2019-2020 EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI KUTLAMA MESAJI

2019-2020 EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI KUTLAMA MESAJI

Bugün başlayan 2019/2020 eğitim öğretim yılının öncelikle tüm eğitim çalışanlarımız ve değerli öğrencilerimiz için hayırlı uğurlu olmasını diliyor; sağlıklı, başarılı ve huzurla geçecek bir Eğitim-Öğretim yılı temenni ediyoruz.

A+A-

Her şeyin en güzelini hak eden evlatlarımıza daha güzel eğitim imkanları sunabilmek için de eğitimin sorunlarını doğru tespit edip, bu sorunların çözümü noktasında hepimiz üstümüze düşeni yapmalıyız.

Geçtiğimiz ay gerçekleşen toplu sözleşmede ne ücret artışı, ne de özlük hakları konularında önemli bir yol kat edilememesi yeni eğitim yılına çalışanlarımızın düşük motivasyonla başlamasına sebebiyet vermektedir. Geçim derdinin hat safhada olduğu bir ortamda maalesef değerini yitirmeye başlamış bir meslekte insan ne kadar mücadele edebilir.

Bununla birlikte geçen yıl söz verilen fakat yerine getirilmeyen 3600 ek gösterge konusu hala gündemi meşgul etmekte ve çalışanın geleceğine yönelik adım atmasını zorlaştırmaktadır. Verilen sözler bir an önce tutulmalı, çalışan rahatlatılmalı ve güven sağlanmalıdır.

Branşlara göre ek ders konusundaki adaletsizlik giderilmelidir. Ayrıca görevine bir gün gelemeyen öğretmenin 2 gün, iki gün gelemeyen öğretmenin neredeyse 5 günlük ek dersi ödenmemektedir. Bu oldukça adaletsiz bir uygulamadır. Bizler kaç gün gelememişsek o kadarlık ücretimizin kesilmesini, hakkımız olmayanın zaten verilmemesi tarafındayız ve bu uygulamanın bir an önce çözüme kavuşmasını beklemekteyiz.

Uzman öğretmenler ek ücret almaktadır. Hak etmiştir almalıdır. Lakin uzman öğretmen olabilecek birçok kişiye bu hak tanınmamıştır yine bir adaletsizlik, bir mağduriyet oluşmuştur. Zaten bu uygulama yanlıştır. Aynı öğretmenler odasında; ücretli, sözleşmeli, kadrolu, uzman, başöğretmen gibi farklı statüler olmamalı herkes aynı statüde değerlendirilip ona göre hareket edilmelidir. Uygulanamıyorsa bu çalışmadan gerekli düzenlemeler yapılarak vazgeçilmelidir.

Yönetici atamalarında mülakat kaldırılmalıdır. "Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, yönetici mülakatlarında güvenlik soruşturması temiz olan adaylara mülakat puanı olarak yazılı sınav puanının verileceğini söylemişti. Sözlü sınav sonuçlarına baktığımızda, Bakan Selçuk'un sözünde durduğunu görüyor ve kendisine teşekkür ediyoruz. Ancak konuyla ilgili mevzuatta bir düzenleme yapılması zorunludur. Zira Bakan Selçuk bugün mülakat puanı olarak yazılı sınav puanı verilmesine yönelik talimatta bulunurken yarın başka bir Bakan keyfi bir uygulama yapabilir. Nitekim bunun örneklerine geçmişte fazlasıyla tanık olduk. Yazılı sınavdan çok yüksek puan alan yönetici adayları mülakatta çok düşük puanlar verilmek suretiyle elendi, bir sendikanın üyeleri kayırılarak, işin ehli olup olmadığına bakılmaksızın yönetici olarak görevlendirildi. Yapılması gereken yasal düzenleme bellidir: Torpilin öncelendiği, yandaşların kayırıldığı, hak etmeyenlerin makamlara getirildiği, sendikaya, ideolojiye, siyasi tercihlere bakıldığı yönetici atamalarında mülakat ivedilikle kaldırılmalı,

görevlendirmeler sadece yazılı sınav sonucuna göre yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki; hakkaniyetli atamalar yapılırsa okullarımız, kurumlarımız şeffaf yönetilir; başarı ve verim sağlanır".

Okulların ödenekleri karşılanmalı, okul ile veli karşı karşıya getirilmemelidir. Bu eksiklik nedeniyle birçok okulda bağış adı altında para alınmaktadır. Buda okul yönetimini veliye muhtaç konuma getirmektedir. Sonra kayıt parası ile öğrenciyi istediği sınıfa koyma, ortaokullarda yasak olmasına rağmen özel sınıflar oluşturma dedikoduları herkesi rahatsız etmektedir. Devlet okulları içerisinde öğrencilerin hiçbir derecelendirme yapmadan sadece velilerin isteği doğrultusunda bir sınıfa konulması; ayrıca okul idarelerinin de buna bağış için sessiz kalması son derece yanlış ve adaletsiz bir uygulamadır. Bakanlığımızın bu konudaki tavrı nettir. Yine son dönemlerde kadına, çocuğa, doktora, öğretmene şiddet ön planda olup bu konular toplum vicdanını yaralamaktadır. Bu konu ile alakalı bir an önce sert yaptırım kararları alınmalı ve uygulanmaya konulmalıdır.

Tüm bu olumsuzluklar birlik beraberlik içinde hareket ederek ; art niyetsiz görüşmeler, ve geniş tabanlı istişarelerle aşılacaktır. Bizler öncelikle birer eğitimci olduğumuz gerçeğini bilerek kimseye bulunduğu ya da temsil ettiği yer için cephe almamalıyız. Cephe alınacak tek konu devlet ve millet düşmanları olmalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Muallimler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister.” sözünü kendimize ilke edinip çalışmalarımıza büyük bir özveriyle devam edeceğiz.

Bu vesile ile yine tüm eğitim çalışanlarımızın ve değerli öğrencilerimizin yeni eğitim öğretim yılını tebrik ederiz.

Hakan Eroğlu

Türk Eğitim Sen Bafra ilçe Başkanı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.