Bugün bizim günümüzmüş,  gelin onu benim külahıma anlatın!

Bugün bizim günümüzmüş, gelin onu benim külahıma anlatın!

 Evet bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü.

A+A-

Yani bizim günümüz! Demek ki acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakmışız! Yeni bir yıla girmişiz. Giriyoruz girmesine de gelin siz birde gazeteciye sorun. Beylik laflar etmeyeceğim beyler! Kurt kışı geçirirmiş de yediği ayazı unutmazmış’’ gibi… Öncelikle bu mesleği severek yapan ve gönül vermiş tüm meslektaşlarımın gününü kutluyorum.  Her yıl bizleri unutmayan Bafra Belediyesi'ne ve Ticaret Odasına, mesajları ile bizlere hatırlayan tüm dostlarımıza daire amir ve müdürlerimize nezaketlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde gerek ulusal gerek yerel basında tarafsızlıktan, ilkeli olmaktan, doğruluktan konuşmak isterdim. Personel kalifiyesinden veya hangi kitlenin derdini doğru anlatabilmişiz de kimin sorunu hızla çözüme kavuşturmuşuz. Kimden alkış almışız kimden teşekkür!... 
Bugün çalışan gazeteciler günü evet…
Peki kimdi gazeteci?
Kalemiyle egolarına hizmet eden mi?
Yoksa gücünü halkla yönetim arasında köprü olarak kullanan mı?
Gazeteci, o mudur bu mudur bilmem bunu sizler bileceksiniz. Fakat ben şunu iyi bilirim. Gazeteci aynadır,  ayna…
Bir şehrin aynası... 
Bir şehrin markası... 
‘’Milletin müşterek sesidir’’ M.K ATATÜRK’ünde belirttiği gibi.
Fakat; yerelde gazeteci olmak zordur. Karın tokluğuna çalıştırmak isterler sizi! Yaptığınız işi küçümseyerek hem de. Nereden çıkarttım şimdi bunu?
Birçok seçim geçirdik. Milletvekilliği, belediye başkanlığı, muhtarlık vesaire… Birçok seçimde gazeteciler haberleri aktarmak için gece gündüz demeden çalıştı. Yemeklerinde, çaylarında, kahvelerinde bir telefonla efendim bizim şöyle bir toplantımız var gelir misiniz dendi. Gazeteci de asli görevi olarak gitti. Onların o güzel fotoğraf karelerini resmetti.  Programı hedef kitleye aktarmak amacıyla yayınladı. Buraya kadar sorun yok.  Sorun nerede?
Sorun vefada…
Sorun emeğe saygıda…
Sorun ucuza mal etmekte
Sorunlar bitmez!
Oysa gazeteci hatırlanmak ister ilk önce...
Takdir edilmek sonra, emeğe saygı, vefa…
‘’İnsanı çok çalışmak yormaz, vefasızlık, takdirsizlik yorarmış.’’ 

İbni Sina’nın da dediği gibi ilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder. Çünkü en asil hareket bile takdir edilmediği zaman ölür.

HANGİ VEKİL BAFRA’DA BİR BASIN KURULUŞUNU ZİYARET ETMİŞ
Dün Cumhuriyet Halk Partisi Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu Bafra’ya geldi. İşin ilginç yanı basından duyduğu haber üzerine Bafra’ya gelen vekil, önce basını ziyaret edip halkın sorunlarını yansıttığı için teşekkür etmesi gerekirken ne ziyaret eder ne de tanır! “Bunun sorumlusu parti başkanı mıdır, yoksa vekilden  daha vekil olan basın danışmanları mıdır”?
Oysa aynı Neslihan Hancıoğlu’nun basın danışmanı her gün Neslihan Hancıoğlu ziyaret haberlerini yayın kuruluşlarına karşılıksız yayınlatmak için atar!
İlginç bir kısır döngü bizimkisi!
Neslihan Hancıoğlu gelmedi de diğerleri çok mu farklı sanki.
Hangi vekil Bafra'da bir basın kuruluşunu ziyaret etti!

YA KOCA ŞEHRİN BAŞKANI NE DİYOR?
Mesela, Samsun Belediye Başkanımız, Sayın Mustafa Demir! Yaklaşık 1 milyon nüfusa sahip bir şehri yönetmek için seçildin. Fakat adil olamadın! İlk önce basını mağdur ettin. ‘’Faturaları kime kestiyseniz o ödesin diyerek.’’ Ve bugün tüm basının gününü kutlayacak bizlerde alkışlayacağız. "A" Partisi hala kesilen faturaları ödemez,başkası ödemese çoktan icralıktı. 

Sonuç...
Bir gazeteci ne kadar değerlidir?
Menfaatiniz kadar!
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününüz Kutlu Olsun!

Bafra'mızın ilk kadın gazetecilerinden Mübeccel Doksatlı'ya, yılmadan, usanmadan emek veren Namık Azgın'a ve gazetecilik kimliğinden ziyade basının sevilen isimlerinden Sebahattin Gürgür'e Allah'tan rahmet diliyorum. 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum