözü karakol kumandanı Mehmet Çavuş, karakol askerlerinden Mustafa, Veli, Abdullah ve üç arkadaşı olan Osman’dan, Kolay’dan Hacı Kurtca’nın oğlu Molla Mehmet’ten ve Sarı Mustafa oğlu Salih’ten bahsedeceğim.
Elimizde mevcut bulunan Bafra Kazası Kaymakamlığının 18 Teşrin-i evvel sene 1333 (31 Ekim 1917) tarih ve 3471/598 numaralı şifre raporu suretine göre, Kolay köyü muhtarı ve öğretmeni Çağşur köyünü çetelerin basarak yaktıklarını bildirmişlerdir.

Köy halkından kadınlarla birlikte gelen ve olaya tamamen şahitlik etmiş olan korucu Laz Osman, Selim oğlu Ali, Kadıoğlu Ahmet Himmet oğlu Osman yukarıda bahsettiğimiz İnözü karakol kumandanı Mehmet Çavuş ve diğerleriyle birlikte firari ve askerlik zamanı gelmiş kişileri toplamak üzere yola çıkarlar. Yolda Rum çetelerinin Çağşur’a baskın yapacaklarını öğrenirler. Ve Sarpon deresi vadisini takiben Çağşur’a ulaşırlar.

Köy halkı ile birlikte köyü müdafaaya karar verirler. Çatışma başladığı andan itibaren köyün girişindeki evlere bomba atılır. Köy hanelerinin ahşap ve gayet sık olması sebebiyle ateş etrafa yayılır. Bu durumda ahali okul ve camiye toplanarak oradan mücadeleye devam eder.

Yine ateşin cami ve okula ulaşması sebebiyle Jandarmalarımız ve elinde silahı olan halk, kadın ve çocukları kurtarmak için okul ve camilerden çıkmışlar burada yukarıda adı geçen Jandarmalarımız ve üç arkadaşı kurşunlanarak şehit edilmişlerdir. Naaşları köy halkı tarafından bulundukları yere defnedilmiştir.  Şehitlikleri halen Çağşur köyündedir.


Dün yine köyde ki şehitlerimizin mezarını ziyarete gittiğimizde tekrar aynı acı manzarayla karşılaştık. Mezarlara ulaşılamadığı gibi üstünde dikili bitkiler, çalı, çırpı, otlar. Mezar taşları dahi belli değil. Otların içinde kaybolmuşlar. 
Birçok ilgiliye konuyu aktardığımız halde halen bir gelişme yok. Sizi bilmem ancak bu duruma kayıtsız kalınması, bizleri huzursuz vicdanlarımızın yükü ile görünmez bir kuvvetle ezmektedir.
Sadece bilmenizi istediğim tüm bu karmaşalardan, vefasızlıklardan arta kalanları tarih ihmal eder. Başka türlüsünü de yapamaz zaten.  

Çünkü sonsuzluğun istilasına uğrar. Hâlbuki haksız olarak küçük görülen bu ayrıntılar ziyadesiyle devletimizin bekası için faydalıdır. Neden mi?  Yüzyılların yüzü yılların yüzünden meydana gelirde ondan. 
 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.