Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından sahnelenen “İntifada” isimli oyun öncesi tiyatro sinema ve tiyatro oyuncusu Turgay Tanülkü ile bir araya geldi. 

Bafra T Tipi Açlık Cezaevi’nde açılan kurslara katılarak başarılı olan 55 mahkum cezaevi yönetimi tarafından ‘tiyatro’ ile ödüllendirildi. Kurum 2. Müdürü Alper Şirin nezaretinde Belediye Kültür Merkezi’ne gelen mahkumlara tiyatro sinema ve tiyatro oyuncusu Turgay Tanülkü tarafından bir sunum yapıldı. Tiyatro öncesi mahkumlar ile bir araya gelen Turgay Tanülkü, Türkiye’de 530 cezaevinde tiyatro sahneleyeceğini açıkladı. 
Türkiye’nin bütün cezaevlerine tiyatro anlamında ulaşmaya çalıştığını belirten Tanülkü, “Ben 1981 yılından beri mahkumlara tiyatro yapıyorum. Hepinize manevi bir borcum var. Bunun maddi bir tarafı yok, olamaz da. Sizlerin gelmesi benim için önemli. Bir dahaki geldiğimde dilerim cezaevinde sizleri görmem. Ben 1972’de Sinop Cezaevi’nde yattım. Hayatın bir noktasında ‘iyi ki de girmişim’ diyorum. Siyasiydik ama ülkemin insanlarını daha farklı tanıyordum. Ben şehri tanımak için garajına gidersin, hastanesine gidersin, bir de hapishanesine gidersin o şehri tanırsın. Çünkü öbür tarafta makyajcı bir dünya var. O dünya bize pek ilgilendirmiyor. Çünkü ben bu ülkede sizleri tanımıyordum ama sizlerin vergisiyle okumuş bir adamın. Devlet sanatçısıysam sizlerin sayesinde dolayısıyla sizlere hizmet etmek zorundayız. Dışarısı beni o kadar ilgilendirmiyor, haklı ol haksız ol senin insan olmam benim için çok önemli. Tiyatro sanatçısı öteleştirilmişlerin yanında olmak zorundadır. Sizlerle beraber olduğum için çocuk kadar mutluyum” dedi. 
Tiyatroyu Sinop Cezaevi’nde yatarken seçtiğini söyleyen Tanülkü, “İlk kendi kendime fıkraları oynayarak başladım. Sonra da tiyatronun insanlara en yakın meslek olduğunu algıladığım için tiyatroyu bilinçli olarak seçtim. Ankara Konservatuvarı’nı cezaevinden gidip gelerek bitirdim. Bitirdikten sonra da Türkiye’nin bütün cezaevlerine tiyatro anlamında ulaşmaya çalıştım. Tiyatro onlar için bir özgürlük. Tiyatro onlara bir ışık, özgürlük verir. Çünkü oynadığı rolü dışarıdaki hayat belirlediği için o dışarıdaki hayata olan özlemini o tiyatro sahnesinde giderirler. Onun için tiyatro güçlü etkendir. Yıllardır da büyük cezaevlerinde tüm arkadaşlarla oyun üretiyorum. İşin içinde para olsa bana bu işi bırakmazlardı. Şimdi bu sene hikayelerden oluşan bir oyunla kendim oynayarak 530 cezaevini dolaşacağım. Bunun onayı dün geldi, ilk defa burada açıklıyorum. İsmi ‘Son Ses’ olabilir” diye konuştu.