Kardak krizi zamanında dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından uygulanan dış politikayı hatırlatan Tufan Akcagöz, “Tansu Çiller’in, ‘o asker gidecek, o bayrak inecek’ şeklindeki tavrı meğer şimdikilerden daha cesur olduğunu gösteriyormuş. Evet, Tansu Çiller’deki cesaret AKP’lilerde yok. Gözümüzün önünde, uluslararası anlaşmalarla bize bırakılan adalar işgal edildi ve AKP hükümeti buna sessiz kalıyor. Bu büyük bir çuvallama örneğidir. Hakkın olanı savunamayacak bir duruma düştü isen, yetersizsin demektir. Kürsüye çıkınca aslan kesilenler, adalar elden gidince bir kedi kadar cesaret gösteremiyorsa, bunun sorgulanması gerekir. Kardak, basit bir kayalıktı. Ancak, Yunanistan’ın işgal projesi, dönemin Başbakan’ı Tansu Çiller’in, ‘verilecek tek çakıl taşımız bile yok’ çıkışı ile bertaraf edilmişti. Nerden nereye geldik. Bunu herkesin görmesi gerekir. Türkiye, cesaretini kaybetmiş bir ülke durumuna düşürülemeyecek kadar büyük ve önemli bir ülkedir. “ dedi.
          Uluslararası platformda da haklı davamızın anlaşılamadığını belirten CHP Samsun İl Başkanı, “Ülkenin kuruluş senedi olan Lozan zaferini küçümsersen, olacağı budur. Sen Lozan’ı yok sayarsan, karşı taraf elbette sayar. İşte Yunanistan’ın bu cüreti, bu boşluğun ve aymazlığın sonucudur. Allah, aklı başında ve dirayetli politikacıları başımıza getirsin. Yoksa, sonumuz kötü. Burnumuzun dibindeki adalara sahip çıkamıyorsak, bu ezik tablonun hesabı mutlaka verilmelidir. Yunanistan cephesinde de durum pek farklı değil. Yunan dışişleri de kendi kamuoyuna tatlı görünme çabası içinde ama ölçmüş olduğu reflekslere menfi reaksiyon almayınca bir adım daha ileri gidiyor. Her bir adım ileri gittiğinde, iki ülke arasında krizin ilerlemesi de kaçınılmazdır. Aslolan, iki ülkenin barış içinde yaşamasıdır. Türkiye kadar, Yunanistan’ın da barış odaklı siyaset üretmesi gerekir. Aslolan, barışı ve huzuru ayakta tutabilmek ve sağlamlaştırabilmektir. Lozan tarafından bize bırakılan adaların, İzmir’den farkı ne?” diye konuştu.