13 Şubat Dünya Radyo Günü

13 Şubat Dünya Radyo Günü

UNESCO tarafından 13 Şubat olarak belirlenen Dünya Radyo Günü, 9. yılında kutlanıyor.

A+A-

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından bir iletişim aracı olarak kullanılan radyonun önemine değinmek ve uluslararası radyo yayıncıları arasındaki etkileşimi artırmak için 13 Şubat Dünya Radyo Günü olarak ilan edildi. Dolayısıyla her yıl 13 Şubat tarihinde Dünya Radyo Günü farklı temalarla kutlanıyor.

Bu yıl Dünya Radyo Günü için belirlenen tema ise, “diyalog, tolerans ve barış”. Bu yılın temasıyla radyocuların, göç, kadına karşı şiddet ve yoksulluk gibi mevcut küresel sorunlara yönelik diyaloğu artırarak ve demokratik tartışmalara platform sağlayarak pozitif yönde adımlar atılması hedefleniyor.

Teknolojinin son yıllarda hızla gelişmesine paralel olarak ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber, internet üzerinden yayın yapan radyoların sayıları da hızla artmaktadır.

Verilere göre, dünya genelinde yaklaşık 44 bin radyo istasyonu bulunuyor. Radyo sayısı özellikle Afrika'da hala gazete ve televizyon sayısından fazla olmasıyla dikkat çekiyor.

Hanelerin yüzde 80 ile 90'ında radyo bulunan Afrika'da nüfusun büyük bir kısmının temel iletişim aracı olarak radyo ön planda yer alıyor. Tanzaya'da nüfusun yüzde 83'ü, Zambiya'da ise yüzde 85'i haberleri radyodan dinliyor.

RADYONUN TARİHÇESİ

Elektromanyetik dalgaların varlığını İngiliz fizikçi H. Hertz 1887'de elektromanyetik dalgaları laboratuarda deneysel olarak elde etmeyi başardı. Hertz 'in deneylerini yenileyen İtalyan fizikçi G. Marconi, dalgaları ilkin 9m., sonradan 275m. Ve 3 km.lik uzaklıklara iletmeyi başardı.

1901'de de Atlas Okyanusu ötesine ilk telsiz mesajını iletti. Radyonun gelişmesi açısından bundan sonraki en büyük adım, İngiliz fizikçi J. A. Fleming'in ilk elekrotlu lambayı geliştirmesi oldu. İçinden yalnızca bir yönde elektrik akımı geçebilen diyot, doğrultucu işlevi yaptığından ötürü alıcılarda demodülatör olarak kullanılabiliyordu. İki elektrotlu lambada anot ile katot arasına ızgara biçiminde üçüncü bir elektrota yerleştirerek 1906'da triyot lambayı gerçekleştiren ABD'li mucit Lee De Forest, böylece, radyo verici ve alıcılarında asilatör ve yükselteç olarak kullanılabilen ve bu nedenle önemli bir gelişmeyi simgeleyen buluşu ortaya koymuş oluyordu.

Triyot lambanın titreşim üretici olarak kullanılabileceğini ABD'li mucit Edwin H. Avustralya'ya ilk telsiz mesajı 1918'de ulaştırıldı. Önceleri yalnızca mors kodlu telgraf sinyalleri iletilebilirken, okyanus ötesiyle ilk kez 1915'te konuşma içeren iletişim sağlanabildi.

Müzik ve konuşma içeren kısa erimli ilk radyo yayını ise 24 Aralık 1906'da ABD'li mucit R.A Fessendon tarafından gerçekleştirildi. E.H. Armstrong'un radyonun gelişme çizgisinde önemli bir yeri vardır. Geri besleme ilkesini bulan ve bu ilkeden yararlanarak triyotlu asilatör devresini 1912'de geliştiren Armstrong I. Dünya Savaşı sırasında da süperhederodin alıcını ilkelerini ortaya koydu; Armstrong'un bu alandaki son ve en önemli buluşu ise frekans modülasyonu olmuştur (1993).

Radyo tekniği açısından bundan sonraki önemli adımlar 1948'de transistörün buluşu, baskı devre tekniğinin ve 1960'larda tümleşik devrelerin geliştirilmesi olmuştur.

Radyo, elektromanyetik radyo dalgalarındaki ses modülasyonunu önce elektronik ortama sonra da sese çeviren elektronik alettir. Marconi tarafından icat edilen radyo hala birçok kişi tarafından gündelik hayat içerisinde kullanılmaya devam ediyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.