Türkiye olarak bu denli kadına şiddet haberleriyle gündeme gelmek, bizler için bir utanç vesilesidir. Türk milletinin her şeyden önce bir “anne” olarak el üstünde tuttuğu kadınlarımıza yine bu toplumda uygulanan canilikleri, zorbalıkları anlamakta güçlük çekiyoruz.

Hastalıklı beyinlerin, kendini toplumda ifade edememiş, kendisini gerçekleştirememiş tedaviye muhtaç kişilerin kendi kadınlarına, eşine, kardeşine ya da başka kadınlara uyguladığı şiddetin boyutu gün geçtikçe artıyor. Özgecan kızımızın hunharca katledilişinin ardından yine kadına şiddet haberleri gelmeye devam etti. Toplumun eşit paydaşı olan kadınımıza yönelik her türlü şiddeti lanetliyoruz. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki, bir toplumun gelişip yükselmesinde, refaha kavuşmasında en az erkek kadar kadına da büyük roller ve görevler düşmektedir. Özellikle aile hayatımızda kadınımızın sağlıklı bir toplum ve fert oluşumuzda ne denli belirleyici ve olmazsa olmaz olduğunu düşündüğümüzde kadınlarımız neden baş tacı daha iyi anlaşılacaktır. Sadece aile hayatımızda değil, çalışma ve sosyal hayatımızda da kadımızın varlığı, gayreti, üretimi mutluluğumuza, gelişmemize katkı sunmaktadır. Hal böyleyken töre cinayetlerine, koca şiddetine yahut sapık dehşetine yine kadınlarımızı kurban veriyoruz.

Artık, insan hayatı bu kadar ucuz olmamalıdır! Bunca şiddet ve ölüm haberinden sonra hâlâ bir köşede öldürülmüş, yakılmış, tecavüz edilmiş ya da balkondan atılmış kadın haberleri duyacak mıyız? Kalıcı ve caydırıcı tedbir almanın zamanı gelmedi mi artık? Üniversitelerini, şehirlerini teröre teslim etmiş, sokaklarında asayişi sağlayamamış, her türlü şiddet ve zorbalığın kol gezdiği bir memlekette “kadınlar artık şiddet görmesin!” çığlığını duyan bir yetkili olacak mıdır?

Her zaman söylediğimiz gibi, bizler kadınlarımızı bizlere Allah’ın bir emaneti olarak görüyoruz. Onların huzuru ve mutluluğu aynı zaman da bizlerin huzuru ve mutluluğudur. Bazen bir anne, bazen bir eş, bazen sevgili yahut kardeş… Her durumda diğer yarımız olan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyor, özellikle şehit analarımızın ellerinden öpüyor, hepsine en derin sevgi ve hürmetlerimizi sunuyoruz.

                                                                                                           8 Mart 2015

                                                                             Bafra Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı