“Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” (Hadis-i Şerif)

Buğz et buğz et de nereye kadar!

Bu bir sitem, bu bir isyan olarak algılanmasın sakın ola! Kim için, ne için mücadele ediyoruz!

Bazen yeter diyorum!

Biz az bir para karşılığı ‘’ Vatan, Millet, Sakarya’’ diye diye ömrümüzü yedik. Millet dünyalığını yapmış hak hukuk, hak götüre…  Öbür taraf tabiri caizse -toprağın altı- lafta kalmış. 

Ülkeye bakın; hastane faturasız para alıyor!

Memur maaşını garantilemiş ek iş derdinde, imamın söylemiyle eylemi birbirini tutmuyor, öğretmen faturasız özel ders veriyor. Sonra derste öğrencisine idealist bir genç olmaktan bahsediyor.

İmam-ı Azam’ın çocuğun bal hikayesine benzer!

İşin özeti;

Devlet malından çalmanın haram olduğunu kabul etmeyen bir toplum olduk. 

Velhasıl;

Bu ülkede devleti soyanlar, hamutuyla götürenler el üstünde tutuldu!

Basın ise bunların kuklası olsun isteniyor. 

Sözümüz meclisten dışarı!