BAFRA ÜLKÜ OCAKLARI EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI İLKÖĞRETİM HAFTASI ve EĞİTİM ÖĞRETİM YILI AÇILIŞ MESAJI

BAFRA ÜLKÜ OCAKLARI EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI İLKÖĞRETİM HAFTASI ve EĞİTİM ÖĞRETİM YILI AÇILIŞ MESAJI

2014-2015 Eğitim öğretim yılı 15 Eylül’de başlıyor. Bu gün Milyonlarca öğrenci ve yüzbinlerce öğretmenimiz için yeni bir heyecan ve maratonun başlangıcı demek.

A+A-

10 ay sürecek bu eğitim ve öğretim maratonunda bütün öğrenci ve öğretmenlerimize başarılar diliyoruz.

Her yıl dağ gibi sorunlarla açılan eğitim-öğretim sezonunda maalesef bu yıl da tablo değişmemiş, bu eğitim öğretim yılında okullarımız büyük bir karmaşa ve kaos ortamında kapılarını öğrencilere açmıştır. 12 yıllık AKP hükûmetleri döneminde eğitim sisteminde birçok değişikliğe gidilmiş, ama hiçbir değişiklik kalıcı olmayı başaramamış, bir sonraki hükûmet ya da millî eğitim bakanı tarafından önceki uygulamalar değiştirilmiştir. Değişikliği değiştirmek olarak adlandırabileceğimiz bu tutarsızlıkların faturası elbette eğitim neferlerimize ve öğrencilerimize olumsuz olarak yansımıştır. Bu değişikliklerden bazılarına değinecek olursak;

AKP iktidarları döneminde liselere öğrenci yerleştirme sistemi birçok kez değiştirilmiş LYS, OKS, SBS ve son olarak TEOG adını almıştır. Önceleri sadece 8 sınıflara yapılan Liselere giriş sınavı Nimet Çubukçu döneminde 6, 7 ve 8. sınıflara ayrı ayrı uygulanmış yine aynı dönemde bu uygulamadan vaz geçilerek sadece 8. Sınıflara uygulanmaya devem edilmiştir. TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) adını alan yeni sistemde ise öğrencilere liselere giriş için ayrı bir sınav yapmak yerine okullarda ana derslerden olunan sınavlardan biri merkezi yapılarak bu sınavlardan elde edilen puanların toplamı liselere girişte kullanılmaktadır. TEOG neticesinde elde edilen puanlarla yerleştirme yapılmış ancak bu yerleştirme deyim yerindeyse arap saçına dönmüştür. Hem öğrenciler tercih etmedikleri okullara yerleştirilmiş hem de öğrencinin ikamet adresleri ile okul adreslerine dikkat edilmeden yerleştirmeler yapılmıştır. Bu yerleştirmeler de on binlerce mağduriyet doğurmuştur. Bu mağduriyetleri öğrencilere nakil hakkı vererek gidermeye çalışan MEB, bakalım bunda başarılı olabilecek mi?

8 yıllık temel eğitimi 12 yıla çıkaran hükûmet, gerekli alt yapı çalışmalarını ve hazırlıkları yapmadan bu değişikliğe gitmiş yine on binlerce öğretmen ve öğrenciyi mağdur etmiştir. 4+4+4 olarak adlandırılan yeni eğitim sistemine yeterli derslik ve müstakil okul olmadan geçilmiştir. Okulların bazıları ilkokul, bazıları ortaokul bazıları da hem ilk hem de ortaokul olarak hizmet vermekte, özellikle ortaokulların öğrenci alım sahası sebebiyle veli ve öğrenciler önemli zorluklarla karşılaşmaktadır.

 

Bilindiği gibi Mart ayında TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen kanun kapsamında dört yıl görev süresini dolduran tüm okul müdürleri görevden alındı. Ancak yapılan yeni değerlendirme sonucunda malum bir sendikanın üyesi ve siyasi iktidara yakın kişiler yeniden müdür olarak atanırken, sendikası ve siyasi duruşu farklı müdürlerin büyük bir kısmının müdürlüklerine son verildi. Bu hak hukuk tanımazlık, adam kayırmacılığın eğitimi nerelere getirdiği ve getireceği herkesin malumudur. Yıllarını eğitime adamış insanları sözüm ona puanlama sistemiyle kıyıma uğratmak vicdan sahibi her insanı üzmüş, gelecekle ilgili herkesi derin endişelere sevk etmiştir. Buna benzer bir durumun müdür yardımcılıkları için de yaşanağı aşikârdır. Müdür yardımcılarını belirleme yetkisi yeni atanan okul müdürlerine dolayısıyla siyasi iktidar ve onun eğitimdeki uzantısı malum sendikaya verilmiştir. Hiçbir hakkaniyet ve liyakat gözetmeden yapılan bu atama ve uygulamaları kınıyor, tez zamanda bu yanlıştan dönülmesini arzu ediyoruz. Unutulmamalıdır ki bu yakışıksız ve adam kayırmacı uygulamalar okullardaki çalışma barışı ve şevkine zarar verecektir.

Adalet, öncelikle okullarda tesis etmekte sonra topluma ve bütün insanlığa yayılmaktadır. Adalet duygusunu temelden sarsacak uygulamaların eğitimin temel direği okullarımızda yer etmesi geleceğimiz için endişelenmemize en büyük sebeptir. Insanları kategorize eden, dışlayan ya da benzerlikler, ortaklıklar dolayısıyla makam ve mevkiler sağlayan anlayışın ülkemize ve milletimize hayır getirmeyeceği ortadadır. Hz. Peygamber “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” buyurmuştur. Kendilerine 28 Şubat benzeri olaylarda haksızlık yapıldığını söyleyenlerin aynı haksızlığı başkaları için yapmaları ve dahası bunda dahlia olmayanların da bu haksızlıklar karşısında susması anlaşılır bir şey değildir. Unutulmamalıdır ki, siyasi güç kimseye baki değildir. Bu gücü kendine mevki edinmek ya da kendin gibi düşünmeyenleri bertaraf etmek için kullanmak, demokratik hukuk devletine yakışmayacak uygulamalardır. Adaletin er geç tecelli edeceğine olan inancımız tamdır!

Eğitim gibi millet hayatı için tartışılmaz öneme sahip olan meseleler kişisel çıkarların raks etttirildiği alanlar olmaktan çıkarılmalı, gerçekliği ve uygulanabilirliği-sürdürülebilirliği olan eğitim politikalarıyla meselelere reçete aranmalıdır.

Bu duygularla bütün eğitim camiamıza, öğrencilerimize yeni eğitim öğretim yılında başarılar diler, bütün öğretmen ve öğrencilerimizin  ilköğretim haftasını kutlarız.

Bafra Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.