Bu mümtaz topluluk memleketin her köşesinde iyi insanlar yetiştirme gayretiyle savaş vermektedir. Mesleğinin ülke geleceği açısından öneminin bilincindedir. Bu uğurda sağlığını ve canını kaybedenler mevcuttur. Öğretmenlik ile zengin olamayacağının farkındadır. Zaten böyle bir kaygısı da yoktur. Hizmet aşkı Ülkesine ve Milletine duyduğu sevgidendir. Yetiştirdiği nesillerden aldığı olumlu dönütler ve şahsına gösterilen toplumsal saygı ondaki mesleki doyumun en büyük nedenidir. Birçok meslek erbabı bu duyguyu tahmin dahi edemez.

           Böyle güzide bir kesimi ucuz hesaplara alet edemezsiniz. Bir torba kömürle ya da bir paket yiyecekle kandıramazsınız. Çünkü eğitimsel düzeyleriyle idealisttirler. Cefa çekerler ancak fikri yapılarından kolay kolay taviz vermezler. Onurlu duruşlarını bozmazlar.

           Bir de madalyonun öteki yüzü var tabi ki. Siyasi cenderenin içerisindekiler. Siyasi oy hırsıyla tüm değerlerini satmaya hazır olanlar için zor camia! Bu durumda iktidar sahipleri açısından başvurulacak en basit yöntem öğretmeni değersizleştirmek. Eğitimi ve eğitimciyi allak bullak edecek sistemli uygulamalar yapmak. Öğretmenler hayrına bir adım dahi atmamak. Sahipsizliğe ve yoksulluğa mahkûm etmek. Her 24 Kasım’da öğretmenimizi süslü kelimelerle anıp, sonraki zamanlarda öğretmene her türlü çileyi, kötü sözü ve itibarsızlaştırmayı revâ görmek. Toplum nazarında öğretmeni itibarsızlaştıracak, öğretmenlik mesleğini değersizleştirecek her türlü açıklamayı yapmak… Öğretmeni devletin sırtında bir kamburmuş gibi göstermeye çalışmak, ekonomideki olumsuzlukları öğretmene ve eğitim çalışanına verdikleri küçücük bir artışın sırtına yıkmaya çalışıp, ekonomideki kötü gidişin faturasını öğretmene çıkarmak…. Memleketin kaynaklarının hesapsızca ve kötü harcanmasından kaynaklanan olumsuzlukların faturasını bile memur maaşlarına yapılan zamma bağlayıp, bu noktada milletle öğretmeni-memuru karşı karşıya getirmek…   İşte siyasetin öğretmene verdiği değer… Bu durum yukarıda da ifade etmeye çalıştığımız gibi ucuz siyasetle daha belirginleşmektedir.    

       Hâlbuki okuma yazma öğretmesi karşılığında kendisine kılıç çeken esirleri dahi özgür bırakan bir Peygamberin ümmeti olduğunu iddia edenlere ne demeli acaba. Eğitime ve eğitimciye reva görülen uygulamalar ne İslam’a ne insanlığa ne de çağdaşlığa uymamaktadır. Öğretmenine sahip çıkmayanların geleceği her iki cihanda da karanlıktır.

          Bir 24 Kasımı daha geçiştirecek şatafatlı sözlere öğretmenlerin ihtiyacı yoktur! Türk toplumu onun ulvi değerini tarihten getirdiği yüksek seciyesi ile çok iyi bilmektedir. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu M. Kemal Atatürk’ün söylediği gibi:                  

“Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.”

                Eğitim gibi ülke ve millet için hayatî bir önem taşıyan konuda öğretmenler yalnız bırakılmaktadır. Eğitimdeki yanlış uygulamaların, yanlış politikaların faturası öğretmene çıkarılmakta, öğretmenin gayretleri     ve özverili çalışmaları bir çırpıda silinmektedir. Bir milletin çağdaşlaşması, hür ve yüksek vasıflı bir topluluk halinde yaşaması yurdun her köşesinde fedâkârca çalışan öğretmenin katkı ve emekleri sayesindedir. Bu çabayı maddi değerlerle ölçmeye kalkışmak, çöldeki kumları saymaya çalışmak gibidir.

         Bizler, öğretmenlerimizin ve öğretmenliğin, milletin gönlünde derin bir muhabbet ve sevgi ile yaşadığını ve yaşatıldığını biliyoruz. Buna inancımızı hiç kaybetmedik ve milletimizden aldığımız güçle bizlere verilen görevin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Milletimizin bize emanetini aziz biliyor, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi milletimizin aydınlık geleceği için yetiştirmeye çalışıyoruz. Bundan aziz milletimizin hiç şüphesi olmamalıdır.

     Bu vesileyle her anlamda zor günler yaşadığımız şu dönemde görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan öğretmenlerimize teşekkür ediyor, saygıdeğer Öğretmenlerimizin ve Eğitim çalışanlarının 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyoruz.

                                                                      İbrahim AKEKMEKCİ                                                                               

                                                          BAFRA TÜRK EĞİTİM-SEN YÖNETİM KURULU ADINA